DÜNYA

Avrupa kısa vadeli bir çözüm bulamıyor! Büyük kriz kapıda

Morgan Stanley, Avrupa'nın demografik zorluklarının bölge ekonomisi için bir zaman bombası haline geldiğini ve bunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) üzerindeki olumsuz etkilerini öngördüğünü açıkladı. Bankanın raporuna göre, Avrupa’nın yaşlanan nüfusu, 2040 yılına kadar Euro Bölgesi’nin GSYH’sinde %4'lük bir azalmaya neden olabilir.

Abone Ol

Araştırmalara göre, Avrupa'nın çalışma çağındaki nüfusunun 2040'a kadar %6,5 oranında azalması bekleniyor. Bu durum, çalışan sayısındaki düşüşle birlikte vergi gelirlerinin azalmasına yol açacak. İtalya, bu düşüşten en çok etkilenen ülke olacak ve yaşlanan nüfus nedeniyle önümüzdeki 15 yıl içinde GSYH'sinde yaklaşık %6’lık bir kayıp yaşayacak. Fransa ve Almanya da benzer bir düşüşle karşı karşıya kalacak, ancak bu düşüş AB ortalamasından daha az olacak.

Turizm gibi hizmet sektörünün daha fazla etkili olduğu ülkelerde, GSYH üzerindeki etkilerin daha belirgin olacağı öngörülüyor. Daha az kişi bu sektörlerde çalışırken, yaşlanan nüfus vergi yükünü artıracak.

Morgan Stanley, demografik değişimlerden faydalanarak büyüme bekleyen tek ülkenin Birleşik Krallık olduğunu belirtiyor. Ülkenin, çalışma çağındaki nüfusunu dengeleyerek GSYH'sine dört puan eklemesi bekleniyor. Ancak, düşen verimlilik sorununun devam etmesi bekleniyor.


KRİZE ÇÖZÜM PEK MÜMKÜN DEĞİL

Batı ülkeleri, çalışma çağındaki nüfusun sürekli bir düşüşü ile başa çıkmaya çalışıyor. Bu durum, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde zaten yaşanmış bir olgu. Morgan Stanley, 300,000'den fazla yorum transkriptini inceledi ve "yaşlanan nüfus" konusunun son yıllarda belirgin şekilde arttığını, C-suite yöneticilerinin %5'inin bu konuyu gündeme getirdiğini buldu.

Ancak, bu demografik krizle başa çıkmak için politikacılara sunulan seçeneklerin pek iç açıcı olmadığı belirtiliyor. Morgan Stanley, nüfus düşüşünü tersine çevirmek için iki ana seçenek olduğunu ifade ediyor. Bunlardan en uygun olanı olan bir bebek patlaması ise pek mümkün görünmüyor.


DOĞUM ORANLARI AVRUPA’YI KRİZE SÜRÜKLEDİ

Rapor, "Eğer doğum oranlarını artırmaya yönelik etkili bir politika uygulanabilirse bile, bu politikanın iş gücüne etki etmesi için 15 yıldan fazla bir zaman geçmesi gerekecek. Kısa vadeli bir çözüm değil," diye belirtiyor.

Bununla birlikte, son yıllarda çocuk bakımının genişletilmesi gibi adımların demografik bir önlem olabileceği ve yüksek net göç oranlarının doğurganlık oranlarına destek sağlayabileceği düşünülüyor.

Nüfus azalmasını aşmanın en olası yolunun, göçü artırmak olduğu ifade ediliyor. Ancak, son yıllarda Avrupa'da göçmen karşıtı partilerin yükselişi, hükümetlerin göçün faydalarını savunmasını zorlaştırıyor.


Morgan Stanley, GSYH’yi kurtarmanın daha az tercih edilen üçüncü bir seçeneğinin ise kalan çalışma çağındaki nüfusun çalışma saatlerini artırması olduğunu vurguluyor. Emeklilik yaşının yükseltilmesi de muhalefetle karşılaşacak bir diğer seçenek.

Bankanın en etkili çözümü, daha fazla göç ile kadınların iş gücüne katılım oranını artırmak olarak öne çıkıyor. Bu kombinasyon, mevcut ekonomik büyüme açığını kapatarak GSYH’yi dört puan artırabilir.

SONUÇLARI FELAKET OLACAK

Sonuç olarak, Morgan Stanley’in raporu, Avrupa’nın önümüzdeki on yıllarda karşılaşacağı büyük zorlukları gözler önüne seriyor. Hiçbir şey yapmamanın sonuçları felaket olabilir.