İstanbul Ümraniye'de, 22 Eylül'de motosiklet hırsızlığından götürüldüğü Dudullu Polis Merkezi'nden kaçan 26 ayrı suç kaydı olan tutuklu sanık 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti'nin, yakalandığı sırada çıkan arbedede silahını alarak polis memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit etmişti. Polis memuru K.H.S. ile annesi Pınar Geçti'yi yaralaması olayına ilişkin Anadolu 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Tutuklu sanık Yunus Emre Geçti, bulunduğu cezaevinden duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Şehit polisin eşi Semih Yılmaz, müşteki polis K.H.S, mağdur anne Pınar Geçti ile müşteki avukatları mahkemede hazır bulundu.
AVUKATLAR SAVUNMAK İSTEMEDİ
Baronun CMK sisteminden atanan avukatlar, sanık Geçti'nin savunmanlığını üstlenmek istemedikleri için dosyadan çekildi. Mahkeme başkanı, suçun vasıf ve mahiyeti nedeniyle ve kanun gereği avukat olmadan sanığın savunmasının alınamayacağını bildirdi. Sanık Geçti, "Savunma yapamayacaksam niye geldim. Bana zorla ifade verdirdiler" dedi.
"KELEPÇEYİ KOPARIP BEYLİK SİLAHIMI ALDI"
Cumhuriyet'in haberine göre; olayda yaralanan müşteki polis memuru K.H.S., beyanında, "Olayın olduğu gün saat 18.00'de gece vardiyası için polis merkezine geldim. Değişim sırasında Yunus Emre Geçti elleri kelepçeli şekilde merkeze getirdiler. Şüphelinin ne sebeple getirildiğini bilmiyordum. Konuyla ilgilenmek adına tutanağı okuyup olayı nöbetçi savcıya aktardım. Şüpheli Doğukan'ın ifadesini önce aldım, daha sonra Yunus Emre'nin ifadesini aldım.
Daha sonra 'Yunus kaçmış' dediler. Şüphelinin polis merkezinden kaçtığını öğrendim. Biz de şahsın ne tarafa doğru kaçtığına bakmak için kamera odasına geçerek kameraları kontrol ettik. Abdullah komiser, 'Şeyda ile birlikte çıkın, şahsın annesini de alın, oğlunun nereye gidebileceğini söylesin' dedi. Biz de birlikte araçla çıktık. Annesi Pınar Geçti'nin, oğlunun takılabileceğini söylediği yerlere bakmaya başladık. Yunus Emre Geçti isimli şahsı gördüm, aracı durdurup indik.
Ben Yunus'u yakaladım, kelepçe takmaya çalışıyorduk, mukavemet ediyordu. Şeyda da tutmaya çalışıyordu. Şahıs kelepçeyi kopardı. O sırada beylik tabancamı aldı. Ben de boynunu komun altına aldım, o sırada rastgele etrafa ateş ediyordu. Ben de Şeyda'ya siper almasını söyledim. Şahsı bırakınca etrafa rastgele ateş etmeye devam ediyordu.
Şeyda'ya baktığımda hareketsiz duruyordu. O sırada vatandaşlar da müdahale etti. Ben de durumu merkeze bildirdim. Ben de vurulmuştum. Tedavim hala devam ediyor. Sanıktan şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.
"ANONSU DUYUNCA EŞİMİ ARADIM"
Şehit polis Şeyda Yılmaz'ın eşi Semih Yılmaz, mahkemedeki beyanında, "Ben şehit polis Şeyda Yılmaz'ın eşiyim. Olayın olduğu gün ben de görevdeydim. Saat 11.30 (gece) sıralarında telsizden Dudullu polis merkezi amirliğinden polis memurlarının vurulduğunu öğrendim. Anonsu duyunca eşimi aradım. Telefonu açmadı. Ben de amirime Dudullu polis merkezine gitmek istediğimi, eşimden haber alamadığımı söyledim. Dudullu polis merkezine giderken eşimin başından vurulduğunu öğrendim. Olayda ihmali bulunan kim varsa davacı ve şikayetçiyim" dedi.