GÜNDEM

İstanbul Barosu'nda seçim heyecanı!

İstanbul Barosu’nun yeni başkan ve yönetimini belirleyecek 53. Olağan Genel Kurulu, Haliç Kongre Merkezi’nde başladı.

Abone Ol

Değişim İçin Avukatlar Grubu adına İbrahim Kaboğlu, "Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğuğu Can Atalay kararı ve meclisteki kan dökülen kavga. Karanlık 9 ay, 10 ay. Peki ne yaptı barolarımız? En büyük baromuz İstanbul Barosu ne yaptı?" diye sordu. Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun adaylarından Ali Gürbüz de "Baro binasında oturan değil, sahada olan bir başkan olmayı taahhüt ediyorum" dedi.

İstanbul Barosu 53. Olağan Genel Kurulu, Haliç Kongre Merkezi’nde başladı. Yarın yapılacak seçimlerde mevcut İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adına adaylardan biri oldu. Aynı gruptan Baro Başkan Yardımcısı Ali Gürbüz de adaylar arasında. Değişim İçin Avukatlar Grubu adına İbrahim Kaboğlu, Avukatın Yükselişi Hareketi Grubu adına Hasan Kılıç, Değişim İçin Güçlü Baro Grubu adına Mert Er Karagülle, Avukat Hakları Grubu adına Turgay Bilge, Genç Hukuk Hareketi Grubu adına Türkan Kara, İstanbul Avukatlar Birliği adına Metin Uraçin, Bağımsız Avukatlar Grubu adına Abdülhalim Yılmaz, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu adına Hakan Çatak ve bağımsız adaylar Savaç İşliyen ve Yasin Şen de baro seçimlerinde adaylığını açıklayan isimler arasında yer aldı.

"İstanbul Barosu Cemiyeti" adıyla Türkiye'nin ilk barosu olma özelliğini taşıyan İstanbul Barosu'nun Olağan Genel Kurulu’nda Divan Başkanı olarak Bahri Bayram Belen seçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Baro Başkanı Filiz Saraç, açılış konuşmasını yaptı. Açılış konuşmasının ardından adaylar konuşmalarını gerçekleştirdi. Mevcut Başkan Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun adayı olan Filiz Saraç konuşmasında şunları söyledi:

"Baroya sahip olmadık, sahip çıktık"

"İdari ve mali şeffaflığı sağlamaya, tüm taşınmazlarımıza Baro lehine sahip çıktık. Servis ihalelerimizi ilk kez gerçekleştirdik. Baroya sahip olmak değil sahip çıkmak anlayışıyla hareket ediyoruz. Tüm stajyer avukatların ve avukatların çok uygun fiyatlarda sağlıklı, temiz ve kaliteli öğle yemeği yiyebilmesi için; öncelikle üç büyük adliye yakınında baro lokantası açmak üzere görüşmelerimiz ve planlamalarımıza devam etmekteyiz. Bu evde, hasta, yaşlı ve bakıma muhtaç meslektaşlarımızla, onların anne/babalarının uygun ortam ve koşullarda bakımlarını sağlamak üzere ilk dönemimizde yaptığımız görüşmeleri projelendirerek hayata geçirilmesini sağladık. İstanbul’da avukatların konut ve işyeri edinme sorunu oluştu. Taşınmaz bedelleri çok yüksek. Dolayısıyla avukatlar olarak uygun bedellerle konut ve işyeri edinmek için çözümler arıyoruz. Bu kapsamda bu dönem KİPTAŞ ile çeşitli görüşmelerimiz oldu.

"İktidar kadını ikincil konumda tutan politikalar ürettiği sürece kadına yönelik şiddet önlenemez"

Siyasi iktidar, kadını ikincil konumda tutan politikalar ürettiği sürece kadına yönelik şiddet önlenemez, aksine şiddeti körükler ve cesaretlendirir. Kadına yönelen şiddetin engellenebilmesi toplumda bilinçaltına yerleşmiş cinsiyet ayrımcı bakış açısının yok edilmesi ile mümkündür. Toplumun en küçük birimi olan aileden başlayarak tüm toplum kesimlerine, devlet kurum ve kuruluşlarına, özel ve tüzel tüm yapı ve kuruluşlara yönelik sistemli ve evrensel ilkeler ile uyumlu şekilde oluşturulacak eğitim-öğretim ve yayın materyalleri ile desteklenecek köklü bir toplumsal cinsiyet eşitliği politikası geliştirilmelidir."

"İstanbul Barosu Beştepe'den, Ahlat'a kaçak saraylara mı öykündü?"

Değişim İçin Avukatlar Grubu adına İbrahim Kaboğlu ise şöyle konuştu:

"27 Ekim 2023'te Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu Can Atalay kararı ve 16 Ağustos 2024'te meclisteki kan dökülen kavga. Karanlık 9 ay, 10 ay. Peki karanlık 9, 10 ay karşısında ne yaptı barolarımız? En büyük baromuz İstanbul Barosu ne yaptı? Hangi eylemde bulundu? Bu anayasasızlaşma temasında bu anayasal yıkım karşısında bu yalancı anayasa karşısında ne yaptı? İşte burada seçime birkaç hafta kala bir anayasa panelini düzenleme dışında acaba ne yaptı? Bunu sormak hakkımız. Ama aynı zamanda burada bizim baromuz İstanbul Barosu tıpkı diğer barolarda olduğu gibi bir makro demokrasi kurumu değil, mikro demokrasi kurumu da değil. İkisi arasında meslek örgütüdür. Anayasanın ikinci maddesi temelinde seçimlerini yapan yönetimini gerçekleştiren bir demokratik kitle kuruluşudur. Peki acaba seçim döneminde adayların eşit yarışması gerekirken yalnızca bir SMS'le baroların olanaklarına açan ama onun dışında bütün eşit etkinlikleri kapatan İstanbul Barosu Baro Sarayı acaba Beştepe'den Ahlat'a kadar kaçak saraylara öykündü mü de böyle yaptı?"

"Sahada olan bir başkan olmayı taahhüt ediyorum"

Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun bir diğer adayı mevcut baro başkan yardımcısı Ali Gürbüz şöyle konuştu:

"Engelli meslektaşlarımız için daha erişilebilir bir baro ve adliye için çalışacağız. İstanbul Barosu Avukatları Yapı Kooperatifi kuracağız. Baro binasında oturan değil, sahada olan bir başkan olmayı taahhüt ediyorum. Sadece oylarınıza talip değiliz, bu ülke için, baromuz için, mesleğimiz için beraberce dökeceğiniz alın terine talibiz. İki yılda bir kez görüp yanlış oy verdiğiniz bir baro değil bizim hayalimiz. Sizlere uzattığımız el, oy almak için uzatılan bir el değil. Bağ kurmak, omuz omuza vermek için uzatılan bir el. Sizi sandıktan ibaret görenlerin sandığı şey değilsiniz. Ben bunu çok iyi biliyorum. Bugün bu salonda beraber yürüyeceğim yol arkadaşlarımı görüyorum. Seçmenlerimi değil, beraber direneceğimiz, başaracağımız, beraber pes etmeyeceğimiz günleri görüyorum burada."