İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, tutuksuz sanıkların savunmalarıyla devam ederken, "yeni bir çete iddiası" ortaya çıktı. Sahte doktor olduğu iddia edilen K. O.’nun kanser hastası bir Özbekistan vatandaşını hedef alarak büyük bir dolandırıcılık olayına karıştığı ileri sürüldü.
“SAHTE DOKTOR DOLANDIRDI”
Av. Bedirhan Güven'in yaptığı suç duyurusuyla ortaya çıkan iddiada sahte doktor kimliğiyle hareket eden K. O. isimli şüphelinin, hastanelerle işbirliği yaparak hastaları dolandırdığı iddia ediliyor. İstanbul Maltepe’de Avukatlık yapan Bedirhan Güven, müvekkili Aydos Adilbayeva'nın yaşadığı dramı kamuoyuyla paylaştı. Adilbayeva, 4. evre kanser hastası olan babasını tedavi ettirmek amacıyla Türkiye'ye getirmişti. Ancak, kendisini doktor olarak tanıtan K. O. tarafından dolandırıldıklarını fark ederek Av. Güven'e başvurdu.
“KAYIT DIŞI TIBBİ UYGULAMALAR YAPTI”
Yapılan araştırmalar sonucunda, K. O.'nun farklı hastanelerde farklı branşlarda doktor olarak çalışıyormuş gibi davrandığı, ancak hiçbir resmi kaydı bulunmadığı ortaya çıktı. Şikayet dilekçesinde, şüphelinin, hastanelerle işbirliği yaparak hastalara özel odalar tahsis ettiği ve bu odalarda kayıt dışı tıbbi uygulamalar gerçekleştirdiği belirtildi.
Av. Güven, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusunda, şüpheliler hakkında "örgüt kurmak suretiyle özel ve resmi belgede sahtecilik, yetkisiz hekimlik yapmak, nitelikli dolandırıcılık ve kasten yaralama ve ölüme neden olma suçları"ndan şikayetçi oldu.
Konuyla ilgili açıklama yapan Av. Bedirhan Güven, “Aydos Adilbayeva isimli Özbek vatandaşı bir şahıs Kasım ayının ilk haftasında hukuk büromuza müracaat ederek 4.evre kanser hastası babasını davet üzerine İstanbul’a getirdiğini ve babasını iyileştireceğini söyleyen K. O. isimli bir doktor hakkında şüpheleri olduğunu iletti. Ayrıca bir kısım yurt dışından gelen hasta ve yakınlarının da dolandırıldığını da tarafımıza anlatarak tarafımızdan doktor olduğunu iddia eden K. O. adlı kişiyi araştırmamızı talep etmiştir. Talep üzerine yaptığımız araştırmalarda kendisini Doktor olarak tanıtan ve hatırı sayılır hastanelerde çalıştığına dair kişisel geçmişinde bilgileri olan kişinin aslında doktor olmadığı yurt dışından hasta getirmek ve haksız yarar elde etmek adına kullanılan bir kişi olduğu ve kayıt dışı paralar alınarak insanların mağdur edildiği bir örgütlü suç kapsamında organizasyon ile karşı karşıya kalınmıştır” dedi.
“HEM ONKOLOG HEM TÜP BEBEK UZMANI…”
“Yaptığımız araştırmalarda bir hastanede kendisini onkolog olarak tanıtan kişinin bir başka hastanede nörolog ve öncesinde başka bir hastane de ise tüp bebek uzmanı şeklinde tanıtımları olduğu görülmüştür” diyen Güven şöyle devam etti:
“Bu hususta deliller toplanarak 20.11.2024 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının Terör ve Örgütlü Suçlar bürosuna “Örgüt kurmak sureti ile Özel ve resmi belgede sahtecilik, yetkisiz hekimlik yapmak, nitelikli dolandırıcılık ve kasten yaralama ve ölüme neden olma suçları’’ ile hastane yetkilileri ve çalışanlarının da dahil olduğu bir şekilde ‘’hekimin belgede sahtecilik suçu ve görevi ihmal” suçlarından suç duyurusunda bulunulmuştur. Durumun aciliyeti ve kendisini doktor olarak tanıtan K. O. isimli kişinin kaçma ihtimali de gözetilerek durum ilgili Başsavcı yardımcısının özel kalemine de bildirilmiştir.
