GÜNDEM

"Safım, saf olmasam bu kadar para verir miyim?"

Abone Ol

Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu toplam 21 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapsi istenen banka şube müdürü Seçil Erzan ile birlikte 7 sanık bugün bir kez daha hakim karşısına çıkıyor. Duruşmada şikayetçi sporculardan Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Fernando Muslera'nın dinlenmesi bekleniyor. Duruşmaya ilk gelen Fernando Muslera oldu. Muslera avukatı Rezan Epözdemir’le duruşmaya geldi.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük getirilirken, tutuksuz sanıklardan Nazlı Can, Asiye Öztürk ve Atilla Yörük de duruşmaya geldi. Müştekiler ile çok sayıda taraf avukatı da duruşmaya katıldı.

MUSLERA'NIN İFADESİ

Galatasaray kalecisi Fernando Muslera, duruşmada ifade verdi.

tv100 muhabiri Muratcan Altuntoprak’ın aktardıklarına göre Muslera ifadesinde, Seçil Erzan’ı 2011 yılında tanıdığını söyledi. Muslera, 2022 yılında Erzan’ın kendisine yatırım için teklifte bulunduğunu ifade etti.

Muslera, "2011'de Seçil Erzan'ı tanıdım. Bankadan arayarak tekliflerde bulunuyorlardı, finans işiyle ilgili olanlar üst düzey yöneticiler arıyordu. Daha sonra Denizbank'ın fon hesabıyla ilgilenen Seçil Erzan beni aramaya başladı" dedi. Muslera, Erzan'ın 1,5-2 aylık sürede yüzde 35'lik kazanç teklif ettiğini dile getirdi.

Muslera, "Bu Denizbank tarafından yapılan teklifti. Seçil Erzan aradı, 'Mehmet Aydoğdu ve Hakan Ateş fon dairesinin başında olan kişiler.' Bunun üzerine Florya Şubesinden 700 bin dolar paramı çektim" diye konuştu. Sözlerine devam eden Muslera, ""Çektikten sonra Musa Mert Çetin'e verdim. Musa Mert, bu parayı Denizbank'ın Levent Şubesi'nde Seçil Erzan'a ofisinde teslim etti. Seçil'in aramasıyla Ziraat Bankası'ndan 500 bin dolar alıp Musa Mert'e verdim. Bu parayı da Musa Mert, Erzan'a Denizbank'ın kapısından verdi. Seçil Erzan paranın geri ödeneceğine dair yazılı bir belge verdi. Bana 1.2 milyonluk yatırımın karşılığında 700 bin dolar geri verildi. Ana param üzerinde herhangi bir kazancım olmadı" şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı, "Seçil, İspanyolca bilmiyordu, Seçil ile kendisi arasında kim aracılık yaptı?" sorusuna Muslera, "Musa Bey benim arkadaşımdır, güvendiğim birisidir. O yüzden bağlantıyı o sağlıyordu." dedi.

BELLİ DÖNEMLERDE PARA YATIRIP ALDI

Belli dönemlerde para yatırıp aldığını söyleyen Muslera, bu işlere aracılık eden kişinin Galatasaray’ın eski tercümanı Musa Mert Çetin olduğunu kaydetti.

Muslera, 1 milyon 200 bin dolarlık yatırıma karşı 700 bin dolar kâr aldığını anlattı. Muslera, “Ana para üzerinden herhangi bir kazancım yok” dedi. Muslera işlemlerin kendisine bir kâr getirmediğini ifade etti.

"BAĞLANTIYI MUSA MERT ÇETİN SAĞLIYORDU"

Mahkeme heyeti, Muslera’ya Seçil Erzan ile nasıl iletişim kurduğunu sordu. Muslera, “Aramızdaki bağlantıyı Musa Mert Çetin sağlıyordu” ifadesini kullandı.

"Seçil, dışında kendisini para yatırmaya ikna etmeye çalışan olmuş mu?" sorusuna da Muslera, "Hayır. Sadece Seçil Erzan aracı oldu." diye cevap verdi.

