GÜNDEM

Ayşenur Ezgi Eygi ile babasının son konuşmaları yürekleri dağladı! 'Ölmem bir işe yarayacaksa razıyım'

İşgal altındaki Batı Şeria'da soykırımcı İsrail güçleri tarafından öldürülen 26 yaşındaki Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi, dünyayı ayağa kaldırdı. Dünyanın pek çok yerinde haksızlıkları savunmak için mücadele veren aktivistin babası Mehmet Suat Eygi, kızıyla son konuşmalarını anlattı. Kızına bölgeye gitmeden önce "ölebileceği "uyarısında bulunduğunu belirten baba Eygi, onun ise "Ölmem bir işe yarayacaksa razıyım baba" diyerek gittiğini söyledi.

Abone Ol

Washington Üniversitesi'nde düzenlenen Filistin yanlısı gösterilerde ön saflarda yer alan Eygi, günlerce süren eylemlerde İsrail'in yaptığı zulümleri haykırdı. Eygi, Filistinlilere destek olmak için gittiği Batı Şeria'da İsrail askerlerince öldürüldü. Ayşenur Ezgi Eygi'nin babası Mehmet Suat Eygi, ardından gözyaşı döktüğü kızının onurlu yaşamından duyduğu gururu anlattı.

"HAKSIZLIĞA KARŞI ASİ İDİ: DİL, DİN, IRK, CİNSİYET, SAĞ, SOL GÖZETMEZDİ"

Kızının insanlara yardım ederken din, dil, ırk gözetmediğini belirten Eygi, Didim'deki son yolculuğunda da siyasi parti ayrımı olmadan kızına sahip çıkıldığını, siyaset üstü bir hayatı olan kızının son yolculuğunda da herkesi birleştirdiğini, yaşadığı gibi uğurlandığını dile getirdi.

Eygi, ilk andan itibaren devletin varlığını hissettiklerini kaydederek, "Sağ olsun devletimizin her aşamada çok büyük desteği, yardımı ve ilgisi vardı. Definden sonra da hukuki aşamasında da devletimizin desteğini görüyoruz." dedi.

Ayşenur'un asi bir karakter olduğunu ifade eden Eygi, "Ama haksızlığa karşı asi idi. Dil, din, ırk, cinsiyet, politik görüş, sağ, sol gözetmeden yardım ederdi. Yardım etmek için de mesafe tanımazdı. Dünyanın neresi olursa olsun giderdi. Onun çağındaki çocuklar makyaj yapmanın detaylarını öğrenirken Ayşe insan haklarının peşindeydi." diye konuştu.

BABA EYGİ GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Ayşenur Ezgi Eygi'nin Batı Şeria'ya gitme kararını kendisine söylediğini gözyaşı içinde anlatan baba Eygi, şunları söyledi:

"Ayşe Filistin'e gideceğini bana söyledi. Vazgeçirmek için aylarca vaktim vardı. Her gün konuştuk, çabaladım, vazgeçmedi. Madem gideceksin kızım, şubatta, martta git dedim. Onu da başaramadım, gitti. Bana söz ver, her aşamada en küçük bir tehlike olduğunda oradan geri dön dedim.

Ürdün'e, Kudüs'e, Ramallah'a gitti. Hiç tehlikeden bahsetmedi. Dönmedi, döndüremedim. Seattle'daki bir konuşmamızda vazgeçirmeye çalışıyorum, çok tehlikeli bir yer. İnsan öldürmeyi çok iyi bilen bir yere gideceksin, gitme dedim. 'Gideceğim baba orada olup bitenleri insanların duyması lazım' dedi. Ya bir kurşun gelir, kaza kurşunu gelir ölürsün dedim. 'Ölmem bir işe yarayacaksa razıyım baba' dedi."

Eygi, kızının son dönemlerde kendini Filistin'e adadığını, aylarca gösterilere katıldığını aktararak, onun ismini, düşüncelerini, ideallerini unutturmamak için çabalayacaklarını belirtti.

'AYŞENUR'UN İZİNDEN GİTMEK İSTEYEN KIZLAR VAR'

Taziye evindeyken kimin tarafından bırakıldığı bilinmeyen ve kızına ithafen yazılan bir mektup aldıklarını dile getiren Eygi, "Okuduğumda hıçkıra hıçkıra ağladım çünkü Ayşenur'un izinden gitmek isteyen kızlar var." dedi.

Eygi, kızının insanlara yaptığı yardımları kendisine çoğu zaman söylemediğini kaydederek, "Didim'e getirildiğinde morgda kızımı gördüm. İyi ki de görmüşüm. Melek gibi diyorlar ya yani nur yüzlü. O kadar güzel yüzü var ki. Yani ölmüş hali bile çok güzel. Bakarken bile yüzüne huzur buluyorum." ifadelerini kullandı.