İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından nisan ayında başlatılan soruşturma kapsamında; aralarında Fatih Terim, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan ve Emre Çolak gibi isimlerin de bulunduğu onlarca kişinin, Denizbank şube müdürü Seçil Erzan tarafından yüksek kazanç vaadiyle dolandırıldığı iddiası Türkiye'nin gündemine oturdu.
216 yıla kadar hapis ile yargılanan Seçil Erzan'ın ifadesinde "Asiye Öztürk olaydan başından beri şüpheleniyordu ancak yine de belgeler imza atmıştır" dediği şube Operasyon Müdürü Asiye Öztürk'ün de ifadesi ortaya çıktı.
T24'ten İlhan Çelik'in haberine göre Asiye Öztürk, Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı savunmada hakkındaki iddiaları reddetti.
Şimdiye kadar 4 veya 5 adet, içeriğinden haberdar olmadığı belge imzaladığını söyleyen Öztürk, “Benim hatam sadece işlemin ne olduğunu bilmeden imza atmamdır. Hiç kimseye yüksek getirili fon vaadinde bulunmadım. Seçil Erzan'ın kimlerle görüşüp neler vaat ettiğinden haberdar değilim” dedi.
Seçil Erzan’ın Florya şubesinden birlikte çalıştığı ve fon dolandırıcılığı olayındaki bazı belgelerde imzası bulunan şube müdür yardımcısı Asiye Öztürk, savcılığa verdiği ifadesinde, “Seçil Erzan'ın fon vaadi ile insanları kandırdığından kesinlikle haberdar değilim” ifadesini kullandı.
Seçil Erzan’ın bulunduğu Levent şubesine tayin olduğundan beri odasına futbolcuların gelip gittiğini anlatan Öztürk, zaman zaman Semih Kaya ve Selçuk İnan ile bankacılık işlemi gerçekleştirdiğini ancak şimdiye kadar Fatih Terim ya da Hakan Ateş fonu adı altında hiçbir söz duymadığını ileri sürdü.
"FON VAADİ İLE İNSANLARI KANDIRDIĞINDAN HABERİM YOKTU"
İşte Denizbank Levent Şube Müdürü Asiye Öztürk’ün savcılığa yaptığı savunmasının tamamı:
"Ben 2002 yılında Denizbank'ta banka personeli olarak çalışmaya başladım. 2010 yılından beri Operasyon Müdürü olarak görevime devam ediyorum. Denizbank'ta Operasyon Müdürü olarak görevime Levent Büyükdere Caddesi'ndeki şubede Seçil Erzan Şube Müdürü ile birlikte çalışmaktaydım. Yaklaşık 8 ay önce Seçil Erzan bizim şubemize Florya Denizbank Şubesinden tayin olmuştu. Bu zamana kadar aramızda hiçbir sıkıntı olmamıştı. Seçil Erzan'ın fon vaadi ile insanları kandırdığından kesinlikle haberdar değilim. Odasına kim gelir kim gider onu da bilmiyorum. Çünkü bizim şubemiz iki katlıdır, ben alt katta çalışırım. Seçil Erzan ise üst katta çalışmaktadır. Benim bulunduğum katta odam gişenin hemen arkasında yer almaktadır. Ve odamda bir kamera bulunmaktadır. Bu kamera ile bankanın gerek birinci gerekse ikinci katını görebilmekteyim. Fakat Seçil Erzan'ın odasının içini görmüyorum.
"GALATASARAYLI FUTBOLCULARIN YANINA GİDİP GELDİĞİNİ BİLİYORUM"
Seçil müdür şubemize tayin olduktan sonra özellikle Galatasaraylı futbolcuların yanına gelip gittiğini biliyorum ancak kim ne kadar para yatırıyor ya da kim ne kadar işlem yaptırıyor bilmiyorum. 7 Nisan 2023 tarihinde Emre Belözoğlu'nun Seçil müdürün yanına geldiğini biliyorum. Arda Turan da zaman zaman Seçil müdürün yanına geliyordu. Ayrıca Semih Kaya, Selçuk İnan, Emre Çolak'ta aynı şekilde Seçil müdürün yanına gelip gitmiştir.
"FATİH TERİM YA DA HAKAN ATEŞ FONU DUYMADIM"
Semih Kaya ve Selçuk İnan ile zaman zaman bankacılık işlemi gerçekleştirdim. Şöyle ki para çekme ya da para yatırma işlemlerini sistem üzerinden gerçekleştirdim. Fakat fon ile ilgili herhangi bir işlem yapmadım.