"Bu konuyla ilgili para kazanıldığına şahit olmuş mu?" sorusuna "Başka kimseyle konuşmadım." diye Muslera, yatırım yaptıktan sonra bazı ünlü kişilerin de fonda paralarının olduğunu söyleyerek Erzan'ın kendisini rahatlatmaya çalıştığını ifade etti ve şikayetçi olduğunu dile getirdi.

Musa Mert Çetin

Seçil Erzan’ın avukatı, “Musa Mert Çetin olmasaydı, para alıverişini yapacak mıydınız? Musa Mert Çetin’e mi yoksa Seçil Erzan’a mı güvendiniz?” sorusu üzerine Muslera, “Musa Mert Çetin’e paramı transfer etmesi için güvendim. Asıl güvendiğim banka ve Seçil Erzan’dı” dedi.

"700 BİN DOLAR ALINCA BANA BELGE VERMEDİ"

Muslera, “2022 yılında para vermeye başladım. Almam gereken kârı alamadığımı gördüm. Şikayetçiyim, 700 bin dolar alınca bana belge vermedi” dedi.

Mahkeme başkanının "Para aldığında 700 bin dolar, herhangi bir belge aldın mı?" sorusuna "Hayır" diye yanıt veren Muslera, bir avukatın, "Ana paradan 700 bin doların geri alınmasında Musa Mert Çetin'in rolü olmuş mu?" sorusuna ise şu cevabı verdi:

"O olmasaydı parayı da geri alamazdık, Musa Bey'e teşekkür ediyorum."

Muslera, Seçil Erzan’ın evine geldiğinin bilgisini vererek, “Seçil Hanım benim ailemle yaşadığım eve geldi. Deprem nedeniyle ödemelerin sarktığını söyledi ve ‘Size ödeme yapacağım’ dedi” ifadelerini kullandı.

"Şubeye gidip bizzat para çekme işlemi olmuş mu?" sorusuna ise Muslera, "Gittim fakat herhangi bir işlem gerçekleşmedim." dedi.

"Seçil'i tanımadığını söylemişti. Ona mı güvenerek para verdi?" sorusuna, "Seçil'i tanımıyordum, bankanın büyük bir banka oluşuna güvendim. Seçil'in de müdür olmasına güvendim. Musa Mert'e paramı transfer etmesi için güvendim." diye yanı veren ünlü futbolcu, "Bazı şeylerin yolunda gitmediğini anlayınca en azından sadece ana paramı kurtarmaya çalıştım. Sadece paramı vermezlerse bankanın üst düzey yönetimine gideceğim dedim." şeklinde ifade verdi.

Muslera ifadesinin ardından salondan ayrıldı.

EMRE BELÖZOĞLU: 4 MİLYON 290 BİN DOLAR PARA VERDİM

Emre Belözoğlu ifadesinde, “Kuzenim Volkan Bahçekapılı’nın beni bir sabah aramasıyla süreç başladı. Toplamda parça parça olmak üzere 4 milyon 290 bin dolar para verdim” dedi.

Belözoğlu, fonu Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun yönettiğini iddia etti. Belözoğlu, "Fonu Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun yönettiğini, yüksek faiz getirisi olduğunu söyledi. Bana daha fazla olursa daha çok kar olacağını söylemişti. Arkadaşlarımdan aldığım borca binaen paralar vardı. Ne kadar verirsek o kadar kazanacağımı söyledi" diye konuştu.

“Seçil Erzan’dan hiç para almadım” diyen Emre Belözoğlu, Volkan Bahçekapılı, kendisi, eşinin ve kayınpederinin bu fonda parası olduğunu söyledi. Belözoğlu, "Paraların tamamını teslim ettikten sonra bankaya gidip görüştüm. Seçil'e ulaşamayınca bana verilen kağıtlarla bankaya gittim. Seçil'in odasına gittim çalışanlar ve müfettişler geldi. 4 milyon 290 bin dolar para verdim. Hiç para almadım. Şikayetçiyim" diye konuştu.

Soru üzerine Belözoğlu, "Bankaya Fatih Terim ile gitmemizin sebebi bize hamilik yapması içindi. Fatih Terim fonunu ilk defa duydum. Biz tamamen bankadaki fona katılmıştık." açıklamasında bulundu.

