Partimizin 22’nci gurur yolunda bu vesileyle bir kez daha kuruluşundan itibaren AK Parti kademelerinde görev almış, AK Parti’ye gönül vermiş, AK Parti davasını savunmuş kardeşlerimize teşekkür ediyorum'' dedi.
'ANA MUHALEFET PARTİSİ TEK PARTİ FAŞİZMİ BOYUNDURUĞUNDAN KURTARAMADIK'
Erdoğan, son 22 yılda girdikleri 17 seçimin tamamında kendilerinden destek ve dualarını esirgemeyenlere teşekkürlerini sunarak şunları söyledi:
"AK Parti olarak Türk siyasetinin son 22 yılına yön verdik. Karşılaştığımız engellere rağmen tarihi nitelikte sayısız reforma imza attık. Yıllardır kendi öz yurdunda parya olarak görülen toplum kesimlerini bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı haline getirdik. Demokrasimizin standardını yükselttik. Vesayeti gerilettik. İmkansız denilen pek çok başarıyı ülkemizin kazanç hanesine gururla yazdırdık. Ama 22 yıllık siyasi yolculuğumuzda kalibremize ve kalitemize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık. Her şeyi değiştirdik. Fakat ülkemizin ana muhalefet partisini tek parti faşizminin boyunduruğundan bir türlü kurtaramadık. Halka rağmen halkçı bu zihniyet mensuplarına millete saygı duymayı, milli iradeye hürmet göstermeyi öğretemedik. 22 yıllık sürede tam 17 kez sandıkta bizimle yarıştılar. Yani ortalama 1 buçuk yılda bir, siyaset arenasında karşımıza çıktılar. Her defasında milletten okkalı bir tokat yediler. Milleti hafife almanın, milli iradeyi aşağılamanın, sandığın meşruiyetini sorgulamanın bedelini seçimleri kaybederek ödediler. Fakat üzülerek ifade etmek isterim ki yaşadıkları onca hezimete, onca seçim yenilgisine rağmen bir kez olsun hatalarından ibret almadılar."
'KILIÇDAROĞLU HİÇBİR ZAMAN SÖZÜNÜN ERİ OLMADI'
Erdoğan, CHP yönetimine eleştirilerine devam ederek, "Bir kez olsun 'biz nerede yanlış yaptık' sorusunu kendilerine sormadılar. Bir kez olsun kendi yanlışları dolayısıyla milleti suçlama alışkanlıklarını terk etmediler. Dün vatandaşı 'gerici, yobaz, takunyalı, makarnacı, göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı' diye aşağılıyorlardı, bugün de 'kırsal kesim' diyerek tahkir ediyorlar. Dün açık oy gizli tasnifle milli irade hırsızlığı yapıyorlardı bugün de sandığın meşruiyetini tartışmaya açarak aynı faşizmi sergiliyorlar. Dün iktidara giden yolu vesayetçilerin himmetin de arıyorlardı bugün de terör örgütleri ile iş birliği yapmakta görüyorlar. Nereye dayanıyorlar; Kandil’e. Kandil’den gelecek desteğe dayanarak seçim kazanacaklarını zannediyorlardı. Ne oldu; oldu mu? 14’ünde oldu mu? 28’inde oldu mu? Olmadı, olmaz. Bu millet asla bu yanlışlara, bu teröre ve teröristlere yüz vermeyecektir. Her seçim sonrasında içlerindeki sandık ve milli irade nefretini kusmaktan geri durmuyorlar. Velhasıl yıllar geçiyor, ülke değişiyor, dünya değişiyor, köprülerin altından çok sular akıyor hatta eski camlar bardak oluyor ama CHP’nin faşist kodları asla değişmiyor. Kılıçdaroğlu ve avanesinin milletin tercihlerine karşı hazımsızlıklarına zerre kadar iyileşme olmuyor. Bakınız bu zat girdiği 13 seçimin 13’ünü de kaybetti. Her seçim öncesinde çeşitli oy oranları vererek şayet bunları alamazsa istifa edeceğini, CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturmayacağını söyledi. Ama hiçbir zaman sözünün eri olmadı. Onurluca geri çekilmeyi dahi beceremedi. Bunu yapmadığı gibi başta kendi seçmeni olmak üzere vatandaşın aklıyla alay etmeye devam etti" ifadelerini kullandı.
