DÜNYA

Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi Musa'dan "Gazze'de katliam ve soykırımı durdurma" çağrısı

Abone Ol

Büyükelçi Musa, Çin'de Çinghua Üniversitesince düzenlenen Dünya Barış Forumu'nda, "Orta Doğu'da Barış ve İstikrara Doğru" başlıklı panelde konuştu.

Gazze'deki savaşın yalnızca jeopolitik bir mesele olmadığını, korkunç bir insanlık trajedisinin yaşandığını, masum Filistinlilerin İsrail'in ayrım gözetmeyen saldırılarına maruz kaldığını belirten Musa, "Uluslararası toplum, katliamı ve soykırımı durdurması için İsrail'e baskı uygulamalı." dedi.

Musa, Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana sivil can kayıplarının 40 bine yaklaştığını, bunun büyük bölümünün kadınlar ve çocukların oluşturduğunu, binlerce kişinin yerinden edildiğini vurgulayarak, "Gazze'de son 9 ayda yaşananlar katliamdan, hatta soykırımdan farksız." ifadesini kullandı.

İsrail'in Filistin topraklarında yıllardır süren işgalinin kitlesel sürgüne, etnik temizliğe ve sürgüne yol açtığına işaret eden Musa, "Baskı, zulüm, ilhak ve yasa dışı iskan politikasına karşı Gazze'nin yanında olmak uluslararası toplumun insanlık görevidir." diye konuştu.

- "KENDİMİZİ KAZANANI OLMAYAN BİR KABUS SENARYOSUNDA BULABİLİRİZ"

Musa, Gazze'deki savaşın kısa vadede en önemli etkisinin coğrafi yayılma riski olduğuna işaret ederek, "Savaşın yayılma riski, yalnızca bölgesel değil aynı zamanda küresel. Kızıldeniz'de yaşananlar bunun belirgin örneği, bu küresel ticareti ve ekonomik etkinlikleri sekteye uğratıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bir diğer ani etkinin, komşu ülkelere büyük ölçekli mülteci akını olacağını dile getiren Musa, bunun büyük ekonomik ve sosyal yük getireceğini kaydetti.

Musa, Gazze'de süregelen mezalimin uzun vadede uluslararası toplumun etkinliğini, uluslararası normları ve hukuku sorgulanır hale getireceğini, çatışmaların çözümünü ve barışı korumayı hedefleyen uluslararası kurumları zayıflatacağını söyledi.

Bazı ülkelerin, İsrail'in zalimliğine verdiği koşulsuz desteğin de şiddet döngüsünü devam ettirdiğine, İsrailliler ile Filistinliler arasındaki düşmanlıkları ve güvensizliği derinleştirdiğine dikkati çeken Musa, şöyle devam etti:

"Gazze krizi, bu koşullar altında tüm bölgeye yayılabilecek büyük ölçekli bir savaşa dönüşme riski barındırıyor. Uluslararası toplum, coğrafi tırmanmaya veya yayılmaya izin vermemek için elinden geleni yapmalı. İsrail'in Gazze'ye saldırıları durdurulmazsa, kendimizi kazananı olmayan bir kabus senaryosunda bulabiliriz."

- "İKİ DEVLET VİZYONU TEMELİNDE KALICI ÇÖZÜME ULAŞILABİLİR"

Musa, Gazze'de ateşkesi sağlamaya ve insani felaketi önlemeye yönelik çabalardan sonuç alınamamasının uluslararası sistemin mevcut haliyle krizleri çözmedeki başarısızlığını ortaya koyduğu görüşünü dile getirdi.

Uluslararası toplumun, İsrail üzerindeki baskıyı artırarak Filistin'e insani yardımı sürdürmesi gerektiğini belirten Musa, "Uluslararası toplumun ortak aklı ve çabasıyla, İsrail ve Filistin'in güvenlik içinde yaşadığını, 1967 öncesi sınırlarda, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin Devleti'ni kurulduğu iki devlet vizyonu temelinde kalıcı bir çözüme ulaşabileceğine inanıyoruz." ifadesini kullandı.

Musa, sorunun çözümünde, Çin'in de benzer tutumda olduğunu görmekten memnuniyet duyduklarını, diyaloğa yönelik çabalarını takdir ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin, tarafları, uzlaşmaya ve uzlaşmalarını uygulamaya teşvik için bir garantörlük mekanizması oluşturulması fikrini ortaya attığını hatırlatan Musa, iki tarafın eşit müzakere edebilmesi için Filistin'e uluslararası toplumda hak ettiği statünün verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Musa, bu bağlamda İrlanda, Norveç, İspanya ve Ermenistan'ın Filistin Devleti'ni tanıma kararlarını memnuniyetle karşıladıklarını, tüm ülkelerin bu yönde hareket etmelerini umduklarını anlattı.

Filistin sorununun, Orta Doğu'da barış ve istikrarın temelinde yattığını, bu soruna çözüm bulunmadan barış ve refah içinde bir Orta Doğu'dan söz edilemeyeceğini vurgulayan Musa, "Eğer Gazze'deki süregelen katliam devam eder ve uluslararası sistem bunu engellemek için bir şey yapmazsa, kendimizi ana fay hattının kırıldığı ve bunun beklentilerin ötesinde sonuçlarının olduğu bir gerçeklikte bulabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.