GÜNDEM

İkbal Uzuner'in babasının ifadesi yürekleri yaktı!

İstanbul Fatih'te Semih Çelik tarafından korkunç şekilde katledilen İkbal Uzuner'in babası Hasan Uzuner'in polise verdiği ifade ortaya çıktı. Baba Uzuner "Eşim kızımı aramış ancak telefonunu bir erkek açmış. ‘Merak etme kızın emin ellerde' demiş" diyerek olay gününü anlattı. Acılı babanın her sözü tüyler ürpertti.

Abone Ol

İstanbul​ Fatih'te 19 yaşındaki Semih Çelik, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i korkunç şekilde katletti. Kan donduran cinayetlerin yankıları devam ederken, İkbal Uzuner'in babası Hasan Uzuner'in ifadesi ortaya çıktı. Olay günü anlatan baba Uzuner'in dikkat çekti. 

"KIZIMIN PSİKOLOJİSİNİ BOZDU"

Baba Uzuner, emniyete verdiği ifadede şu ifadeler yer aldı:

Kızım liseyi Fatih'te okudu. Semih Çelik'le okulda tanışmışlar. Kızım iki kez evden kaçtı, birinde Semih Çelik'in evinde bulduk. İkinci kaçışında Fatih'te Edirnekapı Otobüs duraklarında otururken polisler buldu getirdi. Lise 3'üncü sınıfın ilk yarısında Semih kızımı rahatsız etmeye başladı. Uzun bir süre bu devam edince kızımın okulunu değiştirdim. Kızım bir süre Semih'le arkadaşlık etti ancak yaşadığı rahatsızlık sebebiyle psikolojisi bozuldu. Onu psikoloğa gönderdim. Kızım benden kedi istedi, kedi aldım. Kediyle ilgilenirken psikolojisi düzeldi. Son 1 buçuk yıldır gayet iyiydi, psikolojisi düzelmişti.

"KIZIN EMİN ELLERDE"

Bizimle ilişkisi iyiydi. Semih Çelik'in annesi de bizi arayıp ‘Oğlum'un yeni bir kız arkadaşı var çok mutlular, artık kızınızı rahatsız etmeyecek' demesi üzerine daha da rahatlamıştık. Kızım 1 buçuk yıldır Semih'le hiçbir şekilde iletişim kurmamıştı. Olay günü de eşim kızımı aramış ancak telefonunu bir erkek açmış. ‘Merak etme kızın emin ellerde' demiş. Eşim tekrar kızımı arayınca bu sefer başka bir erkek açmış ve telefonun surlardan aşağı düştüğünü söyledi.

"YERDE KIZIMIN KAFASINI GÖRDÜM"

Eşime yerini tarif edip gelip telefonu alabilirsiniz demiş. Bunun üzerine ben de aradım kızımı. Telefonu açan erkek bana telefonu sadece annesine teslim edeceğini söyledi. Ben babamı hastaneye götürmüştüm. Babamı bırakıp eşimle birlikte kızımın telefonunu almaya gittik. Telefonu evsiz biri bulmuş, telefonun surlardan düştüğünü söylemiş. Biz de belki kızımız surun üstündedir diye yukarı çıkmak istedik ancak teller olduğu için çıkamadık. Aşağı indikten sonra kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürürken kızımın mübarek kafasını gördüm