Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD'ye gidecek. Erdoğan, ABD'ye hareketi öncesi İstanbul'da basın toplantısı düzenliyor. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"İsrail Gazze'yi Nazi kampına çevirdi. Bir yıldır süren zulmün sona ermesi için çağrı yapacağız. İlk günden beri İsrail'in hedefinin sadece Gazze olmadığını söylüyorum. İsrail üzerindeki baskıların daha da artırılması gerekiyor.
İSRAİL'İN LÜBNAN'DA İLETİŞİM CİHAZLARINI PATLATMASI
İsrail bir kez daha devlet değil terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor. Özellikle şu anda dijital saldırıları devreye almış olması bunun çok açık kanıtıdır. İsrail her yolu deneyebileceğini açıkla ortaya koymuştur."
Bölge şu anda açıklanamayacak şekilde büyük bir krizle karşı karşıya. Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum İsrail'in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalı. İsrail'i durduracak çözümleri ortaya koymanın vakti geldi ve geçiyor. İnsanlığın kaybedecek bir günü bile kalmamıştır.
MİLLİ TEKNOLOJİLERİN ÖNEMİ
Bu saldırı milli teknolojilerin sadece savunma sanayi alanında değil çok daha geniş bir çerçevede ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Biz de farklı tedbirler almak suretiyle bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız.
SURİYE İLE NORMALLEŞME SÜRECİ
Özellikle Türkevi bu defa çok farklı görüşmelere, ilişkilere vesile olacak. Bunun için orada yapacağım görüşmeler, inşallah bunların adımlarını attığımız merkez haline dönüştürecektir.
Suriye'deki gerilimin artık sona ermesi gerektiğini ortaya koyacağız. Bu gerginliğin sona ermesi, Suriye topraklarının tamamında huzur ve istikrarın sağlanması için Türkiye ve Suriye'nin birlikte atabileceği adımlar, Şam yönetimini muhaliflerin bir süredir Suriye'de çatışmasızlığı sağladığını görüyoruz. Bu durum kalıcı çözüm için etkin bir kapı aralamak adına elverişli bir ortam sağlıyor. Suriye dışında milyonlarca insan vatanlarına dönmek için bekliyor. Biz bu konuda çağrımıza yaptık. Türkiye Suriye ilişkilerinin normalleştirilmesi için Beşar Esad yönetimiyle görüşme irademizi ortaya koyduk. Biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz. Biz buna hazırız, halkı Müslüman olan iki ülke olarak artık bu birlikteliği, beraberliği gerçekleştirelim istiyoruz. İki ülke ilişkilerinde yeni dönem de böyle bir neticesinde inşallah başlar diye inanıyorum."
BIDEN İLE GÖRÜŞECEK Mİ?
Orada sadece Biden değil birçok lider olacak. Şu an Biden ile görüşme olup olmayacağı kesinleşmiş değil. Sürpriz görüşmeleri oradaki gelişmelerle ele alacağız. Sayın Biden ile planladığımız ikili görüşme yok. Filistin topraklarında akan kanı ele alacağız. İnsanlar ölüyor. Rakam 45 binin üzerine çıktı. Elimizden ne geliyorsa bunu yapacağız."
SORU-CEVAP
İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil, bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor. Özellikle bu dijital saldırıları şu anda devreye almış olması bunun çok açık net ifadesidir. İsrail bu saldırıyla sivil hassasiyetlerinin bulunmadığını, kendi bu nefret edici emellerine ulaşmak için de her yolu deneyebileceğini açık ve net ortaya koymuştur.
Bu saldırının başka bir anlamı da bizim ikazlarımıza rağmen bazı Batılı ülkelerin de desteklerini yanına alarak İsrail'in çatışmaları Lübnan ve bölge geneline maalesef yayılmaktadır. Özellikle değerli dostum Mikati'yle dün evvelsi gün yaptığım görüşmede kendisinden de şu anda çok çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduklarını ifade etti ve bu konuda da bizler neler yapabileceğimizi veya neler yapabiliriz bunları kendisiyle konuştum.
Gerçekten şu anda bölge açıklanamayacak derecede büyük bir krizle karşı karşıya. Tabii birçok şeyler söyleniyor. İşte şu an itibarıyla Lübnan özellikle bu İsrail'e karşı ne yapabilir? Tabii Mikati'nin şeyi bize ne gibi destekleriniz olabilir? Ne gibi yardımlarınız olabilir? Biz sizlerden bunu bekliyoruz ve Birleşmiş Milletlere gelme noktasında da bu sene herhalde gelemeyeceğim ifadesini kullandı.
Tabii Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum İsrail'in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır. Dünya barışını koruma misyonuna sahip bütün ülkelerin İsrail'i durduracak çözümleri ortaya koymasının vakti geldi ve geçiyor. İnsanlığın kaybedecek bir günü dahi kalmamıştır.
Diğer taraftan Lübnan'da düzenlenen saldırı milli teknolojilerin sadece Savunma Sanayi alanında değil, çok daha geniş bir çerçevede ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur ve biz de tabii bu gelişmeler karşısında çok daha farklı tedbirler almak suretiyle şu anda bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız.