Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika Cumhuriyeti, İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri ülkelerinin katıldığı BRICS bu yıl Rusya'ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da gerçekleşti. BRICS Zirvesi'ne 30'dan fazla ülke ve altı uluslararası örgütün temsilcilerinin katıldı. Fakat zirvedeki tek NATO lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı.
PUTİN'İN EN DİKKAT ÇEKEN MİSAFİRİ ERDOĞAN
Batı'nın ve ABD'nin yakından takip ettiği zirve, Ukrayna ile savaşın başından bu yana Rusya'da gerçekleşen en büyük uluslararası etkinlik olarak kayıtlara geçti. Batı medyası, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in en dikkat çeken misafirinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu yazdı.
BIRCS ZİRVESİ'NE KATILAN TEK NATO LİDERİ
ABD medyasından New York Times (NYT) gazetesi, ''Putin'in ev sahipliği yaptığı zirvede bir konuk öne çıktı: Erdoğan'' haberiyle dikkat çekti. ABD gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BRICS Zirvesi'ne katılan tek NATO lideri olduğunu vurguladı. Haberde, Erdoğan'ın uzun bir süredir 'kritik aktör' olarak dünya sahnesinde olduğuna dikkat çekilirken, ''Türkiye'nin toplantıdaki varlığı aynı zamanda, birçok ülkenin birden fazla rakip güç arasında ilişkilerini dengelemeye çalıştığını da gösteriyor" ifadeleri kullanıldı.
Türkiye'nin denge politikasına dikkat çeken analistler, "Erdoğan özellikle Ukrayna savaşı boyunca bu tutumunun altını çizdi. Türkiye NATO'da stratejik bir ortak olmaya devam ediyor ve Ukrayna'ya güçlü silahlar satıyor ancak Moskova'ya yönelik Batı yaptırımlarına katılmayı reddediyor." ifadelerini kullandılar.
Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya arasındaki tahıl anlaşmasında arabulucu rolünde olduğunu da hatırlatan NYT, Kazan'daki görüşmelerden hem Türkiye'nin hem de Rusya'nın kazanacağı çok şey olduğunu yazdı.
ERDOĞAN ARABULUCU ROLÜNDE GÜÇLÜ
Financial Times gazetesi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rus lider Putin'in BRICS Zirvesi kapsamında bir araya geldiğini, Erdoğan'ın 'arabulucu' rolünde ne kadar güçlü olduğunu kaleme aldı.
Erdoğan'ın Ukrayna-Rusya savaşına rağmen Putin ile yakın olduğunu belirten gazete, 'Türkiye'nin NATO üyeliğini ve Ukrayna ile yakın ilişkilerini göz önünde bulunduran diplomatik bir ip üzerinde yürüdüğü' ifadelerine yer verdi.
TÜRKİYE AYRICALIKLI KONUMDA
Türkiye'nin BRICS'e başvurmasının bir dönüm noktası olacağını yazan Foreign Policy (FP) ise "Türkiye BRICS'e tam üye ya da ortak ülke olarak katılırsa, Batı'nın üstünlüğüne meydan okuyan bir oluşumda aktif rol alan ilk NATO üyesi olacak. Türkiye’nin diplomatik hamlesi, küresel güneyin dünya siyasetinde yükselişte olduğunun bir başka işaretidir ve aktif tarafsızlık ideolojisinin büyüdüğünü vurgulamaktadır." ifadelerini kullandı.
Foreign Policy, Türkiye'nin katılımının grup açısından faydalı olacağını, aralarında NATO üyesi bir ülkenin bulunması ile BRICS'in tarafsızlık statüsünün güçleneceğini yazdı. Ayrıca Türkiye'nin NATO üyesi olması da göz önüne alındığında ayrıcalıklı bir konumda olacağı belirtildi.
RUSYA VE NATO TÜRKİYE KONUSUNDA HEMFİKİR
Türkiye'nin BRICS üyeliğine dün Rusya ve NATO'dan iyi haberler geldi. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye'nin BRICS'e katılması durumunda, Türkiye'nin NATO'ya üyeliğinin ekonomik blok için bir sorun teşkil etmediğini söyledi. NATO'nun yeni Gelen Sekreteri Mark Rutte ise Türkiye'nin BRICS örgütüne katılmasının "Türkiye'nin egemenlik hakkı" olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin BRICS başvurusunun "bir endişe kaynağı olup olmadığına" yönelik soruya cevap veren Rutte, "Türkiye'nin BRICS ortaklarından bazılarıyla da birlikte çalıştığını biliyoruz. Bunu yapmak onların egemenlik hakkıdır." dedi.
Rutte, bu durumun "zaman zaman ikili ya da NATO içinde tartışmalara yol açmasına" rağmen Türkiye’nin İttifak'ta oynadığı rolün altını çizdi.
Türkiye'nin NATO için "çok önemli bir müttefik olduğunu" ifade eden Rutte, "Türkiye, NATO'nun en donanımlı askeri güçlerinden birine sahip. NATO coğrafyasının kendi bölümünde (güneydoğu kanadında) hayati rol oynamaktadır. NATO'ya bir bütün olarak pek çok kabiliyet sağlamaktadır." diye konuştu.
Rutte, Türkiye'nin uzun yıllardır NATO'nun bir parçası olduğunu anımsatarak, "Türkiye'nin uzun yıllardır İttifak'ın ayrılmaz bir parçası olmasından büyük mutluluk ve memnuniyet duyuyoruz. Tabii ki İttifak içinde bir demokrasi olarak, 32 ülke arasında şu veya bu konuda her zaman tartışmalar olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.