"14 Ağustos 2001 tarihinde doğan AK Parti'miz, 22'nci yaşını kutluyor"
- Değerli dava ve yol arkadaşlarım, başımızın tacı kıymetli hanımefendiler, geleceğimizin teminatı sevgili gençler, sizleri muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla 85 milyon vatandaşımızın her birine selamlarımı iletiyorum. AK Parti olarak bugün gerçekten büyük ve gurur ve heyecanı yaşıyoruz. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak şiarıyla 22 yıl önce çıktığımızın kutlu yolda bir kilometre taşını daha bugün geride bırakıyoruz. 14 Ağustos 2001 tarihinde doğan AK Parti'miz, 22'nci yaşını kutluyor. Bu 22 yıllık süreçte teşkilatlarımızın her kademesinden kardeşlerimizden nicelerini toprağa verdik. Kimi eceliyle vefat etti, kimi de dava sancağını yüceltmek için koştururken terörün kalleş saldırılarında şehit düştü. Kimi de afetlerin kurbanı oldu. Mekanları cennet olsun. Bugünlere milletimizin duası yanında ailesinden, işinden, mesaisinden, gerektiğinde sağlığından fedakarlık yaparak koşturan dava erlerimizin çabalarıyla geldiğimizi en iyi sizler biliyorsunuz. Yol ve dava arkadaşlarımızın her birine şükranlarımı sunuyorum.
"Milleti hor gören elitist anlayış yerine, millete hizmetkarlık yapmayı şeref payesi gören bir dünya görüşünü ülkemizde hakim kıldık"
- AK Parti iktidarlarında dünyaya gelenler, partimizin kuruluş döneminde Türkiye'nin nasıl bir tabloyla karşı karşıya olduğunu bilmiyor. 28 Şubat'ın milli iradenin üzerinden silindir gibi geçtiği 2001 krizinin tüm toplumda hissedildiği bir iklimde partimizin kuruluşunu ilan ettik. AK Parti, yasakların karabasan gibi çöktüğü Türkiye'ye güneş gibi doğmuş, umudun adı olmuştur. Milleti hor gören elitist anlayış yerine, millete hizmetkarlık yapmayı şeref payesi gören bir dünya görüşünü ülkemizde hakim kıldık. Vesayetçilerin bıraktığı enkazı temizleyerek demokrasimizin standartlarını sizlerle berber biz yükselttik. Nice saldırılara göğüs geldik, badireler atlattık. Karanlık cinayetlerden cumhuriyet mitinglerine, medya provokasyonların kapatma davasına, 17-25 Aralık'tan Gezi olaylarına, ekonomik tuzaklara kadar, hainliği, vandallığı, hukuksuzluğu 22 yılda yaşadık, gördük. Eğitimde, sağlıkta, adalette, güvenlikte, ulaşımda, sanayide, ekonomide, tarımda, hayatın her alanında, bizden önce yapılan hizmetlerin kat be kat fazlasını iktidarlarımız dönemine sığdırmayı başardık.
