Trabzon'un Maçka ilçesi kırsalında, 11 Ağustos 2017'de bölücü terör örgütü mensuplarıyla sağlanan sıcak temas sırasında şehit olan 15 yaşındaki Eren Bülbül'ün, ilçeye bağlı Köprüyanı Mahallesi'ndeki mezarı başındaki anma programına, annesi Ayşe Bülbül ve kardeşlerinin yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, İl Emniyet Müdürü Murat Esertürk, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Erdem, Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanı Binbaşı Aytaç Bayırlı, Maçka Kaymakamı Şahin Demir, Maçka Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Kongur ile diğer ilgililer katıldı.
Vali Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, Eren Bülbül'ün şehadetinin üzerinden 7 yıl geçtiğini anımsatarak, "Eren Bülbül evladımızın şehadetinin yedinci yılında bir defa daha başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun ama biz bir ölür, bin diriliriz ve bu şekildeki ölüm bizim için düğün bayramdır. Bir yok olma değildir, var olmanın başlangıcıdır. Biz bunu böyle biliyor, böyle inanıyor, böyle yaşıyor ve bizden sonrakilere de böyle aktarıyoruz." diye konuştu.
Şehitlik makamının önemine dikkati çeken Yıldırım, "Biliyoruz ki şehitler, peygamberlerden sonra inşallah cennete girecekler. Bizim için o kadar kıymetli bir makamdır." dedi.
Yıldırım, terörün acımasız, vicdansız, hukuksuz pek çok yönünün görüldüğüne işaret ederek, şöyle devam etti:
"15 yaşındaki bir çocuğa silah sıkacak kadar gözü dönmüş caniler, daha sonra onu korumak için Ferhat Gedik astsubayımızın üstüne kapanmasıyla ona onlarca mermi sıkmak gibi bir vicdansızlığı da devam ettiriyorlar. Kendileri alındı. Onlara hak ettikleri zaten verildi ama biz bugünün hatırasında iki tane şehidimizle baş başayız. Ferhat Gedik şehidimizin de ailesine bu vesileyle silah arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Eren Bülbül'ümüzle beraber Ferhat Gedik kardeşimizin de inşallah şehadetini burada anmış oluyoruz. "
"BU VATANIN HER BİR TOPRAĞINDA ŞEHİT KANI VAR"
Şehit Eren Bülbül ve Ferhat Gedik başta olmak üzere tüm şehitlere rahmet temennisinde bulunan Vali Yıldırım, "Ailelerine sabırlar diliyorum. Onların şehadetleri, şu anda fiziken yanımızda bulunmuyor olmaları, bizim içimizde kanayan bir yaradır ama aynı zamanda onların bu şekildeki şehadetleri, bizi de aynı zamanda güçlendiren ve bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, bizim ne kadar buralara sahip çıkmamız gerektiğini ifade eden duygulara, duyguları beslememize de sebebiyet veriyor. " şeklinde konuştu.
Yıldırım, bu toprakların hepsinin şehit kanlarıyla yoğrulduğunu vurgulayarak, "Bu vatanın her bir toprağında şehit kanı var. Öyleyse hiç kimse bu toprakları korumak için elinden geleni, yapabilecek olduğu fedakarlığı geri bırakmasın. Hepimiz bu topraklara sahibiz. Bu toprakları bizlere yurt kılan, vatan kılan, bu anlamda bu yolda şehit olan, gazi olan bütün geçmişlerimize Allah'tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı.
"BİZ BU TOPRAKLAR İÇİN CAN VERİRİZ"
Her zaman şehit aileleri ve gazilerle birlikte olduklarını aktaran Vali Yıldırım, "Biz bu topraklar için can veririz. Bu topraklara göz dikenin de gözünü oymaktan da çekinmeyiz. Onun canını almak için de her şeyi yaparız. Bu topraklar bizim topraklarımız. Bu topraklar Türkiye Cumhuriyeti vatanıdır, devletidir ve bu toprakların sahibi bizleriz. Bunları görev aşkıyla aynı zamanda vatan aşkıyla yapan burada çok kıymetli kardeşlerim var. Hepsi canını vermeye hazır." diye konuştu.
Yıldırım, Eren Bülbül'ün halen 15 yaşında olduğuna değinerek, "O artık cennete uçtu, şehit. Bir kuş, bir melek misali. Bizi üzen nedir? Onun yokluğudur. Ayşe annemizi üzen, onun kardeşlerini, büyüklerini, yeğenlerini üzen nedir? Eren Bülbül'ün fiziken olmaması ama biz yine inanıyoruz ki hep birlikteyiz. O da buralarda." dedi.
Şehit Eren Bülbül ile Ferhat Gedik'in gençlere unutturulmaması gerektiğine de işaret eden Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu devlet, bu vatan, bu ülke kolay kurulmadı. Devamı da bizim gençlerimizin buna bu konuda şuur sahibi olması, bunu idrak etmesiyle mümkün olacaktır. Bizler de bunu vermeye gayret ediyoruz. Tekrar, başta Eren Bülbül'ümüz, Ferhat Gedik'imiz olmak üzere bu vatan için, bu devlet için, bu bayrak, bu ezan için şehit olan bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize, yaşayanlara Allah'tan şifalar diliyorum. Ölenlerin mekanları cennet olsun ve her ikisinin de ailelerine, hem şehitlerimizin hem gazilerimizin ailelerine de sabırlar niyaz ediyorum."
"EVLADIMIN BUGÜN EN ACI GÜNÜ"
Anne Ayşe Bülbül de evladının yıl dönümünde duygusal anlar yaşadığını belirterek, "Benim evladımın bugün yedinci yıl dönümü, yetmiş yedinci yıl dönümü." dedi.
Anma programına gelenlere teşekkür eden Bülbül, şu ifadeleri kullandı:
"Tabi ki bu kadar insanlarımız, bunlar gurur verici. Bu gurur bir insanın içinde bir ömür boyu gidiyor ama acım da büyük. Benim evladımın bugün en acı günü. Konuşacak gücüm yok, diyecek hiçbir sözüm yok. Bu kadar insanlardan Allah'ım razı olsun. Vatan sağ olsun diyelim, diyecek hiçbir söz bulamıyorum."
Kur'an-ı Kerim okunması ve dua edilmesinin ardından Vali Yıldırım ile anne Ayşe Bülbül, Eren Bülbül'ün mezarına karanfil bıraktı.
Aynı çatışmada, Eren'i korumak için üzerine kapanarak siper olan 2 çocuk babası 41 yaşındaki Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik de şehit olmuştu.