Savcılık, Bahar Candan'ın "Suç örgütüne üye olma ve örgüt faaliyeti kapsamında kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçundan 2 kez olmak üzere 14 yıldan 44 yıla kadar hapsini istedi. Geçtiğimiz ay serbest bırakılan Nihal Candan'ın (Gülnihal Çiçek) ise aynı suçlama kapsamında 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istendi.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, "dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlaması yöneltilen Bahar ve Nihal Candan (Gülnihal Çiçek) kardeşlerin de arasında bulunduğu 22 şüpheliyle ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Savcılık, 22 şüphelinin bulunduğu iddianameyi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Savcılık, Bahar Candan'ın "Suç örgütüne üye olma ve örgüt faaliyeti kapsamında kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçundan 2 kez olmak üzere 14 yıldan 44 yıla kadar hapsini istedi. Geçtiğimiz ay serbest bırakılan Nihal Candan'ın (Gülnihal Çiçek) ise aynı suçlama kapsamında 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istendi.

ŞEBEKEYE 3 AYRI OPERASYON YAPILDI

İddianamede 38 isim "müşteki", bir isim ise "müşteki-şüpheli" sıfatıyla yer aldı. Soruşturma kapsamında bugüne kadar ilki 4 Mayıs 2023, ikincisi 14 Kasım 2023, üçüncüsü ise 10 Ocak 2024 tarihinde olmak üzere 3 ayrı operasyon yapıldığı vurgulandı. İddianameye göre soruşturma, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği'nce yapılan çalışmalar sonucunda savcılığa sunulan 16 Ocak 2023 tarihli raporla şekillendi. Rapora göre, İstanbul'da dolandırıcılık yaparak menfaat temin etmek üzere oluşturulan suç örgütü üyesi şahıslar, paravan olarak oluşturdukları şirketler üzerinden faaliyet gösteriyordu.

İHALE KURNAZLIĞI

İlk aşamada, mağdurlara, tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra, vergi dairesi, icra dairesi, TMSF gibi resmi kurum ve kuruluşlarla yakın ilişki içerisinde olduklarını, kurum birim amirleri vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıkları anlatılıyordu. Çete üyeleri, mağdurlara whatsapp uygulaması üzerinden araç ve fiyat listesi bile göndermişti.

ARAÇ BEDELLERİNİN YÜZDE 10'U PARAVAN FİRMALARINA

Araç teklifinde bulundukları, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen mağdurlarla anlaşma sağladıkları vurgulanan iddianameye göre, anlaşmanın tamamlanması sonrasında öncelikle araç bedeli ve komisyon olarak araç bedelinin yüzde 10'u oranında bedeli, peşin olarak aracı şirket olduğunu söyledikleri paravan firmaların hesabına göndertiyorlardı.

ÖRGÜT LİDERİ İHRAÇ POLİS MEMURU

İddianameye göre suç örgütünün lideri 'Kaan' kod adlı ihraç polis memuru Onur Apaydın'dı. Apaydın, yeni üyelerle örgütü yapılandırdı. Apaydın'ın daha önce de yöneticisi olduğu farklı bir örgüte yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açıldığı öğrenildi.

ÖRGÜTÜN 2 LİDERİ BULUNUYOR

İddianameye göre suç örgütünün lideri 'Kaan' kod adlı ihraç polis memuru Onur Apaydın ve İlker Oflu'ydu. Apaydın, yeni üyelerle örgütü yapılandırdı. Apaydın'ın daha önce de yöneticisi olduğu farklı bir örgüte yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açıldığı öğrenildi. Apaydın ve Oflu, dolandırıcılık, tefecilik suçlarından gelir elde etmek üzere kurdukları suç örgütü üyesi olan şüphelilere iş bölümüne ayırdı. 'Sazan sarmalı' yöntemini uygulayarak yaptıkları dolandırıcılık faaliyetinde, mağdurları tehdit bile ettikleri saptandı.

MAĞDURLARIN ZAAFLARI SAHA ELEMANLARIYLA TESPİT EDİLİYOR

Örgüt terminolojisinde dolandırıcılık 'proje' olarak adlandırılıyor. İddianameye göre, dolandırıcılığın gerçekleştirilmesi öncesinde örgüt saha elemanlarıyla ön çalışma yapıyor. Kurdukları sosyal bağlantılar ile ekonomik durumu iyi olan mağdur adaylarını ve şahısların kişisel zaaflarını tespit ediyor. Örgüt bütçesinden tahsis edilen maddi kaynakla zaafları bilinen mağdur adayıyla kişisel ilişki kuruyor ve sonrasında ise 'Proje' olarak isimlendirilen dolandırıcılık süreci başlıyor.

5 AŞAMALI DOLANDIRICILIK

'Proje' olarak adlandırılan dolandırıcılık süreci ise 5 aşamadan oluşuyor. İlk aşamaya göre, mağdur adayına 'Kaan/Kemalettin/Ünal Bey/ Aslan Bey' kod adlı Onur Apaydın'ın vergi dairesi veya gümrük dairesi, TMSF'de üst düzey tanıdıklarının olduğu söyleniyor. Aynı zamanda devletin el koyduğu araçların uygun fiyatla elden çıkarıldığını, Apaydın'ın bu araçları ihale yoluyla toplu olarak alıp, hatırlı kişilere uygun fiyattan sattığı anlatılıyor. Araç listeleri whatsapp'tan mağdurlara iletiliyor.

ORTALAMA FİYATIN YÜZDE 25 ALTI VAAT EDİLİYOR
Mağdura listede bulunan detaylı özellikleri belirtilen piyasa fiyatının ortalama yüzde 25 altında satış bedeli yazılan araçlar içerisinden seçeceği bir aracın temin edilebileceğinin, bunun için ise önce araç bedeli ve bu aracılık için araç bedelinin yüzde 10'u olan sözde hizmet bedelinin aracı paravan şirket hesabına yatırılması gerektiği söyleniyor. 7-14-21 gün sonra da aracın teslim alınacağı söyleniyor.