İstanbul'da anlaşmalı oldukları hastanelere hastanelere bebek sevki yapan ve yoğun bakımda uyguladıkları yanlış ve kasti tedavilerle bebekleri öldüren yenidoğan çetesi beşinci kez hakim karşısına geçti. Çete lideri Fırat Sarı'nın da bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanık tek tek bebek ölümlerinin hesabını vermek için çapraz sorguya alınıyor.
"YAPTIKLARIMI KABUL EDİYORUM"
Örgüt yöneticisi olmakla yargılanan ambulans sürücüsü Gıyasettin Mert Özdemir 'yaptığımı kabul ediyorum' diyerek sistemi anlattı.
"HASTA NAKİLLERİNDE ÇOĞU KURALLAR PRATİKTE VE TEORİKTE UYGULANMIYORDU"
Savunmasının devamında diğer bir sevk algoritmasından bahseden Özdemir, "Yoğun bakımı olmayan bu hastaneler 112 nakil birimine mail olarak hasta bilgisiyle bildiriliyor ve bu işlem 30 dakika sürüyordu. 112 listesinde çeteleme kuralı var. Bu listede yoğun bakımı olmayan hastaneler hasta nakillerini kendi ayarlıyorlardı. Hasta nakillerinde çoğu kurallar pratikte ve teorikte uygulanmıyordu. Yaptığım iki sevk bildiriminde de sevk yönetimim sadece dört tane kuvöz ekibi vardı. Yani İstanbul Avrupa Yakası'nda bebekleri kuvöz ihtiyaçlarını karşılayacak dört ekip vardı" diye konuştu.
"BU SUÇLAMALAR ARTIK KOMİKTİR"
İstanbul dışı 112 nakil birimine de değinen sanık, "Bu nakillerin hepsini 112 birimleri biliyordu. Yoğun bakımlarında yer bulunmadığında beni arıyorlardı. İddianame bin 400 sayfa olmasına rağmen hiçbir 112 çalışanının bilgi sahibi olarak ifadesi alınamamıştır. Diğer il dışı 112 sağlık çalışanlarının da bu konuya ilişkin ifadeleri alınmalıdır. Hiçbir kuvöz ihtiyacı olan bebeğin sevkini ben yapmadım. Ben acil çağrı bölümünde çalışmaktayım. Hastalar GPS ile takip ediliyordu. Benim hakkımdaki suçlamalar, hem 112'nin diğer çalışanlarını hem de beni zan altında bırakmaktadır. Ben hasta yönlendirmesi yaptığım dönemde, ben sadece Fırat Sarı'nın danışmanlık yaptığı hastanelere değil, diğer başka hastanelere de hasta yönlendirmesi yapıyordum ama her yerde sanki ben sadece Fırat Sarı'nın hastanesine nakil yapıyormuşum gibi bir algı var. Bu suçlamalar artık komiktir" dedi.
BEBEK BAŞINA 67 BİN LİRA
Savunmasına devam eden sanık, "Şafak Hastanesi'nden 67 bin 500 lira ve sonrasında 47 bin lira civarı para aldım hasta naklettiğim için" dedi.
Mahkeme başkanı sanığa, "Telefonlarınız hiç susmuyor, birçok işle uğraşıyorsunuz sizin demek ki çok boş vaktiniz var, hasta sevki dışında başka işlerde yapıyorsunuz, 112 dışında çok fazla konuşman var" dedi. Sanık bu soruyu "Ben çalışmayı seviyorum" diye cevapladı.
MAHKEME BAŞKANI TEPKİ GÖSTERDİ
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir, savcılığın hastane soruşturmasına ilişkin, "Art niyetliydi" dedi. Mahkeme başkanı ise, "Neden art niyetli olsun, bebek ölümlerini soruşturmak, usulsüzlüğü soruşturmak art niyet mi oluyor" diyerek tepki gösterdi. Sanık ise, "Ben bunu şöyle açıklamak istiyorum, müdürlükten gelen denetim mi art niyetli yoksa savcılıktan gelen mi?" dedi. Mahkeme başkanı ise bu kez, "Savcı neden art niyetli olsun. Senin bu dediğin, 'Ya biz bebek öldürecektik, niye geldiniz, çok art niyetlisiniz' demek oluyor. Görevini yapmak art niyet mi? diye sordu. Sanık ise, "Bu benim kendi düşüncem" diye cevapladı.