Pençe operasyonlarıyla Irak’taki terör unsurlarını etkisiz hale getiren, Suriye’de YPG’yi kuşatan Türkiye, aynı kararlılığı denizlerde de sürdürüyor. Karadeniz, Akdeniz ve Ege’de ilan edilen deniz yetki alanları, yeni anlaşmalarla genişletiliyor. Daha önce Libya ile yapılan deniz yetki mutabakatı, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin tek taraflı girişimlerine karşı bir hamle olmuştu. Şimdi ise Somali kara sularını 10 yıl boyunca koruma altına alan Türkiye, deniz kaynaklarının geliştirilmesinde bu ülkeye destek sağlıyor.
SOMALİ’DEN SURİYE’YE...
Türkiye gazetesinden Yeşim Eraslan'ın haberine göre, Somali ile başlayan iş birliğinin ardından gözler Suriye’ye çevrildi. Ankara, enerji altyapısındaki sorunları çözmek ve iş birliği fırsatlarını değerlendirmek için geçtiğimiz hafta Suriye’ye bir heyet gönderdi. Heyetin hazırlayacağı rapor doğrultusunda, Türkiye’nin Suriye’nin yeniden inşasında petrol ve doğalgaz kaynaklarını değerlendirmesi öngörülüyor.
STRATEJİK BÖLGE DOĞU AKDENİZ
Hidrokarbon kaynakları açısından zengin olan Doğu Akdeniz, bölgesel ve küresel güç mücadelelerinin odak noktası. Türkiye, Suriye ile yapmayı planladığı deniz yetki anlaşmasıyla bu bölgede jeopolitik gücünü artırmayı ve enerji kaynaklarının paylaşımında stratejik avantaj sağlamayı hedefliyor. Böylece bölgedeki enerji transfer yollarında merkezi bir rol üstlenmeyi amaçlıyor.
İKİ ÜLKENİN ÇIKARLARI ORTAK
Deniz yetki anlaşması, hem Türkiye’nin hem de Suriye’nin enerji ve jeopolitik etkinliğini artıracak. Bu anlaşmayla petrol ve hidrokarbon arama yetkileri iki ülke arasında paylaşılarak, bölgedeki iş birliği güçlendirilecek. Ayrıca Türkiye, Mısır ile yürüttüğü arka kapı diplomasisiyle bölgedeki etkisini daha da artırmayı planlıyor. Bu adımlar, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de enerji ve güvenlik ekseninde lider bir aktör haline getirmeyi hedefliyor.