Suriye'de Heyet Tahrir Eş-Şam örgütünün 27 Kasım'daki Halep'e sürpriz saldırısının 12 gün içerisinde zaferle sonuçlanmasının ardından ülkeden kaçan Beşar Esad'dan günler sonra ilk açıklama geldi. Rusya'nın başkenti Moskova'ya kaçtığı öğrenilen Esad, Suriye Cumhurbaşkanlığı Telegram kanalı aracılığıyla bir açıklama yayımladı.
Suriye'den kaçışının 'planlı' olduğu iddiasını yalanlayan Beşar Esad, Suriye'den 8 Aralık'a kadar kaçmayı hiç düşünmediğini söyledi. Açıklamasında, istifa etmenin de aklından geçmediğini belirtti.
''İLK ÇÖZÜMÜM MÜCADELEYDİ''
8 Aralık akşamı, ülkeden ayrıldığını belirten Esad'ın yazılı açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
''Aksine, 8 Aralık 2024 Pazar gününün ilk saatlerine kadar Şam'da kalarak görevimi yerine getirdim. Terörist güçler Şam'a sızdıkça, Rus müttefiklerimizle koordinasyon halinde, muharebe operasyonlarını denetlemek üzere Lazkiye'ye hareket ettim. O sabah Hmeymim hava üssüne vardığımda, kuvvetlerimizin tüm savaş hatlarından tamamen çekildiği ve son ordu mevzilerinin de düştüğü anlaşıldı.''
Esad'ın açıklamalarında, Suriye'deki Hmeymim üssünden 8 Aralık akşamı tahliye edildiği, üssün insansız hava araçlarıyla saldırıya uğraması üzerine Rusya'ya gönderildiği bilgisi de yer aldı.
Kendisine bir parti ya da bir kişi tarafından kaçmak ve istifa etmek üzerine öneri de bulunulmadığını ifade eden Esad, ilk olarak tek çözümün ''Teröristlere karşı mücadele'' olduğunu belirtti.
''SAVAŞ SÜRESİNCE AİLEMLE, HALKIMIN YANINDAYDIM''
Savaşın en karanlık yıllarında dahi ülkeyi terk etmediğini hatta ülkesi için savaştığını söyleyen Esad'ın açıklamasının devamında ise şu ifadeler yer aldı:
''Savaşın ilk gününden itibaren, ulusunun kurtuluşunu kişisel çıkarları için takas etmeyi veya halkını sayısız teklif ve cazip teklifler karşılığında tehlikeye atmayı reddeden kişinin, en tehlikeli ve yoğun savaş alanlarında teröristlerden sadece birkaç metre uzakta, ön saflarda ordu subayları ve askerlerinin yanında duran kişiyle aynı kişi olduğunu bir kez daha teyit ediyorum. Savaşın en karanlık yıllarında, ayrılmayan, ancak on dört yıl süren savaş boyunca bombalamalar altında terörizmle ve başkente yönelik terörist saldırı tehditleriyle mücadele eden, ailesiyle halkının yanında kalan kişiyle aynı kişidir. Dahası, Filistin ve Lübnan'daki direnişi asla terk etmemiş ve yanında duran müttefiklerine ihanet etmemiş olan kişi, kendi halkını terk edecek veya ait olduğu orduya ve ulusa ihanet edecek kişi olamaz.''
''ULUSAL PROJENİN KORUYUCUSUYDUM''
''Hiçbir zaman kişisel kazanç için mevki aramadım, ancak kendimi her zaman Suriye halkının inancıyla desteklenen, vizyonuna inanan bir ulusal projenin koruyucusu olarak gördüm. Devleti koruma, kurumlarını savunma ve son ana kadar tercihlerini destekleme iradesine ve yeteneğine olan sarsılmaz inancımı taşıdım.''
''DEVLET TERÖRİZMİN ELİNE DÜŞTÜ!''
''Devlet terörizmin eline düştüğünde ve anlamlı bir katkı yapma yeteneği kaybolduğunda, herhangi bir pozisyon amaçsız hale gelir ve işgali anlamsız hale gelir. Bu, hiçbir şekilde Suriye'ye ve halkına olan derin aidiyet hissimi azaltmaz, herhangi bir pozisyon veya koşuldan sarsılmayan bir bağdır. Suriye'nin bir kez daha özgür ve bağımsız olacağına dair umutla dolu bir aidiyettir."