İngiltere merkezli Financial Times gazetesi, 5 Kasım'da yeniden başkan seçilen Donald Trump'ın, İran'ın bölgesel sponsorlarını finanse etme ve nükleer silah geliştirme yeteneklerini batırmak amacıyla "maksimum baskı" politikasını yeniden hayata geçireceğini yazdı. Gazete, Trump'ın dış politika ekibinin, Ocak ayında Beyaz Saray'a dönmesiyle birlikte Tahran'a yönelik yaptırımları artırmayı planladığını ancak uzmanların bu yaklaşımın başarılı olma ihtimalinin düşük olduğunu değerlendirdiğini belirtiyor.
YENİ BAŞKAN'IN İLK EMRİ İRAN'A YAPTIRIM OLACAK
İngiliz yayın organının aktardığına göre, İran'ın ham petrol ihracatı 2020 yılında günlük 400 bin varilden 2024 itibarıyla 1.5 milyon varile yükseldi. Bu ihracatın neredeyse tamamı Çin'e yönlendiriliyor. Trump'ın geçiş ekibi, yeni başkanın ilk gününde İran'a yönelik daha sıkı yaptırımlar koyacak yürütme emirleri hazırlıyor. Rapidan Energy Başkanı ve eski enerji danışmanı Bob McNally, İran'ın petrol ihracatının tekrar 400 bin varile düşürülebileceğini öngörüyor. İran ekonomisinin zaten kırılgan olduğu ve bu tür yaptırımların ülkeyi daha da zor durumda bırakacağı ifade ediliyor.
DIŞ POLİTİKA EKİBİ DE YAPTIRIMLARI SAVUNUYOR
Trump danışmanları, yeni başkanın İran'a hızlıca hareket etmesini istiyor. Yeni liderin, İran yaptırımlarını ciddi şekilde uygulayacağını açıkça belirteceği öngörülüyor. Trump'ın dış politika ekibinden Marco Rubio ve Mike Waltz gibi isimler, İran'a karşı sert bir yaklaşım savunuyor. Waltz, Ocak ayında Atlantik Konseyi etkinliğinde yaptığı konuşmada, İran'ın ekonomisinin dört yıl önceki durumuna geri dönülmesi gerektiğini vurguladı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi, Trump ekibine maksimum baskı politikasını tekrar denememesi çağrısında bulundu. Araghchi, sosyal medya platformu X üzerinde yaptığı açıklamada, "Maksimum Baskı 2.0 denemesi sadece Maksimum Yenilgi 2.0 ile sonuçlanacaktır" dedi.
PEZEŞKİYAN'DAN MÜZAKERE ŞARTI
İran'ın yeni yönetimi, Batı ile nükleer gerilimi yeniden canlandırmak ve ekonomik sıkıntıları hafifletmek amacıyla yaptırımların kaldırılmasını hedefliyor. İran'ın reformist başkanı Masoud Pezeshkian, Batı ile yeniden ilişki kurma ve nükleer anlaşma sağlama niyetini belirtti. İran, UN'in nükleer denetim kurumu başkanı Rafael Grossi ile yapılan görüşmelerin ardından, "Ulusal çıkarlarımız ve devredilemez haklarımız doğrultusunda müzakere etmeye istekliyiz, ancak baskı ve sindirme altında müzakere etmeye hazır değiliz" açıklamasında bulundu.
HAMANEY, NÜKLEER VE BÖLGESEL ANLAŞMA OLASILIĞINI DÜŞÜK BULUYOR
Her iki tarafın da müzakere etmeye istekli olması durumunda bile, ilerleme şanslarının düşük olduğu değerlendiriliyor. Carnegie Endowment for International Peace'dan kıdemli araştırmacı Karim Sadjadpour, İran'ın yüksek düzey lideri Ayatollah Khamenei'nin, Trump'ın Kassem Soleimani'yi öldürmesi sonrasında bir nükleer veya bölgesel anlaşma yapma olasılığını düşük buluyor. Trump yönetiminin İran'a yönelik sert politikaları, iki ülke arasındaki ilişkilerin istikrarını sağlamayı zorlaştırıyor. Amerika'nın ve İran'ın nükleer veya bölgesel bir anlaşmaya varması beklenmiyor. Ayrıca, Trump yönetiminin İran'a yönelik sert yaklaşımı, iki ülke arasındaki uzun vadeli ilişkilerin geleceğini belirsiz kılıyor.
Trump yönetimi, ilk döneminde 2015 nükleer anlaşmasını terk ederek İran'a yüzlerce yaptırım uyguladı. Bu yaptırımların ardından İran'ın nükleer faaliyetlerini artırdığı ve uranyumu silah seviyesine yakın zenginleştirdiği gözlemlendi. Biden yönetimi döneminde de yaptırımlar devam etti, ancak nükleer anlaşmanın canlandırılması ve krizlerin hafifletilmesi yönünde sıkı uygulamalar gerçekleştirilmedi.
Trump'ın İran planı deşifre oldu, göreve gelir gelmez vereceği emir ortalığı karıştırabilir