 ARDA TURAN: NEFSİME YENİK DÜŞEREK FONU KABUL ETTİM

Fona para yatıran kişilerden olan Arda Turan, “Nefsime yenik düşerek faizli fonu kabul ettim” dedi. Turan, “Ben samimiyetine ve banka müdürü olmasına güvenerek bu fona yatırım yaptım. Benden 10 milyon dolar getirmemi istedi” ifadelerini kullandı.

Seçil Erzan’a “Biz bu paraları neden elden veriyoruz?” diye sorduğunu ifade eden Arda Turan, Erzan’ın kendisine “Arda bu bankanın hazinesinde oluyor” dediğini söyledi.

Mahkeme heyeti tanıkların tek tek ifadelerini almaya karar verdi. Bunun nedeninin ise tanıkların birbirlerininin ifadelerini etkilememesi olduğu öğrenildi.

"13 MİLYON 900 BİN DOLAR VERDİM"

Şikayetçi olarak ifade veren Arda Turan, "Hem kendi adıma hem de bankanın adına hem de arkamdaki kadın adına üzgünüm. Kendisi elinde dosyalarla, banka yetkililerinin gücünü arkasına almış bir hanımefendiydi. Futbolcularla yakın ilişkileri vardı. Denizbank sitesinde 15 yıllık başarısı anlatılan bir kadındı. İyi iletişimi olan bir kadındı" dedi. Turan, hem sinirli ve hem de üzgün olduğunu belirterek "Seçil Erzan, Ekim 2022'de arayarak mevduata getirmemi istedi. Hayatım boyunca faiz almadığımı söyledim. Kendisi de fondan bahsetti. Bunun faiz olmadığını, fon olduğunu söyleyerek beni ikna etti. Nefsime yenik düşerek kabul ettim. Sonra etraftan duydum yüksek kar veriliyormuş ama bana öyle söylenmedi. Fırsat olduğunda 10 milyon dolar getirirsem faydalanabileceğimi söyledi. Taşınmazlarımı satarak faydalanabileceğimi söyledim. Ocak ayına kadar söz verdiğim tarihlerle borçlarla, taşınmaz satarak 13 milyon 900 bin dolar verdim. 6 milyon 400 bin doları istediğim zaman getirdi. Parayı verdiğimde bana Denizbank imzalı kağıt da verdi. Şubeye gittiğimde de bana ekranlarını gösterdi" dedi.

"BANKA ŞUBE MÜDÜRÜNE SAHİP ÇIKMALIYDI, SEÇİL ERZAN'A DEĞİL"

Geriye 7.5 milyon dolarının kaldığını, deprem nedeniyle sıkıntılı olduğunu, ülkenin gri listede olduğunu söylediği için baskıda bulunmadığını söyleyen Turan, "33 milyonluk krediyi 3 saatte aldı. Kendini banka starlardan gösterdi. Bu paraları neden elden veriyoruz diye sorduğumda, 'Ardacığım bu fon bankanın hazinesinde oluyor' dedi. Paramı istediğimde annesinin hasta olduğunu söyledi. Ben de geçmiş olsun dedim" şeklinde konuştu. Paraları kardeşi ve şoförü aracılığıyla gönderdiğini belirten Arda Turan, "Denizbank'ın şubesine, Levent'in göbeğinde evraklarla para verdim. Tamamıyla Denizbank'a güvenerek bu paraları verdim. Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu'yu suçlamayarak ama Denizbank bundan sorumludur. Denizbank, şube müdürüne sahip çıkmalıydı, Seçil Erzan'a değil" şeklinde konuştu.

"7.5 MİLYON DOLAR KAYBETTİM AMA HAKARET ETMEDİM"

Sanık tarafına dönerek Seçil Erzan'ı hiç tehdit etmediğini belirten Turan, "Şartları zorlamasına rağmen hakaret etmemeye çalıştım. 7.5 milyon dolar kaybettim ama hakaret etmedim. Para verme konusunda ikna etti. Bankaya gittiğimde ekrandan gösteriyordu. Amacım, banka paramı yönetsindi. Ben Hakan Ateş'e de Mehmet Aydoğdu'ya da ulaşabilirdim. Ama tüm işlemlerimi Seçil Erzan yapıyordu, sonuna kadar güveniyordum" dedi.

"SAF OLMASAM BU KADAR PARA VERİR MİYİM?"

