Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Erzurum 8. Olağan İl Kongresi'nde halka hitap etti.
KONUŞMASINA ERZURUM'U SELAMLAYARAK BAŞLADI
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öne çıkan açıklamaları:
''Yiğidin hasına Dadaş demişler. Dadaş bizi bilir biz de Dadaş'ı. Sevgili Dadaşlar, Erzurum'un güzel insanlı, kıymetli dava arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Kongrelerimizin partimiz için, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bizim kongrelerimiz düğün gibidir, şölen gibidir, bayram gibidir. Salonu dolduran kardeşlerimin nezdince tüm Erzurumlulara selamlarımı muhabbetlerimi gönderiyorum.
31 Mart seçimlerinde bize bir kez daha sahip çıktığınız için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Bu güne kadar size mahcup olmadık. Teşekkür borcumuzu daha çok çalışarak ödedik. İnşallah aynı şekilde yola devam edeceğiz. Erzurum'un hak ettiği yere gelmesi için elimizden geleni yapacağız.
ERZURUM 2025 YILI TURİZM BAŞKENTİ SEÇİLDİ
Gayretlerimiz neticesinde Erzurum, Ekonomik İşbirliği Teşikilatı tarafından 2025 yılı Turizm Başkenti olarak seçildi. Bu güzel şehir tüm dünyaya tanıtılacak. Bir diğer güzel haberimiz stadyum haberidir. 20 bin kişilik stadyumun yapımına başlayacağız.
İSRAİL AÇIKLAMASI
Dünyamız ve bölgemiz son dönemde sancılı günler yaşıyor. 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Ateşkese rağmen İsrail Lübnan'ı taciz etmeye devam ediyor. Komşunun evi yanarsa ya alevi ya dumanı mutlaka size ulaşır.
''TÜRKİYE'Yİ HİÇ OLMADIĞI KADAR MÜRREFFEH GÜNELR BEKLİYOR''
Asrın felaketi denilen, 53 bin canımızı kaybettiğimiz depremi yaşadık. Bu depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar dolar. Bu sorunların tamamı konjonktüreldir, yani gelip geçicidir. Türkiye hepsinin üstesinden gelecek kabiliyete sahiptir. Bazı güçlüklerimiz olsa da Türkiye'yi hiç olmadığı kadar mürreffeh günler bekliyor. Milletçe biraz daha sabredersek her alanda hedeflerimize çok yaklaşmış olacağız.
''ÜLKENİN KAZANMASINA TAHAMMÜLLERİ YOK''
Milletle aynı yöne bakmak yerine rüzgar gülü misali yel nereden eserse yönlerini oraya dönüyorlar. Bunlardan bir şey olmaz. Ülkenin kazanmasına tahammülleri yok. Cehalet paçalarından akıyor. Sınırlarımızın ötesinde olanlar umurlarında değil.
''SURİYE HALKI BİR ZAFERE İMZA ATTI''
Geçtiğimiz günlerde Suriye'de bir halk devrimi gerçekleşti. 61 yıllık zulmün ardından Baas rejimi tarihe karıştı. 1 milyon masumun ölümüne sebep olan Esad 1 gecede Şam'dan kaçmak zorunda kaldı. Suriye halkı 13 yıl süren mücadelenin neticesinde kendileriyle birlikte bizleri de gururlandıran muhteşem bir zafere imza attı.
''AKLA ZİYAN KOMPLO TEORİLERİ ÜRETİYORLAR''
Yıllar sonra o sokaklarda insanların yüzü gülüyor. Ay yıldızlı al bayrağımız özgür Suriye bayraklarıyla yan yana... Suriyeli mazlumlar "Allah Türk milletinden razı olsun' diyor. Bakıyorsunuz birileri buna tahammül edemiyor. Bu sevinci paylaşmaktan bil aciz durumdalar. Zaferi gölgelemek adına akla ziyan komplo teorileri üretiyorlar. Neymiş Suriye halkının zaferi Türkiye'ye zarar verirmiş. Bir sürü zırvayı arka arkaya sıralayarak siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Cehalet çukuruna batmışlar fakat Suriye'deki güya büyük oyunu hemen çözüveriyorlar.
Diplomasi ince bir sanattır. Birikim, tecrübe ister... Birkaç hamle sonrasını değil 10 hamle sonrasını hesaplamayı gerektirir. Sadece bugünü değil yakın ve uzak geleceği de şimdiden planlamanız gerekiyor.
"MÜSLÜMANLIK ADINA SAHİP ÇIKTIK"
Türkiye'nin büyüklüğüne, devletimizin itibarına hiçbir yerde halel getirmedik. Muhalefetin eski genel başkanı gibi Türkiye'yi şikayet edenlerden asla olmadık. Dadaşlardan aldığımız güçle, her türlü uluslararası meselede adaletten, haktan yana tavır takındık. Dünyanın neresinde zulme uğrayan varsa diline, inancına, derisinin rengine bakmadan mazlumun yanında dimdik durduk.
13 yıl önce terörden ve çatışmalardan kaçan Suriyeli muhacirlere ülkemizin ve gönlümüzün kapılarını açtık. Bu mazlumlara sadece insanlık, kardeşlik, Müslümanlık adına sahip çıktık. Muhalefet bunu anlayamadı. Kimi aydınlar bunu idrak edemedi. Kimi gazeteciler bunu bir türlü kavrayamadı. Yalnız bırakıldığınız çok zaman oldu. Sığınmacıları seçim malzemesi olarak kullanacak kadar alçalanlar oldu. 4 milyon Suriyeli kardeşimizi misafir ettik. CHP, muhalefet 'Biz sizi tekrar Suriye'ye göndereceğiz' dediler. Biz 'Ensarız ve muhacir kardeşlerimizi de göndermeyeceğiz' dedik.
"BAAS KAYBEDİNCE, CHP DE Mİ KAYBETTİ?"
CHP eski genel başkanının körüklediği nefret dalgasının asıl gayesini bugün görüyoruz. Baas rejiminin karanlık ve çirkin yüzü şimdi tek tek ortaya çıkıyor. Suriyeli kardeşlerimizin Türk bayraklarıyla zaferlerini kutlamasından niçin rahatsız olduklarını söylemiyorlar. CHP yönetiminin Baas'a bu kadar sempati beslemesinin sebebini biz de merak ediyoruz. Ne oldu Baas düşünce, CHP'nin hayalleri de mi suya düştü. Baas kaybedince CHP de mi kaybetmiş oldu?
Muhalefetin kışkırtmalarına rağmen Suriye krizinde ne kadar isabetli davrandığımızı bugün daha iyi görüyoruz. Suriyeli kardeşlerimizi ölüme göndermeyerek nasıl bir hayra sebep olduğumuzu bugün daha iyi anlıyoruz.
Bugün Şam Büyükelçiliğimizi faaliyete geçiriyoruz. Suriye'nin yeniden imarı ve ayağa kaldırılmasında Suriye halkının yanında olacağız.''