DÜNYA

Enflasyonda birbirinden sürpriz rakamlar!

Dünya genelinde enflasyonun düşüşü hız kazanırken, bu trendin bölgeden bölgeye farklılık gösterdiği gözlerden kaçmıyor. Birçok ülke, ekonomi politikalarını sıkılaştırırken enflasyonun azalma süreci, her ülkede aynı tempoda gerçekleşmiyor.

Abone Ol

Faiz oranlarının artmasına rağmen inatla yüksek seyreden enflasyon​, özellikle hizmet sektörü başta olmak üzere, hükümetler ve merkez bankaları için ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor. Kovid-19 pandemisi sonrası toparlanma sürecinde, düşük seyreden enflasyon yerini yükselen oranlara bıraktı.

Pandemi​ sonrasındaki ekonomik canlanmada, parasal teşvikler ve tüketici talebinin artması, arz yönünde yaşanan sıkıntılarla birleşince enflasyona hız kazandırdı. Küresel tedarik zincirindeki kopmalar, ekonomilerin yeniden açılmasıyla tetiklenen fiyat artışları ve jeopolitik gerilimler de bu durumu daha da karmaşık hale getirdi.

Rusya-Ukrayna savaşı ise enflasyonun daha da yukarı taşınmasına neden oldu. Enerji ve gıda fiyatlarındaki ani sıçramalar, küresel çapta adeta bir "enflasyon kasırgası" oluşturdu. Yükselen petrol ve doğalgaz fiyatları, arz zincirlerindeki sorunlar ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar yaşam maliyetlerini ciddi oranda artırdı. Sonuç olarak, neredeyse tüm ülkelerde düşük seyreden enflasyon geçmişte kaldı ve yerini küresel bir maliyet krizine bıraktı.

Enflasyon, Kovid-19 sonrası dönemde özellikle ABD ve Avrupa’da son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Birçok ülke, faiz oranlarını artırarak enflasyonu kontrol altına almaya çalışırken, bazı ülkeler fiyat kontrolleri, vergi artışları ve hükümet harcamalarının azaltılması gibi yöntemler tercih etti.

Ancak son zamanlarda, bazı ülkelerde enflasyonun hedeflenen seviyelere yaklaştığı görülüyor. İngiltere, ABD, Avustralya ve Euro Bölgesi’nde enflasyon zirve seviyelerden aşağı çekilirken, Afrika ve Güney Amerika'da hala yüksek enflasyon sorunu devam ediyor.

S&P Global Market Intelligence verilerine göre, küresel tüketici enflasyonu 2022'nin Eylül ayında yüzde 8,3 iken, 2024'ün Haziran ayında yüzde 4,5’e düştü. Bu rakamlar, enflasyonla mücadelenin bazı bölgelerde sonuç verdiğini gösteriyor.

EURO BÖLGESİ'NDE ENFLASYONLA MÜCADELE SÜRÜYOR

Euro Bölgesi, 2022 yılında enflasyonun zirve yaptığı bir dönem yaşadı. O yıl, enflasyon oranı neredeyse her ay yeni rekorlar kırdı ve ortalama yüzde 9,2 seviyesine ulaştı. 2022'nin Ekim ayında yüzde 10,6 ile zirve yapan yıllık enflasyon, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yüzde 2'lik hedefinin çok üzerinde seyretti. Bu durum, bölgedeki birçok ülkeyi ekonomik açıdan zor durumda bıraktı.

ECB, bu zorluğu aşmak için 2022'den itibaren faiz oranlarını artırmaya başladı. Üst üste 10 toplantıda faiz oranlarını toplamda 450 baz puan yükseltti. Bu politikalar, kredi maliyetlerini artırırken, özellikle inşaat ve imalat gibi sektörlerde yatırımları yavaşlattı. Ancak enflasyonu kontrol altına almak adına sert tedbirler almak kaçınılmazdı.

Sonuç olarak, enerji fiyatlarındaki düşüşle birlikte Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon üç yılın en düşük seviyesine geriledi. Eylül ayında yıllık enflasyon yüzde 1,8 seviyesine düşerken, ECB’nin orta vadeli yüzde 2 hedefinin altına inmesi önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Enerji dışı mallar ve gıda fiyatlarındaki artış, enflasyon üzerindeki baskıyı bir miktar hafifletse de, hizmet sektörü enflasyonu hala dikkat çekici bir sorun olmaya devam ediyor.

ABD VE İNGİLTERE'DE ENFLASYON GERİLİYOR

ABD’de yıllık enflasyon, 2024 yılına gelindiğinde son üç yılın en düşük seviyesine ulaştı. Yıllık enflasyon yüzde 2,5 seviyesine düşerken, çekirdek enflasyon da yüzde 3,2'ye geriledi. ABD ekonomisi, 2022'nin zirve döneminden bu yana enflasyonu büyük oranda dizginlemeyi başardı. Faiz artışları ve sıkı para politikaları, enflasyon üzerindeki baskıyı azaltmada etkili oldu.

İngiltere’de ise enflasyon 2022’de yüzde 11,1 ile 40 yılın en yüksek seviyesini gördü. Ancak 2024 itibarıyla enflasyon yüzde 2,2 seviyesine düştü. Bu düşüş, özellikle enerji ve gıda fiyatlarındaki gerilemeyle mümkün oldu.

AVUSTRALYA VE GÜNEY KORE'DE İSTİKRARLI DÜŞÜŞ

Avustralya’da yıllık enflasyon, merkez bankasının hedef aralığı olan yüzde 2-3 seviyesine geri döndü. Bu, Avustralya Merkez Bankası’nın sıkı para politikalarının bir sonucuydu. Benzer şekilde, Güney Kore’de de yıllık enflasyon yüzde 1,6'ya gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesine indi.

Genel olarak, küresel enflasyon düşüş eğiliminde olsa da, her bölge kendi dinamikleriyle bu süreçte farklı ilerliyor. Enerji fiyatları, jeopolitik gelişmeler ve tedarik zincirlerindeki kırılmalar gibi faktörler, enflasyonu şekillendirmeye devam ediyor. Ancak dünya genelinde uygulanan sıkı para politikaları, enflasyonu kontrol altına almak için önemli bir adım oldu. Yine de, bu sürecin devamlılığı ve sürdürülebilirliği ekonomistlerin ve merkez bankalarının yakından takip ettiği bir konu olmaya devam ediyor.

Bu geniş bakış açısı, küresel enflasyon trendlerinin sadece rakamlardan ibaret olmadığını, bölgesel ve yapısal farklılıklarla şekillendiğini ortaya koyuyor. Ancak hükümetler ve merkez bankalarının izlediği sıkı para politikası şuan için enflasyon canavarının önünde duran en büyük engel durumunda. Bu tutumdan atılacak en ufak bir geri adım canavarı tekrar kafesinden çıkabilir.