17 Ağustos 1999'da yaşanan deprem felaketinin üzerinden tam 25 yıl geçti. Felaketin acısı hafızalarda hala tazeliğini korurken uzmanlardan da peş peşe uyarılar geldi.
İstanbul Beykent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden Doç. Dr. İhsan Karagöz ve Doğuş Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Ayfer Erken Marmara'da beklenen büyük depremle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
YAPI DENETİMİNE DİKKAT ÇEKTİ
"Yalnızca yapılar değil yollar, barajlar, üst geçitler, tüneller, viyadükler, doğalgaz tesisler, altyapı tesislerimizi standartlara göre yapılmalı" diyen Doç. Dr. İhsan Karagöz yapı denetim sisteminin önemli olduğunu belirtip eksik ve aksayan yönlerin çok fazla olduğunu söyledi.
Karagöz, yapı tamamlandıktan sonraki denetim sürecinin de önemine dikkat çekerek "Bu, Türkiye’de hiç yapılmayan bir denetim. Bina yapılıyor, üstünden yıllar geçiyor hiçbir denetim yapılmıyor. Bu süreçte ne olmuş? Yapının kolonu mu kesilmiş, duvarları mı yıkılmış, ekler mi yapılmış?" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL'DA 400 TANE KENDİLİĞİNDEN YIKILACAK BİNA VAR"
İstanbul’da denetlenen yapılar olduğunu belirten Karagöz sözlerine şöyle devam devam etti;
"25 bin tarihi eser var. Hiçbir şey yapılmadan 25 yıl geçmiş. İstanbul'da şu anda 400 tane kendiliğinden yıkılacak bina var. O binalarda da insanlar var. Nerede yapı denetim? Büyükşehir, yerel belediyeler nerede?
İstatistiklere göre mevcut olan yapılarda 1 buçuk, 1 milyon 200 bin bina var. Bu binanın 800 bini 17 Ağustos depremi öncesi yapılmış. Kötü betonla düz demirle yapılmış. Denetim yok, deniz kumu kullanılmış. Zemin etüdü yapılmamış. 1999’dan bugüne kadar yaklaşık 170 bin müracaat olmuş. 35 bini bu son 5 yıl içerisinde denetlenmiş.
Vatandaş diyor ki ‘binamı zaten yıkıp yeniden yapamıyorum, mali sıkıntılarım var, idari ruhsat sıkıntıları var.’ Binanın içerisinde duruyor. Hâlbuki binayı iyi bir mühendise güçlendirme için teslim ederseniz güçlü hale gelebilir. Riskleri minimize indirirsiniz. Tabii ki yönetmelikte değişiklik olabilir.”
"İSTANBUL'DA YAPIN STOĞU YAŞLI"
Prof. Dr. Ayfer Erken, ise 1999 depremi sonrası her zemin için çalışma yapıldığını belirterek "1999 depremi sonrası hem yapı hem de zemin kaynaklı büyük bir yapısal hasar gördük. Adapazarı'nda taşıma gücü kayıpları, sıvılaşmalar oldu. Bir de zemin büyütmesi nedeniyle yapılar da göçmeler oldu. Her türlü zemine inşa yapılabilir ancak zemini tanımak ve ona göre önlem almak lazım." dedi.
"İstanbul’da yapı stoğu yaşlı" diyen Prof. Dr. Ayfer Erken, "Onun için yani yaşlı insanlar gibi sağına soluna bakmak gerekiyor. Korozyona uğramış olabilir. Bir kere yeni projeye uygun değil. Kalitesi, donatı farklı. 1999 geçirenler varsa işte bunların hemen kentsel dönüşüme girmesi gerekiyor. Binada herhangi bir çatlak olmasa bile büyük depremlerde çok küçük seviyelerde deformasyon olur. İkinci büyük depremi yaşadıklarında anında çökerler. Bu yüzden asla güvenmemek lazım” şeklinde uyardı.
AVCILAR İÇİN TSUNAMİ UYARISI
Prof. Dr. Ayfer Erken son olarak İstanbul'un Avcılar ilçesine dikkat çekerek "İstanbul'un büyük bir kısmı kayalık. Diğer yerlerde yenilemelerde de derin temeller uygulanıyor. Zemin iyileştirmeleri yapılıyor. Sadece Ambarlı, Avcılar taraflarında heyelan bölgelerimiz var. O heyelanların bir kısmı denize giriyor. Dolayısıyla büyük bir deprem olması durumunda o heyelanlar, deniz içi heyelanları olarak tsunami oluşturabilir." ifadelerini kullandı.