Türkiye'nin gündemine oturan Narin Güran cinayetinde yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturmaya ilişkin bilgi veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni kamera görüntüleri ve telefon konuşmalarının tespit edildiğini açıkladı. Olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurgulayan Bakan Tunç, katil ya da katillerin kısa süre içinde yargı huzurunda hesap vereceğini belirtti.
Bakan Tunç'un açıklamalarından satır başları şöyle:
268 KİŞİNİN İFADESİ ALINDI
"268 kişinin ifadesi alındı ve DNA tespitleri var. Gerek Jandarma kriminal laboratuvarlarının, gerekse Diyarbakır ve İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun elde ettiği veriler var. HTS kayıtları var. Geriye dönük HTS kayıtları inceleniyor. Kim kiminle yoğun görüşmüş. Bunun yanı sıra baz çakışmaları tespit ediliyor. O cinayet mahallinde kimlerin olduğuna yönelik çalışmalar devam ediyor.
"KAMERA KAYITLARI TÜBİTAK'A GÖNDERİLDİ"
Birtakım kamera görüntüleri tespit edildi. Bunlar dün TÜBİTAK'a gönderildi. İnceleme yapılıyor. Ses ve görüntü anlamında tespit edilen görüntülerle ilgili çalışmalar yapılıyor. Adli Tıp'ın ortaya koyduğu DNA tespitleri ve diğer veriler, kriminal incelemelerde ortaya çıkan hususlar. Soruşturma gizli. Gizlilik konusunda teknik veriler ve delillerle ilgili kamuoyuna yansımayan hususlar söz konusu. O ifadelerden yola çıkarak yorumlar yapılabiliyor.
"DAVANIN AÇILMASI ÇOK UZUN SÜRMEZ"
Soruşturmanın selameti açısından, özellikle farklı yorumlara neden olacak hususlardan kaçınmak gerekiyor. Dolayısıyla burada Narin kızımızın katilleri mutlaka bu soruşturma kapsamında tespit edilecek ve yargı huzuruna çıkarılacak. Çok uzun sürmez. Açılacak bir dava yargılama neticesinde katil ya da katilleri yargı huzurunda, millet huzurunda hesap verecek.
"SONUNA KADAR TAKİPÇİSİYİZ"
Biz bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı hep söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız Narin kızımız kaybolduğundan beri bu işin üzerinde hassasiyetle duruyor. Bulunduktan sonra da soruşturma aşaması yakından takip etti. Konunun sonuna kadar takipçisi olduğumuzu, Adalet Bakanlığı olarak teknik olarak her türlü desteği soruşturma makamlarına veriyoruz.
Çok üzüldük. Bir daha bu tür elim olayların ülkemizde olmaması için gayret göstermeliyiz. Özellikle çocukların korunması konusunda toplum olarak, aile olarak, devlet olarak hepimize düşen görevler var. Çocuk istismarının önlenmesi için çok çalışmalıyız. Çocukların ve ailelerin eğitilmesi gerekiyor. Çocuklar bizim geleceğimiz, onlar çevresindeki tehlikelere karşı en korunmasız kişiler. Onu koruyacak olan, eğer ailesi koruyamıyorsa devlettir.
Çocuk istismarına dünyada en yüksek cezayı veren ülkelerden biriyiz. Burada soruşturmanın en ince detaylarına kadar, hiçbir şüphe bırakmayacak şekilde bir karara ulaşacak, katil ya da katiller hesap verecek, Narin kızımızın kanı yerde kalmayacak."