Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Gezi hükümlüsü TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi tartışmalarına ilişkin açıklama yaptı.

Numan Kurtulmuş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle TBMM'de parlamento muhabirleriyle bir araya geldi. Kurtulmuş burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay kararları anımsatılarak sürecin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine Kurtulmuş, "Meclis'in gündemi içerisinde bu konu gündeme geldiği zaman... Şu anda bir şey söylemek istemem. Ben başından itibaren şuna dikkatle riayet ettim, iki yargı organı arasındaki bu sürtüşmenin bir de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafı olmaması için yazıyı şimdiye kadar Genel Kurula göndermedik. Bu meselenin suhuletle çözülmesi en doğru yol. Dolayısıyla henüz bu konuda ortaya çıkmış bir şey yok. Süreç içerisinde bunu da göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

CHP'NİN OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI ÇAĞRISI

CHP'nin TBMM Genel Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin ise Kurtulmuş, "Bu tür konular üzerinden Meclis Başkanlığı’nın siyasi polemiğin içerisinde çekilmesine müsaade etmem. Olağanüstü toplantıyı sıradanlaştırmamak lazım. Adı üstünde 'olağanüstü toplantı.' Zamanlı, günlü, ivedi bir konu varsa bunun için meclisin bir an evvel toplanması lazım. İkincisi, Anayasa’nın bize verdiği yetki ve iç tüzük gereği şu anda zaten meclis bir ara verme ve tatil döneminde değildir. Meclis 16 Ocak'a kadar bir şekilde Meclis Genel Kurulu’nu toplamama kararı almıştır. Dolayısıyla şu anda meclis zaten fiilen açıktır. Bu anlamda olağanüstü toplantıyı getirmek için bir ara verme durumunun söz konusu olması gerekir ki böyle bir durum söz konusu değil" ifadelerini kullandı.

Çığ altında kalan milli judocunun ikizi yürek yaktı! Çığ altında kalan milli judocunun ikizi yürek yaktı!

Kurtulmuş, "CHP'li Günaydın, bugün 8 partiyle sizden randevu talep ettiklerini iletti. Bir yanıt verecek misiniz?" sorusuna, "Gökhan Bey ile arkadaşlar görüştüler. Yarın bir heyet olarak ziyaretime gelecekler." dedi.

NE OLMUŞTU?

CHP, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay milletvekili Can Atalay'ı Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen tahliye etmemesiyle ilgili genel görüşme yapılması istemiyle Meclis Genel Kurulu'nun olağanüstü toplanması için Meclis Başkanlığı'na başvuru yapmıştı.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ise başvuruya, "Hukuken çalışmalarını sürdürdüğü bir dönemde TBMM Başkanı'nın doğrudan veya istem üzerine TBMM'yi toplantıya çağırması, Anayasa ve İçtüzüğe göre mümkün değildir" diyerek yanıt vermişti. 

CAN ATALAY DAVASI 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay’ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılmasına ve bu suçtan tutuklanmasına karar vermişti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuştu.

28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde TİP'ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay'ın avukatları, "müvekkillerinin milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle Yargıtay'a başvurmuştu.

Başvurunun ardından süreç devam ederken Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı.

Yargıtay'ın talebi reddetmesi üzerine Atalay, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuş, mahkeme de "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine ve Atalay'ın yeniden yargılanarak tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti.

Anayasa Mahkemesince, Atalay'ın yeniden yargılanması ve tahliyesi istemiyle gönderilen dosya, yerel mahkemece karar verilmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesine iletilmiş, söz konusu ceza dairesi ihlal kararına uymamıştı.

ANAYASA MAHKEMESİ'NİN İKİNCİ İHLAL KARARI

Can Atalay’ın avukatları, Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle ikinci kez bireysel başvuruda bulunmuştu.

Yapılan ikinci başvuruda yüksek mahkeme, Atalay’ın “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma", "kişi hürriyeti ve güvenliği" ile "bireysel başvuruda bulunma" haklarının ihlal edildiğine karar vermişti.

"Anayasa'nın 148. maddesinde sağlanan bireysel başvuru hakkının, daha önce verilen ihlal kararının uygulanmaması suretiyle ihlal edildiği" sonucuna varan Anayasa Mahkemesi, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın ilgili mahkemesine gönderilmesine hükmetmişti.

Yerel mahkeme dosyayı Yargıtay'a göndermiş, Yargıtay 3. Ceza Dairesi de Atalay ile ilgili ikinci ihlal kararına da uyulmamasına karar vermişti.