GÜNDEM

Bakan Fidan, Suriye gündemini ele aldı! Dikkat çeken Rusya ve İran detayı!

Suriye iç savaşının devrimle taçlandırılmasından bu yanan aktif rol oynayan Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye meselesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Suriye'yi düşünmediği bir tek günü bile olmadığını söyleyen Fidan, Türkiye'nin başarılarının altını çizerek, Şam büyükelçiliğinin hizmete geçeceği tarihi de açıkladı. İşte detaylar...

Abone Ol

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan​, Suriye​ meselesi başta olmak üzere gündeme dair açıklamalarda bulunuyor. NTV'de yayımlanan canlı yayında soruları cevaplayan Bakan Fidan, her zaman Suriye halkının yanında olduklarını belirtti. Dışişleri Bakanı Fidan, İsrail'e, Golan'daki işgal provokasyonundan vazgeçmeleri için haber yolladıklarını ve bunun tehlikeli bir strateji olduğunu söyledi.

Bakan Fidan, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliğinin yarından itibaren faaliyete geçeceğini söyledi.

Bakan Fidan'ın konuşmalarından öne çıkalar şöyle:

"14 yıl boyunca bu konuyu milletimize nasıl anlatırız, tedbirlerimiz ne olacak, sayın Cumhurbaşkanımız her zaman bu meselenin arkasında durdu. Biz sorundan önce de sonra da Suriye halkının iyiliğini düşündük. Uzun vadede bu konuda iyi bir noktaya geldik.

Zaman zaman çok karamsar noktalara geldiğimiz anlar oldu. İdlib​'e çekilmemiz vs tüm bu süreçlerde çok ciddi kararlar almamız gerekti. Türkiye​ bu süreçte terörle mücadelesini iyi bir şekilde yaptı. Herkesin anlamakta zorluk çektiği bir ilişki tarzı gerçekliştirdi.

"Astana süreci başlayıp Helep boşaldaktan sonra Suriye'nin Dostları Platformu Suriye'nin yanında olmuştur. Dar görüşlülük çaresi olan bir hastalık değil, dinlemediler. O zamanda Özgür Suriye Ordusu Suriye Milli Ordusu'na dönüştürüldü.

Biz Suriye'deki iç savaştan dolayı ev sahipliği yaptık. Suriye Milli Ordusu desteklenmeseydi, Suriye muhalefeti yok edilmekmi kalmazdı milyonlarca mülteci Türkiye'ye gelirdi.

Türkiye riskleri görüyordu. Bizim niyetimiz Suriye halkını mutlu eden bir Suriye'nin ortaya çıkması. Baktık ki gerçekten durum çok kötü. Cumhurbaşkanımız elini uzattı. Uzun yıllar boyunca rejim kendi eksiklerini gördü. Hiçbir şekilde bu konuyu konuşmak istemediler. Biz kendilerinden bir şey istemeyecektik. İnsani isteklerimiz vardı. Kendi hakkını düşman olarak gördükleri için bi konulara girmediler. Rusya ve İran'ın etkisi altındaydılar ve bu aşamaya geldik.

Aslında son 2-3 yıldır rejim çok zayıftı. Yapılması gereken en hayati konu Rusların hayati olarak denkleme girmemeleriydi. İran Dışişleri Bakanı geldi, Ruslar ve İranlılarla bir araya geldik bazı konuları konuştuk. Rejim destek görseydi çok kanlı olabilirdi. Ruslar ve İranlılar baktılar ki bunu sürdürmenin bir anlamı yok, yani muhalefetin üstün cesareti ile ilerleyen bir haremat oldu. Biz odaklı görüşmeler sürdürerek bunun kansız olmasının yolunu açtık.

4 milyon nüfusa hizmet etme durumları oldu. Muhalefet halkın ihtiyaçlarını karşılanmasının asli hükümlülüklerinin farkındalar, bunlar İblid'te yürüttükleri hizmetleri bütün ülkeye yaygınlaştırmaya çalıştılar. Öncelikli olarak ülkede bütünlüğün sağlanması gerek, bizim için çok yoğun bir mesai başlıyor.

Suriyeli Muhalifler yıllardır savaşıyorlar, bundan sonra Şam'daki yönetimin atacağı adamlar neticesinde YPG'nin çk fazla bir zemin bulamayacağını düşünüyoruz. YPG'nin ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Biz Suriye'deki kardeşlerimizin kendi topraklarındaki tehdidi elemine etmesini bekleyeceğiz. Bir an önce Suriyeli olmayan YPG içindeki unsurların ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. YPG'nin bütün komuta kademesinin de ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. Daha sonra kalanların silahlarını bırakıp yaşamayı sürdürmeleri gerekiyor. 

Batılılar DEAŞ'lı olanları kendi vatanlarına getirmemek için başka bir terörist örgütü kullanıyorlar, bunun bize ürettiği yükü umursamıyorlar. Avrupalı devletlerin kendi DEAŞ unsurlarını alıp götürmesi gerekir. Avrupa'nın YPG tarafından sürekli şantaja tutulması akıl tutulması. DEAŞ'la mücadele dedikleri aslında DEAŞ tutuklarına yapılan gardiyanlık işi."