GÜNDEM

Telefonunuza bağımlı mısınız? İşaretleri neler? Detayları açıklamada

Akıllı telefon bağımlılığı, özellikle gençler ve çocuklar arasında yaygın olsa da yetişkinlerde de sıkça görülen bir durum. Peki telefona bağımlı olduğunuzu nasıl anlarsınız? Eğer "Ben telefonsuz da yaşarım" diye düşünüyorsanız, bu bilgileri öğrendikten sonra kendinizi iki kere sorgulayacaksınız.

Abone Ol

Sabah gözlerinizi açar açmaz telefonunuza uzanıyorsanız, gün boyunca gelen bildirimleri kontrol etmeden duramıyorsanız ya da akşam yatağa girmeden önce ekran başında saatlerinizi harcıyorsanız aslında bir bağımlılık döngüsünün içinde olabilirsiniz. Akıllı telefonunuzu sık kullanmanın, bağımlılık değil modern yaşamın bir gerekliliği olduğunu da düşünebilirsiniz, ancak bazı uzmanlar bu görüşe karşı.

Bazen moralinizi bozan bir haber gördükten sonra kendinizi ona benzer olaylarla ilgili makale üstüne makale okurken ya da video üstüne video izlerken bulduysanız, "doomscrolling" hastalığına yakalanmış olabilirsiniz. Haber ne kadar dramatik olursa içinde kaybolma eğiliminiz de artıyor ve bu terim, kısaca "kötü haber okuma hastalığı" olarak tanımlanıyor.

Uzmanlara göre telefon bağımlılığı, uyuşturucu ve alkol bağımlığı kadar tanıdık olmasa da en az bunlar kadar tehlikeli. Psikolojik düzeyde, bilim insanları "doomscrolling" olayına bağımlı hale gelmenin, eroine olan bağımlılıktan farksız olduğunu savunuyor. İşte telefon bağımlısı olduğunuzu işaret eden 5 kritik davranış.

TELEFON BAŞINDA NE KADAR SÜRE GEÇİRİYORSUNUZ?

Uzmanlar bağımlılık olarak nitelendirilebilecek belirli bir saat sınırı olmadığını belirtiyor. Ancak bu, günlük ekran süresinin bağımlılıkta önemli bir faktör olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bağımlılığın temel kriterlerinden biri, "tolerans" olarak adlandırılan bir durum. Bir esrar bağımlısının aynı etkiyi hissetmek için daha yüksek bir doza ihtiyaç duyması gibi akıllı telefon bağımlılığında da aynı şey söz konusu.

Nottingham Trent Üniversitesi'nden internet bağımlılığı alanında önde gelen bir uzman olan Profesör Mark Griffiths, Daily Mail'e verdiği demeçte, "Beklenilen, bu aktiviteye harcanan sürede kademeli bir artış olmasıdır" dedi.

Örneğin ilk başta, öğle yemeğinde Instagram'da gezinmek için sadece yarım saat harcıyorsunuzdur ancak bir süre sonra gününüzün büyük çoğunluğunu uygulamada geçirmeye başladığınızı fark edeceksiniz. Cihazda geçirilen süreyi artırmak, davranışın problemli kullanımdan tam anlamıyla bağımlılığa dönüşme riskini de artırıyor.

2023 yılında yapılan bir çalışmada, akıllı telefon bağımlılığı ile cihazlarda günde dört saatten fazla zaman geçirmek arasında "anlamlı bir ilişki" bulundu. Psikolog ve Bağımlılık Davranışları Uzmanı Dr. Daria Kuss, artan kullanımın alışkanlığa yol açabileceğini ve bunun da akıllı telefon kullanımının bir sonucu olarak sorun geliştirme riskini artıracağını vurguladı.

Bağımlılığın zamanlamayla ilişkili bir diğer temel kriteri de "nüksetme" olarak adlandırılıyor. Bu, bağımlılık yaşayan kişilerin bir süre ara verebilmeleri, ancak tekrar başladıklarında eski alışkanlıklarına hızlıca geri dönmelerini tanımlıyor. Akıllı telefon bağımlılığı için bu durum, bir ay boyunca TikTok'suz yaşayıp tekrar indirdiğinizde saatlerce uygulamada vakit geçirmeniz anlamına geliyor.

İNTERNET, HAYATINIZI NE KADAR ETKİLİYOR?

Akıllı telefonunuza gerçekten bağımlı olduğunuzun bir işareti de, internette geçirdiğiniz zamanın hayatınızın geri kalanını nasıl etkilediği. Profesör Griffiths, bu durumu "Mesele saatlerin miktarı değil, yapmanız gereken diğer şeyleri olumsuz etkileyen saatlerin miktarıdır" diyerek açıkladı.

Griffiths'e göre, eğer telefonunuzla günde sadece birkaç saat gibi az bir süre geçiriyor olabilirsiniz ancak bu, sizi diğer önemli işlerinizi yapmaktan alıkoyuyorsa yine bağımlılıktan muzdarip olabilirsiniz. Psikologlar bunu iki farklı faktöre ayırıyor: belirginlik ve çatışma.

