TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bu sabah gergin anlar yaşandı. İçişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin görüşmeleri öncesi CHP'li milletvekilleri, belediyelere kayyım atanmasına tepki gösterip İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Komisyon Başkanı Mehmet Muş'un salona girmesini engelleme çalıştı. CHP'li vekillere AK Parti'den tepki üstüne tepki yağarken, konuya ilişkin bir açıklama da Türkiye Büyük Millet Meclis (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş'tan geldi. Yapılan saygısızlığın kabul edilemeyeceğini söyleyen Kurtulmuş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'i de telefonla arayarak konuya dair rahatsızlığını ifade etti.
Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bu görüntü yakışmamıştır. TBMM denetim fonksiyonunu yerine getirmek için fedakârca çalışmayı yerine getiriyor. Bu saygısızca bir davranış. Kabul etmek mümkün değil. Plan ve bütçe komisyonundakilere de haksızlık. TBMM kaba kuvvet, engelleme ile değil sözün gücü. TBMM 86 milyonun dört gözle beklediği büyük bir demokratik platformdur. Fiili olarak müdahale etmek, yürütmeyi temsilen gelen makama engel koymak demokratik anlayışa sığmaz. Bunun makul görülmesi mümkün değil.
"CHP LİDERİ ÖZGÜR ÖZEL'İ ARADIM"
Olay yaşandıktan sonra CHP Genel Başkanı sayın Özgür Özel'i aradım. Burada sergilenen tavırlardan asla memnun olmadığımızı, büyük rahatsızlık duyduğumuzu, milletimizin tamamını rahatsız eden çirkin görüntüler olduğunu kendisiyle de paylaştım. Tüm parti yöneticilerine önemli sorumluluk düşüyor. TBMM'ye sadece 86 milyon yurttaş değil dünyanın dört bir tarafından bütün milletler de TBMM'de ne olup bittiğini yakından takip ediyor. O anda maksadını aşan bazı tavırlar kalıcı olarak Türkiye demokrasisi üzerinde hasar bırakıyor. Meclis mücadele ve müzakere yeridir ama asla ve asla bir vekilin diğerine saygısızlık yapacağı, bir bakana saygısızlık yapacağı bir mekan değildir. Sözümüzü en güçlü şekilde söyleyeceğiz, muhalefetimizi en sert biçimde yapacağız ama bunu asla demokrasinin kalıpları dışında yapmak mümkün değil. Bu görüntüler bütün milletimizi rahatsız etti. Bu ortaya çıktığı anda toplumsal eleştirilerin ortaya çıktığını görüyoruz.
MECLİS'TEKİ PARTİLERE ÇAĞRI
Meclis'te grubu bulunan bütün partilere çağrımı tekrarlıyorum. Bütün bu arkadaşlarımız yüz yüze bakacak. 2028'e kadar bu Meclis iş yapacak. Nice mutabakatlarla yasa çıkaracak. Ama burada ne kaba söze, ne fiili müdahalelere müsaade etmememiz lazım. Sorumluluğun parti gruplarında da olduğunu ifade etmek isterim. Herkesin konuşurken birkaç kez düşünmesi lazım. Herkese yüksek sorumluluk düşüyor. Herkese bu sorumluluğunu hatırlatıyorum.
"KİMSENİN BUNA HAKKI YOK"
Biz meclis yönetimi olarak kararlılığımızı ifade etmek istiyoruz. Geçtiğimiz dönem 1512 saat çalışma yapmış Meclis. Bazen iktidar partisi maddelerini geri çekmiş, bazen muhalefetteki arkadaşlar söz haklarını geri çekmişler. Bu çirkin görüntüleri fiili müdahaleyi yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Kurucu iradenin sahibi olan TBMM'ye böylesi kötü olayları yakıştırmak kimsenin hakkı değil. İçinden geçtiğimiz zor dönemde herkese büyük sorumluluk düşüyor. Demokrasi herkesin istediği gibi istediğini yapması değil; kurallar dahilinde hareket etmesidir.
"TBMM TARİHİNDE BÖYLESİ YOK"
Faaliyetlerle ilgili bilgi vermek için gelen bakanımızın karşılaştığı muamele kabul edilir muamele değildir. Her türlü sorularını sorabilirler. Herkes büyük olgunlukla eleştirisini yapar ve herkes büyük olgunlukla cevap verir. 'Sen buraya giremezsin, seni buraya sokmam' diyerek engelleme yapmak TBMM usulünde yoktur. Ve bugüne kadar TBMM tarihinde hiçbir bakan böylesi bir tavırlarla karşılaşmamıştır. Böylesi ilk kez görülüyor. Bundan sonra bu tür tavırlara izin verilmeyecektir."