"Kalitemize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık"
- AK Parti olarak Türk siyasetinin son 22 yılına yön verdik. Karşılaştığımız engellere rağmen tarihi nitelikte sayısız reforma imza attık. Kendi öz yurdunda parya olarak görülen toplum kesimlerini bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı haline getirdik. Kalitemize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık. Halka rağmen halkçı zihniyet mensuplarına millete saygı duymayı öğretemedik. Tam 17 kez sandıkta bizimle yarıştılar, her defasında milletten okkalı bir tokat yediler. Milleti hafife almanın bedelini, seçimleri kaybederek ödediler. Üzülerek ifade etmek isterim ki yaşadıkları onca yenilgiye rağmen bir kez olsun hatalarından ibret almadılar. Kandil'den geelcek desteğe dayanarak seçim kazanacaklarını zannediyorlardı. Ne oldu, oldu mu? Olmaz, bu millet asla bu teröre ve teröristlere yüz vermeyecektir. Her seçim sonrasında içlerindeki sandık ve milli irade nefretini kusmaktan geri durmuyorlar. Köprülerin ardından çok sular akıyor ama CHP'nin faşist kodları asla değişmiyor. Bu zat girdiği 13 seçimin 13'ünü de kaybetti. Hiçbir zaman sözünün eri olmadı, onurluca geri çekilmeyi dahi beceremedi. Vatandaşın aklıyla alay etmeye devam ediyor. Son seçimlerde yaşadığı ağır hezimete rağmen hala milletten özür dilemiyor. Kılıçdaroğlu ve CHP'li oligarkların bu pişkinlikleri ve arsızlıkları, en fazla Gazi'nin hürmetine CHP'ye oy veren vatandaşları rahatsız etmektedir.
"AK Parti, 85 milyonun tamamının partisidir"
- AK Parti, 85 milyonun tamamının partisidir, Türkiye partisidir. Bizim nazarımızda her insan bir cihandır. Kalbi Türkiye için atan herkese kapımız da, gönlümüz de sonuna kadar açıktır. Davetim, 85 milyonun her bir ferdinedir. Yarın Ahlat'tayız. Öbür gün Malazgirt'teyiz. Cumhur İttifakı olarak ecdadımızın Anadolu'dan çıktığı yolda bir oluyoruz, iri oluyoruz, diri oluyoruz, her birlikte Türkiye oluyoruz. Hayat tarzı diyerek size korku salıp koltuklarını korumaya çalışanlara, gelin hep beraber esaslı bir ders verelim. Milleti kandırmaktan utanmayan, milletin tercihine saygı duymayan kifayetsiz muhterisleri siyasette tutmayalım. Siyaset bunlardan çok çekti. Türkiye'nin siyaset mühendisliği ürünü kurgulardan kurtulup, yerli ve milli muhalefete kavuşması en büyük dileğimizdir.
"Çok çalışacağız, gayret edeceğiz, kapı kapı dolaşacağız"
- Gençlerimize vaadimiz olan Türkiye Yüzyılını inşa etmekte kararlıyız. Cumhurbaşkanlığımızın ustalık döneminde inşallah her açıdan daha müreffeh, daha güvenli, daha güçlü bir Türkiye'yi inşa ederek sözümüzü yerine getireceğiz. Bahane aramayacağız, polemik yapmayacağız, engellere aldırmayacağız, muhalefetin yalanlarına teslim olmayacağız. Vatandaşa tepeden bakanlardan asla olmayacağız, birbirimizi sadece ve sadece Allah için seveceğiz. Hala dimdik ayaktaysak, bunu milletimizle kurduğumuz güçlü gönül bağına borçluyuz. 7 ay sonra başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yerel yönetim seçimlerinde zafere koşmaya var mıyız? Çok çalışacağız, gayret edeceğiz, kapı kapı dolaşacağız. İstanbul ve Ankara'nın hali ortada, İzmir'i zaten konuşmama gerek yok. Milletimizin muhalefetin beceriksiz yönetimi elinde yıllarını kaybeden şehirlerimizi gerçek yönetimle buluşturacaktır. Kadınlarımızın gündemi neyse, Türkiye'nin hakiki gündemi de odur. Onların talep ve dualarını almayı asla ihmal etmeyin. her fırsatta depremzedelerimizin kapısını çalmayı lütfen bırakmayın. Artık çadır kalmadı, depremzedelerimizin hepsini konteyner kentlere yerleştirdik. Yaşadığımız sıkıntıların geçici olduğunu insanlarımıza çok iyi anlatalım. Bunları yaparsak 31 Mart yerel seçimlerinde de kazanan yine hep birlikte Türkiye olacak, gerçek belediyecilik olacak. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde millet geleceğine el koyacaktır.