8 Mayıs Dünya Yumurtalık Kanseri Günü vesilesiyle önemli bilgiler veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Dolanbay; yumurtalık kanserini erken evrede yakalayabilmenin yolunun muayene ve ultrasonografi ile mümkün olduğunu söyledi. Yumurtalık kanserinin kadınlarda çok sık görülen jinekolojik kanserler arasında yer aldığını belirten Dr. Dolanbay, "Her yaşta görülebiliyor ancak en sık menopoz sonrası görülüyor. Bu kanserin tarama testi olmadığı için önceden yakalayamıyoruz. Genellikle geç dönemde tanı almaları nedeniyle hastalar için sıkıntılı bir kanser türüdür. Sinsi ilerler ve genellikle üçüncü evrede belirti verir. Erken evrede tanısını koyabilmek, muayene ve ultrasonografi ile mümkündür. Rutin yapılan muayene ile bu kanserlerin erken dönemde tanısını koyup erken tedavisini sağlayabiliyoruz" dedi. Halk arasında yanlış bilinen bilgilerin de olduğunu vurgulayan Dr. Dolanbay, hastalığı erken evrede yakalayabilmenin önemine değindi. Erken evrede yakalanan hastalarda yaşam sürecinin oldukça yüksek, ancak ileri evrede yakalanan hastalarda yaşam sürecinin oldukça kısa olabileceğini sözlerine ekledi.
"Rutin kontroller çok önemli"
Yumurtalık kanserleri ile alakalı halk arasında aslında yanlış bilinen bir konunun da CA-125 denilen tümör belirteci olduğuna işaret eden Dr. Dolanbay, "Bu tümör belirteci direkt yumurtalık kanseri tanısı koyan bir tümör belirteci değil. Daha çok biz kanserin tedavisinde kansere uyguladığımız ilaçlara ne kadar cevap aldığımızı gösteren bir veri aslına bakarsak. O yüzden bir tarama testi olarak kullanılmaması gerekiyor. Bu kanserin tanısını koyabilmemiz için mutlaka muayene ve ultrasonografi yapılıp rutin kontrolleri sağlamak gerekiyor" diye konuştu.
"Önce ameliyat, sonra kemoterapi"
Hastalığın tedavi süreci ile ilgili de bilgiler veren Dr. Dolanbay öncelikli olarak tedavide cerrahi yolun izlendiğini, yani yapılacak bir ameliyat ve arkasından çıkacak sonuca ve hastalığın evresine göre tedavi planlandığını dile getirdi. Dolanbay cerrahi sonrası kemoterapi uygulandığını belirterek, "Hastalarımız belirli bir süre kemoterapi aldıktan sonra rutin takiplerine devam etmekte ve yaşamlarını normal hastalar gibi sürdürebilmektedir" dedi.