Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde cinsel saldırı ve şiddete maruz kalan Sıla bebeğin tedavisi sürüyor. Türkiye’nin tepkisini çeken saldırı sonrası Sıla bebeğin durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Olayda anne Bakiye Y. Ve diğer 4 şüphelinin tutukluluğu sürerken anne Bakiye Y.’nin ablası Aslı Tatar süreçle ilgili konuştu. Aslı Tatar, olaylardan önce çocukları yanlarına almak için çabaladıklarını mahkeme sürecinin devam ettiğini belirtti.
Bakiye’nin sürekli baba ve kardeşinden şikayetçi olduğunu belirten Sıla bebeğin teyzesi Aslı Tatar, ''Evde gayet güzel bakılıyordu bebekler. Bakiye’nin cezaevine girdiği süreçte teyzeleri olan Elif ve diğer kız kardeşimiz, bebeklere gayet güzel bakıyordu. Daha bu olaylar olmadan önce kız kardeşim vasi davası açmıştı. Çocukları bize alabilmek için. Hatta vasilik davası ile ilgili bildiğim kadarıyla bu ayın 19'unda mahkemesi var. Biz zaten bu olaylar olmadan önce vasilik davası açmıştık.'' dedi.
''KARDEŞİM DEMEYE DİLİM VARMIYOR''
Açıklamalarına devam eden Aslı Tatar, ''Bakiye cezaevine girdiğinde, biz uyuşturucu kullandığını öğrendiğimizde, kendisi karakola giderek, 'ben bunu kullanıyorum ve satıyorum' diyerek biz ondan sonra Bakiye’nin çocuklara iyi bir annelik yapamayacağını, iyi bir birey olamayacağını düşünerek, vasilik davası açtı kız kardeşim. Ancak Sanlı dediğimiz şahıs kız kardeşimi götürerek bizden kopardı. Onun yanına gittiğinden beridir son olay olana kadar bizleri arayıp ‘Beni ve Sıla’yı dövdüler. Sıla yoğun bakımda’ diyene kadar bizim bu olaylardan haberimiz olmadı. Kız kardeşim demeye dilim varmıyor.'' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Narin olayı ile ilgilendiği kadar bu olayla da ilgilendiğini belirten Aslı Tatar, teşekkürlerini iletti. Ayrıca Aslı Tatar, Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Bey’e de teşekkür etti.
AİLENİN AVUKATINDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Ailenin Avukatı Ahmet Berksoy, ailenin konunun en başından bu yana takipçisi olduğunu ifade ederek, ailenin kolluk görevlilerine konuyla alakalı soruşturmanın en başından bu yana adil, etkili ve süratli bir şekilde yürütülmesi adına katkıda bulunmaya çalıştığını belirtti.
Berksoy ayrıca aile yakınlarının Sıla Y. bebeğin annesi dahil suçluların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istediğini ifade etti. Berksoy, açıklamasında, "Bu durumun meşrulaştırılması ve kabul edilebilir bir kalıba sokulmasını mümkün ve muteber olmadığını belirtmekte fayda vardır. Aile, çocuğun geçmişten bu yana bakım ve gözetimini, ahlaki yönden, hukuki yönden sorumluluğu olmamasına rağmen kız kardeşlerinin ve kızlarını bu noktada eksik ve hatalı olabileceği ihtimaline binaen cezaevine girdiği süreçte, bu aşamada ve önceki durumlarda üzerine düşen tüm her şeyi yerine getirmeye çalışmıştır. Kız kardeşlerinin ciddi manada hukuki yönden sorumluluğunu ihmal ettiği her ne kadar dosya kapsamında vücuttaki işte meydana gelen yaralanmaların koltuktan düştüğü tarzı bu suçu ve suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, tartışmaya mahal vermeksizin bu durum zaten aşikar. Konuyla alakalı zaten savcılık, kolluk birimleri hassasiyet ve titizlikle bu süreci yürütüyor'' diyerek bebeğin vücudunda bulunan diş izlerinin eski tarihlere ait olduğunu da bildiklerini söyledi.