Gerçekten doktor olmadığı halde söz konusu hastanelerde kendisine oda verilen ve oda üzerinde ‘Doktor’ unvanı ile ismi yazılan K. O., gerek kişisel sosyal medya hesaplarında gerekse de internet sitesinde yaptığı paylaşımlarında üzerinde ilgili hastanelerin önlüğü ve önlüğünde yer alan ‘doktor’ unvanı ile branşının da belirtildiği fotoğraflar ve videolar paylaşmıştır. Ayrıca paylaşımlarında reklamını da yapmayı ihmal etmeyen ve meslektaş olduğunu iddia ettiği kişiler ile de paylaşımlar yapmıştır.”
TEFTİŞ KURULU HAREKETE GEÇTİ: PAYLAŞIMLARINI SİLDİ
Şikayet sonrası şüpheli ismin sosyal medya paylaşımlarını sildiği görüldü. Konuyla Av. Güven, “İhbar ve şikayet başvurumuzda da belirttiğimiz üzere, doktor olmadığı halde hastanelerde kendisine oda verilen kişinin bu güveni kullanarak kayıt dışı, fahiş fiyatlara ilaç satışı yaptığı, hastalara iğne yaptığı ve serum taktığı vb. tıbbi müdahaleleri yaptığını gösterir videolar ve deliller Savcılık makamına iletilmiştir. Tarafımızca yapılan müracaat sonucunda olayın ortaya çıkması üzerine ilgili kişinin internet sitesini sildiği, doktor unvanını kullandığı sosyal medya hesaplarını kapattığı görülmüştür. Müvekkil, son evre kanser hastası babasını şifa bulsun umudu ile ülkemize getirmiş ancak bir aydan fazla maddi ve manevi zarara uğratılmıştır. Müvekkilin talimatı üzerine ülkemizden ayrıldığı tarih olan 20.11.2024 tarihinde şikayet dilekçemiz ilgili birimlere sunulmuştur. Aynı zamanda Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık müdürlüğü ve İstanbul Valiliğine de şikayetlerimiz bildirilmiş olup bahse konu usulsüz işlemler ve suçlar hakkında Teftiş Kurulu harekete geçmiştir” ifadelerine yer verdi.
“MÜVEKKİL ETKİN BİR YARGILAMA İSTİYOR”
Güven, “Ne yazık ki, müvekkil ile yaptığımız son görüşmede babasının 26.11.2024 tarihinde vefat ettiği öğrenilmiştir. Şifa bulmak umudu ile ülkemize gelen ve yaklaşık 50.000 USD para harcayan müvekkil, soydaşı olan K. O. isimli kişi ile şikayetimizde belirttiğimiz kişilerin iş birliği içinde işlediği suçlar nedeni ile mağdur olmuş ve zarara uğramıştır. Bir vatandaş ve hukukçu olarak ülkemiz ve ülkenin en güzel şehri olan İstanbul ilinde böyle bir duruma maruz kaldığı için hicap duyduğumuzu ifade ettiğimiz müvekkil Aydos ise en azından babasının memleketinde ailesinin yanında vefat etmiş olmasından dolayı kendini iyi hissettiğini Türk devletine ve yargısına güvendiğini ilgili kişiler hakkında etkin bir yargılama yapılarak ceza almalarının sağlanmasını K. O ve birlikte çalıştığı kişilerin başkalarını mağdur etmemesinin sağlanmasını istediğini belirtmiştir” diyerek sözlerini tamamladı.