Mahkeme Başkanının, "Bunun dolandırıcılık olduğunu ne zaman anladınız?" sorusuna Turan, "Emre ağabey arayınca anladım. Bu konularda safım, saf olmasam bu kadar parayı verir miyim? Hep ısrarla sormuştum 'Seçilciğim riski yok değil mi' diye. Şube müdürüne güvenerek yaptım bu işi. Tüm işlemleri telefonla konuşarak yapardık. Paraları ben teslim etmedim. Bana ödediği paradan krediyi kapadım. Maalesef şikayetçiyim" dedi. "Seçil Erzan'ın etkin pişmanlıktan yararlansın mı?" sorusuna, Arda Turan, "Ben bu hukuk sözlerinden anlamıyorum. Ben paramı alırsam hiç yatmasın, beni ne ilgilendirir. Zaten zarardayım" demesi salonda gülüşmelere neden oldu.

"FATİH HOCA BÜYÜĞÜMÜZDÜR, HAKAN ATEŞ İLE İLİŞKİSİNDEN ÖTÜRÜ BANKAYA GİTTİK"

Bir avukatın, "Seçil Erzan fonun başında Hakan Ateş demiş. Siz önceki ifadenizde tüm Denizbank yöneticilerinden ve Erzan'dan şikayetçi olduğunuzu söylemişsiniz" sorusuna Turan, "Doğru. Bizde güven tesis eden bir banka o yüzden şikayetçiyim. Banka zorlu bir yerdir, trafik olur. Seçil hanım sen rahatsız olma derdi, anında yüksek kredi kartı gönderirdi. Bir banka müdürü olarak Seçil Erzan her şeyi sağladı. Bankanın bir banka müdürüne sahip çıkmamasını anlamıyorum" diye cevap verdi. Olayın ortaya çıkmasının ardından bankaya neden Fatih Terim ile gittiği sorulan Turan, "Fatih hoca büyüğümüzdür, hamimizdir. Böyle bir durum olduğunda bu durumu konuşmak için onunla gittim, Hakan Ateş ile olan ilişkisinden ötürü" dedi. Turan ifadesinin ardından adliyeden ayrıldı.

OKAN TURAN: 5- 6 KERE SEÇİL ERZAN'A PARA TESLİM ETTİM

Arda Turan'ın kardeşi tanık Okan Turan, "Ben şubeye gittiğimde zaman zaman Seçil'e bazen vezneye teslim ettim parayı. Bir defa gittiğimde de Asya Hanım sayım yaparken Seçil hanımda oradaydı. Yanımızda bankadan bir yetkili vardı. Para sayımı bitince, parayı o yetkiliye teslim etti" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının banka yetkilisinin duruşma salonunda olup olmadığını sorması üzerine Okan Turan, Ali Yörük'ü gösterdi. Okan Turan ifadesinin devamında, "Parayı teslim ettim ve Ali'nin parayı alıp gittiğini gördüm. 5-6 kere Seçil'e para teslim ettim. Seçili arayıp bankaya gel gelme şeklinde iletişimimiz oluyordu. Ben Seçil'e ne kadar para teslim ettiğimi bilmiyorum. Vezne bölümünde de para teslim ettim. Bazen evrak alıyordum ama belge gibi değil. Ali Yörük ile Seçil Erzan'ın hiç konuştuğunu görmedim" dedi.

Okan Turan, Seçil Erzan'ın avukatının "Ben Okan'a para ödemesi yaptım mı" sorusu üzerine, "Seçil Erzan'dan para teslim aldım. Kaç kere teslim aldım hatırlamıyorum" cevabını verdi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Galatasaraylı eski futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ile Buse Terim, Buse Terim'in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak'ın kardeşi Emrah Çolak gibi 18 isim şikayetçi olarak yer alıyordu. İlk duruşmanın ardından iş insanı Mert Zeydanlı, Deniz Güzel ve Nuray Şengüler'in iddianamelerinin de eklenmesiyle davadaki şikayetçi sayısı 21'e çıktı.

Seçil Erzan için "Özel Belgede Sahtecilik" ve "Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık" suçlarından 77 yıldan 252 yıla kadar hapis talep edilirken; diğer sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları istendi.