GÜNDEM

Davutoğlu: Cumhurbaşkanlığı adaylığının öncüsü olacağım

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Bundan sonraki ilk seçimlerde kendi partimizin logosuyla her yerde girmek için hazırlıklarımızı sürdüreceğiz. Saadet Partisi’yle kurduğumuz ahit ilişkisi çerçevesinde, onlarla birlikte istişare edeceğiz. Her partiye açık olacağız. Ama bundan sonraki ilk seçimlerde hayalinizdeki iddialar harekete geçecek.

Abone Ol

 Gelecek Partisi tek başına iktidarın ve ben de tek başına Cumhurbaşkanlığı adaylığının öncüsü olacağım. Kimseden şüphem yok. Kimseden çekinmem yok. Bu ideali gerçekleştirmek ve milletin davasını yürütmek isteyenlerle kaç kişi olurlarsa olsunlar yürüyeceğim” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Bundan sonraki ilk seçimlerde kendi partimizin logosuyla her yerde girmek için hazırlıklarımızı sürdüreceğiz. Saadet Partisi’yle kurduğumuz ahit ilişkisi çerçevesinde, onlarla birlikte istişare edeceğiz. Her partiye açık olacağız. Ama bundan sonraki ilk seçimlerde hayalinizdeki iddialar harekete geçecek. Gelecek Partisi tek başına iktidarın ve ben de tek başına Cumhurbaşkanlığı adaylığının öncüsü olacağım. Kimseden şüphem yok. Kimseden çekinmem yok. Bu ideali gerçekleştirmek ve milletin davasını yürütmek isteyenlerle kaç kişi olurlarsa olsunlar yürüyeceğim” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bugün partisinin İstanbul İl Kongresi'nde konuştu. Davutoğlu, şunları söyledi:

“Bir tarafta bütün bu fakrı zarureti çeken, toplam gelirden düşük pay alan milyonlar var. Diğer tarafta bütün bu gelirlerin rantını yiyenler var. Türkiye’deki en üst tabakadaki yüzde 1 gelirin yüzde 21’ini elde ediyor. En üst tabakadaki yüzde 10, gelirin yüzde 41’ini, yüzde 85 gelirin yarısını alıyor. En düşük tabakadaki yüzde 20 ise gelirin sadece yüzde 6’sını alıp Bangladeş düzeyinde yaşıyor. Bakarsanız yüzde 1’e göreceksiniz ki çoğu imar rantiyecisidir. Faiz rantiyecisidir. KKM ile milletin 700 milyar Türk lirasını alanlardır. Merkez Bankası’nda para basıp bunları besleyenler, KKM ile bu rantiyeyi besleyenlere yazıklar olsun.

“YARGIDA DA BARONLAR VAR, KISA SÜREDE ZENGİN OLAN AVUKATLARA BAKIN”

Bir devlet düşünün ki devletin iki büyük yargı kurumu Anayasa Mahkemesi(AYM) ile Yargıtay ihtilaf ediyor. Yargıtay, AYM üyelerini mahkemeye veriyor. Bir mahkeme, diğer mahkemeyi mahkemeye verirse millet nasıl bu mahkemeye gider? Nasıl bu mahkemelere güvenir? Bir karaborsa gibi bir kara hukuk var. İstanbul Cumhuriyet savcılarından birisi hâkimi rüşvet almakla suçluyor. Diğeri de savcıyı rüşvet almakla suçluyor. Yargıda da baronlar var. Kısa sürede zengin olan avukatlara bakın. Beştepe’den gelen talimat diyerek savcılara, hakimlere yazı gönderen avukatlara sesleniyorum. Yediğiniz her kul hakkının hesabını millete de Allah’a da vereceksiniz.

Diyanet İşleri Başkanlığı, dijital hutbe yayınladı. Her dil var. Türkçe, Arapça, İngilizce, Fransızca, Rusça, İspanyolca, Portekizce vs. Bir tek Kürtçe yok. Bu ülkenin has vatandaşlarının dilinden korkan bir din anlayışı olamaz.

Bu seçimler sadece yerel seçimler değil. Bu seçimler, Türkiye’nin makus talihini değiştirme seçimleridir. Geçen seçimlerde, yalan bir propagandayla, din, vatan, millet hamasetiyle kandırılan vatandaşlarımıza gerçeği anlatacaksınız.

Baronlar düzenine karşı biz beş kollu çınarla çıkıyoruz. Adalet, demokrasi, refah, eşitlik ve siyasi ahlak. Hasmımız bellidir. Hiçbir partiyi hasım kabul etmiyoruz. Hasmımız bu baronlardır. İmar, faiz, ihale, uyuşturucu baronlarıdır. Onlarla birlikte servet biriktiren siyaset baronlarıdır.

“SİYASETTE HİÇBİR ZAMAN İDDİASIZ OLMADIM”

Siyasette hiçbir zaman iddiasız olmadım. Ne ilim hayatımda ne de siyasi hayatımda iddiadan vazgeçtim. Makamdan vazgeçtim, iddiamdan vazgeçmedim. İktidardan vazgeçtim, ilkelerimden vazgeçmedim. Çünkü şunu bilir, şuna inanırım. En güçlü kişi kendisiyle ve inandığı değerlerle barışık olan kişidir. En güçlü saraylardan oturan, servetlere sahip olan değil inandığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi inanan kişidir. Biz yaşadığımız gibi inananlardanız. İnandığımız gibi yaşamaya çalışanlardanız. Tabii ki gönlümüz isterdi ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde sizlerin gönlünde yatan kararla, düşünceyle biz aday olalım. Ama bir şey daha vardı benim hayatımda ilke edindiğim. Bu parti, önce ben diyen değil, partim diyenlerin partisidir.

“BUNDAN SONRAKİ İLK SEÇİMLERDE HAYALİNİZDEKİ İDDİALAR HAREKETE GEÇECEK”

Ben tek başıma yürüdüğümde bu kahramanlar gibi siz niye yanımda yoktunuz? O STK’ler şimdi gelip keşke seçimlerde size tek başınıza mühür verseydik, başka partilere elimiz gitmedi diyenler. Dürüst olun. Bir de bana rüşvet veriyorlar. ‘Bundan sonraki liderimiz sizsiniz.’ Bakın, ben sizi servetlere ve iktidarlara davet etmiyorum. Ben sizi çileye davet ediyorum. Ben sizi Ankara’da iktidar olmaya değil Kuvayi Millîye gibi milletin içinde mücadele etmeye çağırıyorum. Allah’ın izniyle, inşallah, bundan sonraki ilk seçimlerde kendi partimizin logosuyla her yerde girmek için hazırlıklarımızı sürdüreceğiz. Saadet Partisi’yle kurduğumuz ahit ilişkisi çerçevesinde, onlarla birlikte istişare edeceğiz. Her partiye açık olacağız. Ama bundan sonraki ilk seçimlerde hayalinizdeki iddialar harekete geçecek. Gelecek Partisi tek başına iktidarın ve ben de tek başına Cumhurbaşkanlığı adaylığının öncüsü olacağım. Kimseden şüphem yok. Kimseden çekinmem yok. Bu ideali gerçekleştirmek ve milletin davasını yürütmek isteyenlerle kaç kişi olurlarsa olsunlar yürüyeceğim.”