GÜNDEM

Süleyman Soylu, siyaseti ne zaman bırakacağını açıkladı!

Siyasette ‘fikrine danışılması’ haricinde yer almayacağını ifade eden Eski İçişleri Bakanı ve AK Paarti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, “Tayyip Erdoğan siyaseti bıraktığı gün aktif siyaseti ben de bırakacağım" dedi.

Abone Ol

Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Gazete Duvar'dan Can Bursalı'nın sorularını yanıtlayan Soylu, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya ilişkin "Terörsüz Türkiye, önümüzdeki en stratejik adımdır" yorumunu yaptı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bahçeli’yi kasteden Soylu “İki lider, Türkiye'yi terörden arındırılmış bir şekilde geleceğe taşımak istiyor” dedi.

Suriye'deki gelişmelere ve Türkiye'nin terörle mücadelesine işaret eden Soylu, “Şimdi, hem yeni dünya düzeninde nasıl rol alabileceğimiz konusunda hem de Türkiye Yüzyılı konusunda bir hazırlık yapmamız gerekiyor. Bu nedenle, Terörsüz Türkiye, önümüzdeki en stratejik adımdır. 1980 darbesinden itibaren geçen süre içinde, darbeyi yapanlar ve yaptıranlar, Türkiye’ye kırmızı fiyonklu iki hediye paketi verdiler. PKK ve FETÖ…” diye konuştu.

“Devlet Bey’in ne söylediğini, muhalif muvafık herkes çok iyi anlıyor” diyen Soylu, “Biz terörü Türkiye sınırları içinde mağlup ettik. Sınırımızın dışında da terörü etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz. Şimdi bunun topyekûn tasfiyesine ihtiyaç var. Atılan adımlar da bunun için” değerlendirmesinde bulundu.

“KİM BUNU ENGELLERSE BEDELİNİ ÖDER”

Soylu, Bahçeli’nin çıkışından Erdoğan’ın haberi olmadığı iddiaları için de “Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuşmaya yönelik mutabakatı açık” dedi. “Şu anda bizim beklememiz gereken şey bu öneriye karşı terör örgütünün kendisini lağvetmesidir. Bu kadar basit” diyen Soylu, şunları kaydetti:

“Geleceğin Türkiye'sine yepyeni bir süreç üretiyorlar şu anda. Kim bunu engellerse bedelini öder. Onun için diyorum ki Cumhurbaşkanımızın ve Devlet Bahçeli Bey'in milliyetçiliğiyle, vatanseverliğiyle kimse yarışmaya kalkmasın. Bunlar beyhude çırpınışlardır. Türkiye önümüzdeki yarım asrı ve yarım asırdan sonraki gelecek tüm asırları bambaşka bir çizgiyle götürebilme fırsatındadır. Ha terör örgütü çağrıya uymadı. Türkiye'nin yolu, yöntemi bellidir zaten. Burada kimseye teslim olunmaz. Ama arzu edilen nedir? Türkiye'nin birlik içerisinde, beraberlik içerisinde bu Türkiye Yüzyılı yürüyüşünü gerçekleştirebilecek adımları atmaktır.”

BAKANLIK DÖNEMİNDE MUHALEFETİ SUÇLAMIŞTI

Soylu, İçişleri Bakanlığı döneminde "Apo'yu çıkartacaklar" sözleriyle muhalefeti suçlamıştı.

"SORUMLULUK SİYASİ PARTİLERİNDİR"

Bahçeli'nin Öcalan çağrısından sonra başlayan kayyumlarla ilgili partileri suçlayan Soylu, şunları söyledi:

“Kayyım meselesi de ‘Terörsüz Türkiye' projesinin en önemli ilkesidir. Bir çelişki mi var diye soruyorsun ya, tam da Terörsüz Türkiye'nin en önemli ilkesi, bizim yerel yönetimlerimize de terörün bulaştırılmasının engellenmesidir.

Burada sorumluluk siyasi partilerdedir. Siyasi partiler, terör soruşturmasında ya da kovuşturmasında adı geçen birini aday yapıyorsa burada kasıt aranır. Bugüne kadar yerine kayyım atanmış kişiler, kasıtlı şekilde aday gösterilmişlerdir.”

"TÜRKİYE'NİN YEDİDE BİRİYLE FOTOĞRAF ÇEKTİRMİŞİM”

Soylu, suça karışmış kişilerle çektirdiği fotoğraflar hakkında da şunları kaydetti:

“Özellikle cep telefonları yaygınlaştıktan sonra fotoğraf çektirmek hayatın olağan akışının bir parçası oldu. Ben çok halkın içerisinde İçişleri Bakanlığı yaptım. Çünkü ben siyasetten geliyorum.

Ben sadece İçişleri Bakanlığı fotoğraf makinesiyle 2 milyon fotoğraf çektirmişim. Bizim arkadaşlarımızın tahminlerine göre Türkiye'nin yedide biriyle fotoğraf çektirmişim. Bu kadar fotoğraf içerisinde işimi de yapmışım. Yani bana şunu söyleyemezler. Süleyman Soylu fotoğraf çektirdi, iş yapmadı. Bunların içerisinden suça bulaşmış olanlar olabilir. Benimle fotoğraf çekilmeleri onların hukuki süreçlerini engellemiş mi? Başına gelecekleri engellemiş mi?”

“TAYYİP ERDOĞAN SİYASETİ BIRAKTIĞI GÜN AKTİF SİYASETİ BEN DE BIRAKACAĞIM”

Soylu, siyasi hayatına ilişkin olarak da dikkati çeken bir açıklama yaptı:

“Tayyip Erdoğan benim liderimdir. Siyasi hayatımı da bu gerçeklikle tamamlayacağım. Parti kurma gibi iddialar var. Bizde 3 dönem kuralı vardır. Ben 4 dönemdir milletvekiliyim. Milletvekilliğimi tamamladıktan sonra tecrübeme danışılırsa sadece danışılması kaydıyla şerefle memleketimize, davamıza, fikrimle ve tecrübelerimle katkıda bulunurum. Tayyip Erdoğan siyaseti bıraktığı gün aktif siyaseti ben de bırakacağım. Ondan sonra da danışma olur, tecrübelerden istifade olur, fikir olur. Bunların hepsi bizim için ayrı bir onur vesilesidir. 28. dönem milletvekilliğinden sonraki tavrım ancak partim bana bir şey danışırsa kendi görevimi yerine getiririm.”

İMAMOĞLU'NA "AHMAK" DAVASI

Soylu, kendisinin de içinde olduğu İmamoğlu’na siyasi yasak istenen “ahmak” davası hakkında da “Ben olayın bir tarafı değilim. Ben sadece Türkiye'nin şikayet edilmesine bir itirazımı dile getirdim” dedi.

"ÖZEL, CHP SİYASETİNDE KÜÇÜK BİR PARANTEZ"

Soylu, CHP lideri Özgür Özel’le ilgili olarak da, “Ben Özgür Özel'i CHP siyasetinde bir parantez olarak görüyorum. Küçük bir parantez” yorumunu getirdi.