Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde önemli mesajlar verdi. Erdoğan, "Kültür, sanat ve akademi dünyasını tek tipleştiren ideolojik kabileler gerçeğiyle bir an önce yüzleşmeliyiz" dedi.

Kasımpaşa ile Başakşehir mücadelesi başladı Kasımpaşa ile Başakşehir mücadelesi başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ödül töreninde yaptığı açıklamalar şu şekilde:

Kültür sanat dünyamızın kıymetli temsilcileri, değerli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne hoş geldiniz. Kültür ve Sanat Törenleri vesilesi ile sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. Ödüle layık görülen sanatçılarımızı gönülden tebrik ediyorum.

Bu yıl bilim ödülümüzü Prof. Dr. Süleyman Uludağ'a veriyoruz. Hocamızın her birinin gerisinde büyük emek birikim olan eserleri ile fikir ve gönül dünyamızı zenginleştireceğine inanıyorum.

Kültür ödülümüzü matbuat ve kitabiyat tarzında yazdığı eserlerle ışık tutan Ali Birinci hocamıza takdim ediyoruz. Şiirleri ile gönül dünyamıza katkılar sunan isimdir. Tarihçiliği hayat tarzına dönüştüren tarzı ile her türlü ödülü hak ediyor.

Müzik ödülü sahibi hafızamızda yer edinen Emel Sayın hanımefendidir. Yarım asırdır icra ettiği Türk sanat müziğini gönüllerde yaşatan hanımefendi gönül telimizi titretmeyi sürdürmektedir.

Resim ödülüne layık görülen İbrahim Atalay en önemli sanatçılarımızdan biridir.

Karikatür ödülümüzü çizgisi ile yaşadığı döneme anlam katan Hasan Aycın'a takdim ediyoruz. Eserlerinde gönül coğrafyamızda yaşanan kederleri yansıtmıştır.

Sinema ödülümüzü 50 yılından beri yapımcılıktan yönetmenliğe iz bırakan Sami Şekeroğlu'na veriyoruz.

1212

"HEM KÜLTÜR SANATA HEM DE HAYATIN DİĞER ALANLARINA EN BÜYÜK YATIRIMLARI YAPIYORUZ"

Kültür sanat faaliyetlerini, tüm kesimleriyle toplumu birleştiren bir çimento olarak görüyoruz. Kendimizi dar bakış açılarıyla sınırlandırmadan ülkemizin tüm görüşlerini kucaklamaya çalışıyoruz. Dünyanın pekçok yerinden mimariden edebiyata her alanda sahip oldukları zenginliklerin üzerine titreyen toplumlular görüyoruz. Biz sorumluluk üstlendiğimiz her yerde, kalkınmayla, büyütmeyle geçmişteki bağları korumaya çalıştık.

Batı karşısında mahçup, kendi toplumuna karşı mağrur kesimlerden milli bir duruş beklemiyoruz.

Hem teknolojiye, hem kültür sanata hem de hayatın diğer alanlarına en büyük yatırımları yapıyoruz. Kültür sanat ve akademi dünyasını tek tipleştiren, ideolojik kabileler gerçeğiyle yüzleşmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Batı karşısında mahçup, kendi toplumuna karşı mağrur kesimlerden milli bir duruş beklemiyoruz.

Hem teknolojiye, hem kültür sanata hem de hayatın diğer alanlarına en büyük yatırımları yapıyoruz. Kültür sanat ve akademi dünyasını tek tipleştiren, ideolojik kabileler gerçeğiyle yüzleşmemiz gerektiğini düşünüyorum.

"2024, MAZLUMLARIN YARALARIN SARILDIĞI BİR YIL OLACAK"

Siyasetten edebiyata her alanda yapabilenin istemediği, yapanın bilmediği bir tabloyla karşı karşıyayız. Gençlerin yeteri kadar cesaret sergilemediğine üzülerek şahitlik ediyoruz. Dar kadrocu anlayışın yerini daha özgürlükçü bir yaklaşım almadan hedeferimize varamayız. Ülkemizin önündeki muazzam potansiyeli bu şekilde etkin bir şekilde harekete geçirebiliriz.

Biz kendi ülkemizin, kendi toplumuzun derdi ile dertlendiğimiz için bu konuları dile getiriyoruz. Ama dünyada da aynı sorun var. Gerçekten yapabilecek olan Gazze'deki katliamı engellemiyor. İsrail'in katliam ve hırsızlık üzerine kurulu bu düzeni insanlık adına utanç verici bir durumdur.

2024, mazlumların yaralarının sarıldığı bir yıl olacaktır diye inanıyorum.

Cumhuriyetimizin ikinci asrını, hakkıyla değerlendirmenin yolu medeniyetimizi yeniden şaha kaldırmaktan geçiyor. Bu kutlu yolda en büyük desteği siz kültür sanat insanlarından bekliyoruz.