Turist diyaresi olarak bilinen ancak yaz aylarında özellikle tatil yörelerinde yoğun olarak görülen "turist ishali" diye bilinen hastalık anne ve babaların kabusu olmaya devam ediyor. Şiddetli belirtilerle kendini gösteren hastalığa karşı uzmanından önemli uyarılar geldi.
HAVUZ VE DENİZLER BULAŞ RİSKİNİ ARTIRIYOR
Medipol Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, havuzlar, denizler, iyi yıkanmamış taze sebze ve meyveler ile bozulma eğilimli gıdaların turist ishalinin başlıca nedenleri arasında olduğunu belirtti.
TURİST İSHALİ BELİRTİLERİ NELER?
Hastalık kendisini karın ağrısı, kusma, bulantı, halsizlik ve ateş gibi belirtilerle gösteriyor. Özellikle çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Prof. Dr. Güzel, hastalığın belirtilerinin seyahat esnasında olduğu gibi eve dönüş sonrasında da ortaya çıkabileceğini ifade etti.
Turist ishali hastalığına yönelik şikayetlerin ve hastalık teşhislerinin son günlerde artışta olduğunu belirten Güzel, "Peki turist diyaresi dediğimiz olay nedir? Genellikle ishal ataklarıyla kendisini gösterir. Çocuklarınızda özellikle karın ağrısı, kusma, bulantı, halsizlik, ateş gibi durumlar söz konusu olabilir" ifadelerini kullandı.
TURİST İSHALİ TEDAVİSİ
Turist ishali belirtileri gösteren bir çocukla karşılaşıldığında dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Güzel şunları söyledi: "Özellikle besinlerini, sıvı gıdasını almış olması çok önem arz ediyor. Sıvı kaybı çocuklarda vücudun direncinin daha da düşmesine neden olabilir. Böyle bir durumla karşılaşırsak ilk yapacağımız şey çocuğumuzun beslenmesini sağlamak. Kusma atakları, ateşler, karın ağrısı ve krampların fazla ve besin gıdasının giderek azaldığı durumlar söz konusu olduğunda bir çocuk hekimine mutlaka başvurmalısınız ve gereken tedaviyi almalısınız."
"HAYATİ TEHLİKE ARZ EDEBİLİR"
Hastalığın genellikle turizm işletmelerindeki bakteriler, parazitler, viral enfeksiyonlarla bulaştığını belirten Prof. Dr. Güzel, "Özellikle 2 yaş altı çocuklarda sıvı kaybının, ateşin ve kusmanın, beslenememenin hayati tehlikeyi arz edebilecek durumlara kadar gelebilecek olmasından dolayı buna önem vermemiz gerekiyor."