Kimseden de bu zamana kadar Fatih Terim fonu ya da Hakan Ateş fonu ya da başka bir fon adı altında hiçbir söz duymadım. 7 Nisan 2023 tarihinde Seçil Erzan'ın soruşturmaya konu eylemler sebebiyle gündem olduğunda ben de olaylardan haberdar oldum. Açıkçası şok oldum.
"BİLMEDEN BİRTAKIM EVRAKLARI İMZALAMIŞ OLABİLİRİM"
Seçil müdür bana zaman zaman birtakım belgelere imza attırdı ancak müdürüm olduğu için ve kendisine insani olarak da iş arkadaşı olarak da güvendiğim için bilmeden birtakım evrakları imzalamış olabilirim. Bana göstermiş olduğunuz belgelerden Volkan Bahçekapılı'nın müşteri olduğu vadeli işlem talimat ve işlem sonuç formunun altındaki Denizbank kaşesinin üzerindeki ıslak imzalardan biri şahsıma aittir.
"BENİM HATAM İŞLEMİN NE OLDUĞUNU BİLMEDEN İMZA ATMAMDIR"
Ben bu işlemin içeriğinin ne olduğunu, Seçil müdürün ne kadar para aldığını, vadenin ne kadar olduğunu ya da vade sonunda yüzde olarak kaç kar edileceğini dahi bilmiyorum. Benim hatam sadece işlemin ne olduğunu bilmeden imza atmamdır. Olayı sadece bu şekliyle kabul ediyorum. Bunun dışında hiç kimseye yüksek getirili fon vaadinde bulunmadım. Seçil Erzan'ın kimlerle görüşüp neler vaad ettiğinden haberdar değilim.
" 'ASİYE ŞUNLARI İMZALA, ACİL MÜŞTERİYE VERECEĞİM' DEMİŞTİ"
Ben bu zamana kadar hatırladığım kadarıyla 4-5 adet bilmediğim ve içeriğinden haberdar olmadığım belgeleri imzaladım. Çünkü Seçil müdür beni yanına çağırıp ‘Asiye şunları imzala, acil müşteriye vereceğim’ demişti. O esnada zaten Seçil müdürün masası çok karışıktı ve bilgisayar ekranında görüntüler mevcuttu. Ben de işin acil ve önemli olduğunu düşünerek bilmediğim belgeleri imzaladım zaten belgelerin üst kısmında başka belgeler bulunduğu için neye imza attığımı dahi açıkçası bilmiyordum sadece alt kısımda Denizbank kaşesini gördüm. Üzerinde Seçil Erzan'ın da imzası vardı. Buna güvenerek yanına imza attım. Hata yaptığımı bu anlamda kabul ediyorum. Bunun dışında bir keresinde de benim yanıma gelip aceleci bir tavır takınıp bir belgeyi bana uzatıp, o sırada beni bir yandan konuşturup bir yandan da bana belgeyi imzalattı. Ben yine neye imza attığımı bilmiyorum..."
SEÇİL ERZAN, ASİYE ÖZTÜRK HAKKINDA NE SÖYLEMİŞTİ?
216 yıla kadar hapis cezası ile yargılanan Seçil Erzan ifadesinde Asiye Öztürk hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Benim fon vaad ettiğim kişiler özetle Arda Turan, Emre Belözoğlu, İbrahim Çağlar, Emre Çolak, Muslera, Bülent Çeviker, Buse Terim (Terim Arıcan) isimli şahıslardır. Bu kişilerden aldığım paralara ilişkin Emre Belözoğlu, Arda Turan, Emre Çolak, Muslera, İbrahim Çağlar, Mert Zeydanlı isimli şahıslara bir el yazımla oluşturulmuş bir kağıt verdim. Üzerine ıslak imzamı attım. Hatta bu belgelerin bazısında hala Denizbank'ta Şube Müdür Yardımcısı olan Asiye Öztürk'ün de imzası bulunmaktadır. Asiye Öztürk olaydan başından beri şüpheleniyordu ancak yine de belgeler imza atmıştır. En azından bu olaylarda şüphe çekici çok fazla şey yaşadık. İnsanlar gelip benden hesap sorduğunda Asiye benim yanımdaydı ve beni bu zamana kadar hiçbir zaman ihbar etmedi."