GÜNDEM

Yenidoğan Çetesi davasında 3. gün!

Yenidoğan çetesi davasında 3 oturum saat 09.30'da başlayacak. 17 bin yıl hapis cezası ile yargılanan 47 sanık bugün yeniden hakim karşısına geçecek.

Abone Ol

İstanbul​, Tekirdağ​ ve Çorlu​'da onlarca masum bebeğin üzerinden para kazanmak için anlaşmalı oldukları hastanelerin yoğun bakımlarına sevk eden yenidoğan çetesi​ davası başladı. Hafta boyunca devam edecek olan davanın 3. oturumu bugün saat 09.30'da başlayacak, 22'si tutuklu 47 sanık yeniden hakim karşısına geçecek. İlk 2 günde hakim karşısına geçen Hüseyin Gündüz, Hasan Basri Gök, Deniz Korkmaz, Hakan Doğukan Taşçı'dan sonra diğer sanıklar da savunmalarını yapacak. 


GIDA TAKVİYESİ ADI ALTINDA GÖZ DAMLASI SATMIŞLAR 

Tutuklu sanıkların ilk ifadeleri kan dondururken skandalların da ardı arkası kesilmedi. Hüseyin Gündüz bir skandalı daha itiraf etti. Gündüz, sanık Hakan Doğukan Taşçı ile ilgili "Gıda takviyesi adı altında göz damlası üretip eczanelere satıyordu" dedi.


27 MART'TA CİMER'E ŞİKAYET YAZISI YAZDIĞI ORTAYA ÇIKTI

Hemşire Deniz Korkmaz savunmasında, "Hastanede bebek​ yoğun bakımda çalıştım. Hemşireyim. Hakkımda yapılan suçlama somut delillere dayanmıyor. İşin komik tarafı bu davanın CİMER şikayetini ben yapmıştım. e-Devlet'te de kaydı var; ama burada tutuklu olan benim" dedi.


"BEBEK MOSMORDU"

Mahkeme başkanı sanığa, WhatsApp konuşmalarında geçen "Göbek bağını kesmeyi beceremedim, Cansu'ya verin" konuşmasıyla ilgili ise, "Ben kesmedim, bu konuşmadan haberim yok. Ama bu bebek Karan bebek olabilir. Bu bebek TRG Hospitalist Hastanesi'nde doğdu. Bebek geldiğinde mosmordu. Kapıya yakın olan kısma aldım ve oksijen verdim. Bebeğin durumunu İlker Bey'e anlattım. Bebeği makineye bağladık. Bebeğe akciğer filmi istendi. Hastanenin şartları yettiğince ben filmi çektim. Bebeği kucağıma aldığımda bebeğin bir yeri şişti ben çekerken bebeğin kalbi durdu. Bebek geri dönmedi. Bebeğin ölüm nedenini belirleme yetkim yok. İlker Bey'e akciğer filminin resmini ve yakın videosunu Whatsapp’tan attım. Gönüllü olarak gitmiştim TRG Hospitalist Hastanesi'ne, Fırat Sarı istemişti gelmemi" diye konuştu.
Mahkeme başkanı ise sanığa, "Niye konuşmalarda Cansu atsın deniyor o zaman, senin epikrizleri değiştirme yetkin yoksa" diye sordu.
Sanık Akyıldırım “Benim böyle bir konuşmadan haberim yok. Bana ne görev verilirse onu yapıyordum” diye cevapladı.


"BEBEK ENTÜBE OLDUĞUNU SİSTEME EKLEMİYORDUK"

Mahkeme başkanı sanığa, Mehmet Gürül'le aralarında geçen bebeklerin entübe olarak kaydedilmesine ve epikrizlerde yazan kan sayısı ile gerçeğinin aynı olmadığını söyledikleri konuşmalarını sordu. Sanık, "Hasta dosyalarını taburcu dosyasına koymuyorduk. Bebeğin entübe olduğunu sisteme eklemiyorduk. Bunu ekleyip eklememeyi konuşuyorduk. Bebeğin basılı olan kan gazıyla gerçeğinin aynı olmadığını Mehmet Gürül'e söyledim" dedi.

Mahkeme başkanı sanığa, "Neden eksik olan her şeyi değiştiriyordunuz, bunu gidermek yerine" diye sordu. Sanık, "Faturalandırılmış taburcu dosyalarını değiştiremiyorduk, o şekilde kalıyordu. Sisteme epikrizleri kopyala yapıştır olarak atıyordum, birebir değiştirmiyordum" diye konuştu.


"MOTİVASYON İÇİN PARA YOLLAMIŞLAR"

Akyıldırım, “Fırat bey bana aylık olarak toplu para atardı ben de bu parayı motivasyon amaçlı ekibe dağıtırdım” dedi.


'ARTIK BIRAKTIM, ÖLÜYOR MU NE YAPIYORSA'

Cansu Akyıldırım'ın ardından sanık kürsüne hemşire Çağla Durmuş çıktı. Durmuş ifadesinde "Herhangi bir örgüte üye değilim, ortada örgüt var mı bilmiyorum. Böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum. 13 yıldır hiçbir hatayı ihmal etmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum, dolandırıcılığı da kabul etmiyorum. Hastane maaşıyla geçinen bir insanım, bir sürü borcum var. Dolandırmış olsam çok daha fazlası olurdu" dedi. 

Mahkeme başkanının 'ölümlere ilişkin neler söyleyeceksin?  'Artık bıraktım, ölüyor mu ne yapıyorsa' demişsin. Ne diyorsun?' sorusuna ise "Hastayı ihmal edecek şekilde bırakmak değil, serzenişte bulunuyorum. Malzeme temini konusunda sıkıntı yaşıyorduk." yanıtını verdi.