Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, TBMM Genel Kuruluna hitap edeceği olağanüstü toplantı başladı.
Genel Kurul, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan olağanüstü toplantıyı locadan izledi.
Genel Kurul'da AK Parti Grup sıralarında İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin fotoğrafı yer aldı. Başkanlık divanı ve milletvekillerinin oturduğu sıralara Filistin ve Türk bayraklarının yer aldığı atkılar bırakıldı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un açılış konuşmasıyla başlayan toplantıyı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ile Tulay Hatımoğlulları Oruç, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, bazı ülkelerin büyükelçileri, Sayıştay Başkanı Metin Yener, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da izledi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM'deki "Filistin Konulu Olağanüstü Oturum"da dünyaya seslendi.
Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın açıklamalarından satır başları;
* Büyük acıyı yaşayan halkımın mesajıyla buraya geldim. Halkım uluslararası adaletten yoksun olarak toprağına, vatanına ve değişmez milli haklarına sarılarak işgalci İsrail'in suçlarına karşı büyük bir mücadele yürütmektedir.
* Değerli milletvekilleri Uluslararası Adalet Divanının açmış olduğu bu davayla birlikte inanıyoruz ki Filistin içinde İsrail içinde yeni bir dönemin başlangıcıdır.
* Biliyorum ki bu konu bütün ilginizin odağında yer almaktadır. Filistin halkına karşı işlenen tarihi katliamlara ve soykırıma karşı sizler, Filistinlileri yerinde anmaktasınız.
* Samimi duyguları ve asil duruşuyla Filistin halkını ve haklı davasını destekleyen kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum.
* Türkiye'deki kardeşlerimize Kudüs ve Filistin davasını ana mesele haline getirmiş olduğundan dolayı güveniyoruz. Çünkü Filistin davası Türkiye'de bir ana mesele haline gelmiştir. Bu Türk halkının ahlakının bir göstergesidir.
* İsrail'in yürüttüğü soykırımın asıl amacı vatan topraklarımızdan Filistin varlığını söküp atmaktır. Ama bu asla olmayacaktır.
* Bizler dik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız.
* Halkımız Filistin ve Kudüs için şehit olan Türk halkını unutması mümkün değildir. Özel olarak da Türkiye'nin İsrail'in Gazze'deki soykırımı karşısında Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı'na dahil olma kararını da kutluyorum.
* İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'te yürüttüğü soykırımın asıl amacı vatan topraklarımızdan Filistin varlığını söküp atmak ve Filistinlileri bir kez daha tehir ettirmektir.
* 1948'de ve 1967'de olduğu gibi aynı trajediyi tekrar yaşatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu asla gerçekleşmeyecektir. Halkımız toprağına, kutsallarına, vatanına bağlıdır ve ne pahasına olursa olsun oradaki gaspçıları, işgalcileri oradan defedecektir.
* 7 Ekim'den bugüne 40 bin Filistinli kadın, çocuk şehit edildi. On bin kayıp var, 80 bin yaralı var. Batı Şeria'da da 10 bin şehit var. Ancak buna rağmen bizler dik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız.
* Bu bağlamda Mısır ve Ürdün'ün tutumlarını takdirle karşılıyoruz. Bu tutumlar bizimle tamamen örtüşmektedir ve tüm platformlarda destekliyoruz. Geçmişte de söyledik yarın da söylemeye devam edeceğiz.
* Gazze, Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçasıdır. Gazze'de bir başka devlet kurulamaz ve Gazze'siz bir Filistin devleti de olamaz. Halkımız kırmayacak ve teslim olmayacaktır. Bizler Gazze'yi tekrar imarını gerçekleştireceğiz.
* Şu an yüzde 70'inden fazlası yıkılsa da yapacağız. Gelecekte başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletimizi inşa etmek için yapacağız. Bu ne pahasına olursa olsun. Ne kadar çok bedel ödersek ödeyelim bunu yapacağız.
* Ancak katiller ve savaş suçlularına gelince işledikleri suçlardan dolayı kurtulamayacaklar. Bu işledikleri suçlar da zaman aşımı ile düşmez. Bunlar şüphesiz hesaba çekileceklerdir.
* Bizler burada uluslararası kuruluşlarla işbirliğine devam edeceğiz. Halkımız 100 yılı aşkın devam eden destansı direnişi ile Filistin'i savunmakla kalmıyor aynı zamanda tüm bölgeye egemen olmak isteyen yayılmacı ve sömürgeci Siyonist harekete karşı Arapları ve İslam ümmetini savunmak adına ön saflarda yer almaktadır. Onlara müsaade etmeyeceğiz.
* Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Kudüs bizde de olduğu gibi sizlerin de kalbinde tarih boyunca özel bir yere sahiptir. Kudüs-ü Şerif konusunda hiçbir şekilde ödün vermemiz mümkün değildir.
* Osmanlılar da bunu söylüyordu bugüne kadar da devam ediyorsunuz söylüyorsunuz. Evet Kudüs'ün kalplerinizdeki konumunu ve Türk halkının kalbindeki konumunu biliyoruz. Aynı şekilde ve yüz milyonlarca insanın da kalbinde Kudüs-ü Şerif aynı konuma sahiptir.
* Peygamber efendimizin İsra gecesini yaşadığı tacın mücevheridir. Hazreti İsa'nın doğup göğe yükseldiği yerdir. Sizin ve bizim için kırmızı çizgimizdir.
* Filistin toprağının bir zerresi ve bir taşını gözden çıkaran ne bizdendir ne de sizdendir. Burası bizlere dinin ve tarihin emanetidir.
* Vereceğimiz bedel ne olursa olsun ne kadar komplo yaparlarsa yapsınlar yani kutsal yerlerin tarihi yapısını değiştirmeye yönelik ne yaparlarsa yapsınlar ki, en sonuncusu iki yıl iki gün önce oldu biliyorsunuz işgal hükümeti kalkıp Mescid-i Aksa'ya girdiler.
* Orası bizim camimizdir. Oranın kiliseleri bizim kiliselerimizdir. Herkes bunu duysun işitsin Gazze Şeridi Batı Şeria ve Doğu Kudüs bağımsız Filistin devletini oluşturan tek bir meşru hükümet tarafından yönetilen coğrafi bütünün adıdır.
* Yani uluslararası meşruiyet tarafından belirlenen tek bir meşru hükümetin yönettiği Filistin topraklarıdır. Bu gerçekleşmezse hiçbir şekilde istikrar sükunet kalkınma yapılmaz. Maalesef bu olmazsa olmaz. Ya bize hakkımızı verirsiniz ya da sizler özgürsünüz.
* Eğer bu yapılmazsa işte bu şiddet sarmalı devam edecektir. Barış ve güvenliğe giden yol Filistin'den başlar ve Filistin'le biter. Bu bağlamda İsrail'in barbar saldırısına karşı mücadelemiz tüm dünya kıtalarında adaletsizliğe karşı duran insanları da harekete geçirmiştir.
* İnsanlar yüksek sesle İsrail'i ve yıkım güçlerini kınamaktadırlar. Orada işledikleri soykırımları da kınamaktadırlar.
"YAŞASIN FİLİSTİN-TÜRKİYE KARDEŞLİĞİ!"
*Bağımsızlık ve özgürlüğü er yada geç gerçekleştireceğiz. İşgal son bulacaktır, Filistin özgür ve ebedi kalacaktır! Yaşasın Filistin-Türkiye kardeşliği!