Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları:
Tarih bize dünyamızın genel manada her 100 yılda bir kabuk değiştirdiğini, dönüştüğünü, yeni bir safhaya geçtiğini gösteriyor. Çok değil, iki asır önce başlayan sanayi devrimiyle birlikte hayatımızda keskin bir kırılma yaşandı. Fabrikalar, otomobiller, fotoğraf makineleri, aşılar, ilaçlar, telefon, radyo, televizyon derken insan hayatı kısa sürede köklü değişimlere sahne oldu.
Ardından internetin ve bilişim teknolojilerinin hayatımıza girmesiyle çok daha farklı, çok daha derin bir değişim dalgasına kapıldık. Bugün artık yapay zekadan, insansız sistemlerden, robotik teknolojilerden, nesnelerin internetinden bahsediyoruz. Algoritmaların ve yapay zeka sistemlerinin yapabildikleri karşısında hayret etmekten, hatta kimi zaman insanlığın geleceği adına endişe etmekten kendimizi alamıyoruz.
BUNDAN 40-50 YIL ÖNCE...
Şurası da bir gerçek ki, tüm bu değişimler beraberinde üretim ilişkilerinin, insan davranışlarının, insani beklentilerin de farklılaşmasını getirmektedir. Teknoloji, kolay ve hızlı iletişim, bilgiye rahat ulaşım kadar doyumsuzluk da üretmekte, yeni istekleri ve yeni tüketim araçlarını da hayatımıza sokmaktadır. Bakınız, bundan 40-50 yıl önce eşyalardan ziyade insanların yaşamları, ne yapıp ettikleri, değerleri, ortaya koydukları eserler hep ön plandaydı. Sadece İslam aleminde değil, Batılı toplumlarda da mahremiyet duygusu yaygındı. Göz hakkı, diğerkâmlık, empati, fakir fukaranın da hukukunu gözetme gibi kavramlar fertlerin davranışlarında belirleyici rol oynuyordu. Var olmak ile görünür olmak, bütün bunlar arasında bu derece yüksek bir illiyet bağı kurulmuyordu.
İNSANIN BİRİCİKLİĞİNİ ÖRSELEDİ
Günümüzde ise bireylerin hayata yaptıkları katkılar değil, neyi aldığı, neyi yediği, neyi paylaştığı daha çok gündeme geliyor. Gerçekle sanalın, algı ile olgunun, yalan ile gerçeğin yer değiştirdiği dijital kültürün insanın hayata bakış açısını altüst ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Dijitalleşmenin ortaya çıkardığı ürünlerin, sunduğu imkanların, getirdiği kolaylıkların ve konforun yanı sıra insanı nesneleştirdiğini, insanın biricikliğini örselediğini çok net biçimde görüyoruz.
YAPAY ZEKA MAĞDURLARI...
Yapay zeka teknolojileri ve algoritmaları mağdurları arasında ilk sırada kadınlar yer almaktadır. Birçok farklı mecrada kadınlar, yapay zekanın bu çirkin yüzüne çok sık muhattap olmaktadır. Kadınların eşit haklara erişebilmesinde yapay zekadan istifa edebiliriz.
Yapay zeka algoritmalarında ve veri tabanlarında dezavantajlı kesimleri gözeten temel prensiplerin belirlenmesine ihtiyaç duyuluyor. KADEM'in bu sürece öncelik etmesinde fayda vardır.
KADINLARIN DIŞLANDIĞI SİSTEM ADALETSİZLİK
Kadınları dışlayan, adaletsizlik yapan bir teknolojinin insanlığı hayrının dokunması mümkün değildir. Kadının toplumdan siyasetten dışlandığı sistem adaletsizlik.
22 yıl boyunca çok ciddi engellerle karşılaştık. Yasakçı zihniyetin her çeşidiyle muhattap olduk. Kadınların zaten sahip olmaları gereken haklara kavuşturma çabalarında muhalefeti hep karşımızda bulduk. Eğitim ve çalışma hayatından başta olmak üzere her alanda engelleri kaldırdık.
Türkiye'yi yasakların ve korkuların ülkesi olmaktan çıkarıp adalet ve özgürlüğün olduğu bir hale dönüştürdük. Kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa haline getirdik.
GAZZE'DE KATLİAM YAPILIYOR
Gazze'de bomba ve silahların altında çocuklarına ve davasına kol kanat geren yiğit kadınlar ümmetin iftihar anıtı olarak devleşiyor.
"TRUMP'LA GÖRÜŞMEDE GAZZE'Yİ KONUŞTUK"
Trump'ı seçim zaferinden dolayı tebrik ettik. Gazze ve Lübnan'ı hatırlattık. Trump'tan 2. başkanlık döneminde eski yönetimin hatalarını terk etmesini bekliyoruz. Daha fazla kan akmaması, savaşın bitmesi için elini taşın altına koymasını bekliyoruz.