Belirginlik, akıllı telefonunuzun ya da telefonunuzda yaptıklarınızın hayatınızdaki en önemli şey haline gelmesi anlamına geliyor. Çatışma ise telefonunuzda yaptıklarınızın hayatınızın diğer alanlarını aksatmaya başlamasıyla ilişkili. Griffiths, "Akıllı telefonda geçirdiğiniz zaman o kadar ilgi çekicidir ki, kişisel ilişkilerinizi, eğitiminizi ya da mesleğinizi tehlikeye atar" dedi.

TELEFONUNUZU NEDEN KULLANIYORSUNUZ?

Bağımlılığın bir diğer önemli işareti de insanların telefonlarını neden kullandıkları. Profesör Griffiths, bu durumu şu şekilde açıklıyor: "Telefonunuzu ruh halinizi değiştirmenin bir yolu olarak kullanıyorsunuz. Ya kafayı bulmak ve heyecanlanmak için ya da tam tersini, uyuşmak, stresten arınmak, rahatlamak için."

Sosyal medya şirketlerine yönelik en yaygın şikayetlerden biri, uygulamalarının bu uyarılma durumlarını istismar etmek üzere tasarlanmış olması. Bazı araştırmacılar, sosyal medyanın beynimizi uyuşturucu yoluyla doğrudan uyarmak yerine, beyin kimyasalı dopamin yoluyla dolaylı olarak bağımlı hale getirdiğini öne sürüyor.

Dopamin, beynin 'zevk kimyasalı' olup, ödüllendirici davranışlarla olumlu ilişkiler kurmamızın önemli bir parçası. Stanford Üniversitesi Psikoloğu Profesör Anna Lembke tarafından yapılan araştırmaya göre, sosyal medya uygulamalarının sürekli risk-ödül döngüsü, kısa sürede büyük miktarlarda dopamin salgılatabiliyor.

Bu acele, rahatlatıcı ya da heyecan verici olabilen ve bağımlılık oluşturan davranışlara yol açan bir yüksek seviyeyi tetikliyor. Yani stresle başa çıkmak ya da uyuşukluk karşısında bir şeyler hissetmek için telefonunuzla vakit geçiriyorsanız, bağımlı olma eğilimdesiniz.

TELEFONUNUZUN ZİHİNSEL ETKİLERİ

Araştırmalar, akıllı telefon bağımlılığının insanların ruh sağlığı üzerinde de önemli bir etkiye sahip olduğunu gösterdi. King's College London'daki bilim insanları tarafından bu yıl yayınlanan bir çalışmada, ergenlerde sorunlu akıllı telefon kullanımı (PSU) ile ruh sağlığı arasındaki ilişki incelendi. Araştırmacılar, kendi kendine PSU bildiren 16-18 yaş arası gençlerin anksiyete yaşama olasılığının iki kat, depresyon yaşama olasılığının ise neredeyse üç kat daha fazla olduğunu tespit etti.

Ancak bunun akıllı telefon bağımlılığının akıl hastalığına neden olduğunu mu yoksa kötü akıl sağlığının bağımlılık için bir risk faktörü olduğunu mu gösterdiği tam olarak açık değil. Yine de uzmanlar telefon bağımlılığının ruh sağlığınızı doğrudan bir şekilde etkileyebileceğine dikkat çekiyor.

Tıpkı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi, akıllı telefon bağımlıları da telefonsuz kaldıklarında yoksunluk belirtileri yaşıyor. Dr. Griffiths, "Telefonunuzla vakit geçiremezseniz kendinizi daha karamsar, daha sinirli ve daha hüsrana uğramış hissedersiniz" dedi.

Dolayısıyla, telefon başında olmadığınızda ruh halinizin değiştiğini hissetmeye başlarsanız, bu bağımlı olmaya başladığınızın güçlü bir göstergesi diyebiliriz.

YA VÜCUDUNUZ?

Gerçek bir akıllı telefon bağımlılığı vakası, uyuşturucu veya alkol bağımlılığı ile birçok benzerlik taşıyor ve bu durum vücudunuz üzerindeki etkilerine kadar uzanıyor. Akıllı telefon bağımlılığı fiziksel yoksunluk belirtilerini tetikleyebiliyor. Profesör Griffiths, "Fizyolojik düzeyde bile mide bulantısı, el terlemesi, mide krampları gibi daha geleneksel bağımlılıklarda rastlayabileceğiniz şeyler yaşarsınız" dedi.

Bu garip görünse de, kumar gibi "davranışsal bağımlılıkların" bu fiziksel etkileri tetikleyebileceğine dair kanıtlar giderek artıyor. Ayrıca akıllı telefonunuza bağımlıysanız, yoksunluk içinde olmasanız bile vücudunuzu olumsuz etkilemeye başladığını görebilirsiniz.