GÜNDEM

Ahu Tuğba'nın kızı Anjelik annesinin son anlarını anlattı! "Bir gece önce yalvardım"

Dün akşam Amerika’daki evinde hayatını kaybeden Ahu Tuğba’nın kızı Anjelik, annesinin ölmeden önceki son durumunu anlattı. Annesinin geçirdiği trafik kazası sonrası bir türlü kendisine gelemediğini belirten Anjelik, annesine hastaneye gitmesi konusunda yalvardığını belirtti.

Abone Ol

Bir süredir kızıyla beraber Amerika'da yaşayan Yeşilçam'ın usta oyuncusu Ahu Tuğba, dün akşam hayatını kaybetti. Geçirdiği trafik kazası sonrası yoğun bakıma kaldırılan Ahu Tuğba, dün akşam kızıyla kaldığı evde son nefesini verdi. 

KIZI ANJELIK, AHU TUĞBA'YA YALVARMIŞ 

Gazeteci Hakan Solaker'in haberine göre; Ahu Tuğba’nın son anlarını anlatan kızı Anjelik, annesinin sağlığının kötüye gittiğini ve ölmeden bir gece önce doktora gitmesi konusunda annesine yalvardığını açıkladı. Gazeteci Hakan Solaker'in açıklamasında "Şimdi Amerika Miami'den üzücü bir haber aldım. Yakın dostum Nur Hekimci aradı ve maalesef ünlü sinema sanatçısı Ahu Tuğba'nın evinde öldüğünü

bildirdi. Evde kızı Anjelik varmış ve durumu polise kızı haber vermiş" dedi.


Nuri Alço paylaşımında kızı Anjelik'in annesini doktora götürmek için yalvardığını belirterek, "İstanbul'a getirmeye çalışıyoruz. Konsolosluklara devreye sokmaya çalışıyoruz. Daha dün konuştum kendisiyle, nefes almakta zorlanıyordu. Astımı vardı. Vefatından bir gün önce kızı Anjelik zorla doktora götürmek istemiş ama Ahu, 'Geçer' deyip, gitmemiş. Kızı sabah yatakta annesini hayatını kaybederken görmüş" dedi.

"ANNEMİN YANINA GİTTİĞİMDE BUZ GİBİYDİ"
"Son birkaç gündür öksürüyordu hastaneye gitmek istedim ama o istemedi. Ben öğlen uyandım annemin dinlendiğini düşündüm ama gece olduğunda hala çıt yoktu. Daha sonra 911'i aradım. Annemin yanına bir gittim benim boncuk gözlüm buz gibi olmuş. Dünyanın en büyük acısı bir anneyi bir evladın o şekilde bulması. Allah düşmanımın başına vermesin.

Keşke benim kalbimi çıkarsalardı da ben annemi o şekilde görmeseydim. Benim annem hayatına 14 yıl hayatına erkek almadı. Benim başımdan bir saniye ayrılmadı, okulumun kapılarında saatlerce bekledi. Benim için hem anne hem babaydı. İçim kanıyor, konuşamıyorum."