İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yolsuzluk ve terör soruşturmaları kapsamında, tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
İMAMOĞLU HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR
Başsavcılık, İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında şu suçlamaları yöneltti:
"suç örgütü yöneticisi olmak"
"suç örgütüne üye olmak"
"irtikap"
"rüşvet"
"nitelikli dolandırıcılık"
"kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek"
"ihaleye fesat karıştırmak"
Ayrıca, İmamoğlu ile birlikte İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan hakkında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçlamasıyla ayrı bir soruşturma yürütülüyor.
TUTUKLAMA TALEBİYLE HAKİMLİK ÖNÜNDE
Emniyet işlemleri tamamlanan İmamoğlu ve diğer isimler, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık ifadeleri sonrasında dosya, nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderildi. İmamoğlu hakkında hem "suç örgütü kurmak", "ihaleye fesat karıştırmak" ve "rüşvet almak" hem de "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlarından iki ayrı tutuklama talebi bulunuyor.
HAKİMLİK SORGUSU BAŞLADI
Tutuklamaya sevk edilen Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki diğer isimlerin hakimlik sorgusu başladı. İmamoğlu'nun kimlik tespitinin yapıldığı öğrenildi. Mahkemeye; İmamoğlu'nun ailesi ile Özgür Özel ve Mansur Yavaş da katılıyor. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP'li bazı milletvekilleri ve parti yöneticilerinin hakimlik katında bekleyişi sürüyor.
İBB'ye yönelik terör soruşturmasında savcılığın sevk yazısı ortaya çıktı
Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan hakkında yürütülen terör soruşturmasında hazırlanan savcılık sevk yazısı kamuoyuna yansıdı. Belgelerde, PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek suçlamasına gerekçe olarak "Kent Uzlaşısı" adlı yapılanma ve HDK bağlantıları gösterildi.
Sevk yazısında, “Kent Uzlaşısı” adı verilen planla, PKK/KCK’nın metropol belediyelere sızma stratejisi uygulandığı iddia edildi. Yazıya göre, belediye meclis üyeleri ve başkan yardımcıları, örgütle ilişkili kişilerden seçildi ve bunlar, CHP’ye 31 Mart 2024 seçimlerinden sadece birkaç gün önce üye yapıldı.
"Bu şahısların terör örgütü irtibatlarının adli olarak delillendirilmesi çalışmasında... HDK mensubu olduklarının tespiti ile tutuklandıkları" ifadeleriyle 16 meclis üyesinin örgüt bağlantılı olarak tutuklandığı belirtildi.
ESENYURT VE SANCAKTEPE DOSYALARI ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Yazıda, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi Elif Gül’ün kızını örgüte teslim ettiği ve Kandil’de çekilmiş fotoğraflarının bulunduğu ifade edildi. Ayrıca Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in PKK üyeliğinden tutuklandığı, yardımcısı Osman Yalçın’ın ise firari olduğu aktarıldı.
'İMAMOĞLU’NA OY VERİN' ÇAĞRISI
Sevk yazısında, PKK/KCK yöneticisi olduğu belirtilen Azad Barış’ın, “İstanbul’u kazanırsak Türkiye’yi kazanırız” diyerek HDP seçmenine İmamoğlu’na oy verin çağrısı yaptığı ve bu çağrının Mezopotamya Ajansı’na verdiği röportajda yer aldığı belirtildi.
"Seçmenlerimizi demokrasinin adayı olan İmamoğlu’na oy vermeye çağırıyoruz" ifadelerinin yer aldığı belgeler, Azad Barış’ın Spectrum House’daki ofisinde bulundu.
İmamoğlu’nun, belediye meclis listelerinin kendi onayı olmadan şekillenmediği bilgisi doğrultusunda, “örgüte yardım etme kastıyla bilinçli olarak iştirak ettiği” savunuldu. Savcılık, İmamoğlu’nun da dahil olduğu şüphelilerin, PKK/KCK terör örgütünün şehir yapılanmasında aktif rol oynadığını iddia etti.
TELEFON ŞİFRESİ VERİLMEDİ, İFADE SUSKUN KALDI
Savcılık, Şişli Belediye Başkanı Şahan’ın telefon şifresini kollukla paylaşmadığını, Çalışkan’ın ise gözaltına telefonsuz gelerek irtibatlarını gizlemeye çalıştığını belirtti. Çalışkan’ın mali hareketlerinde şüpheli artışlar olduğu, bu sorulara susma hakkını kullandığı da dosyada yer aldı.
TUTUKLAMA TALEBİNİN GEREKÇELERİ ORTAYA KONDU
Sevk yazısında, İmamoğlu ve diğer isimlerin, örgüt mensuplarını belediyelerde “etkili noktalara yerleştirme” faaliyetine katıldığı, “değer aileleri” olarak tanımlanan örgüt mensubu yakınlarına kamu görevleri sağladığı ve bu şekilde “örgütün hareketlerini kolaylaştırdığı” ifade edildi.
"Üzerlerine atılı PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri anlaşılmıştır" denilerek, şüphelilerin tutuklanmaları talep edildi.
