DEB Partisi Başkanı Çiğdem Asafoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, partilerinin denetlenmesi, yasal faaliyetlerinin durdurulması, hazirandaki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin bölgede yenilenmesi talebiyle aşırı sağ parti başkanlarının da içinde olduğu bazı kişilerin, partililerin kendilerini Türk olarak ifade etmesini gerekçe göstererek Danıştay ve Yargıtay'a başvurduğunu basından öğrendiklerini aktardı.
Bu haber üzerine, kendilerine yönelik iddialara ilişkin dosyalar hakkında bilgi almak üzere dün başkent Atina'da Danıştay ve Yargıtay'a başvurdukları dile getiren Asafoğlu, DEB Partisi aleyhinde yapılan başvuruları "endişe verici" olarak nitelendirdi.
Asafoğlu, AP seçimlerine bugüne dek parti olarak 3 kez katıldıklarını, her üç seçimde de azınlığın yoğun olarak yaşadığı Rodop ve İskeçe illerinde birinci parti olduklarını vurgulayarak, "Bu da Batı Trakya Türk Azınlığının 'Benim siyasi temsilcim DEB Partisidir' dediği anlamına geliyor." diye konuştu.
Avrupa Birliği (AB) üyesi bir ülkede, 2024'te DEB aleyhine böylesi bir talepte bulunulmasının üzücü olduğunu belirten Asafoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna zemin hazırlayanlar vardı. AP seçimlerinde tek gündem maddesi Batı Trakya Türk Azınlığı ve DEB Partisiydi. Seçimler 9 Haziran'da oldu, bitti. DEB Partisi yine büyük bir zaferle çıktı seçimlerden. Hala gündem olmaya devam ediyoruz. Türk olarak ifade etmişiz azınlığı, bu yanlışmış. Hayır. Biz de bu konuda ısrarcıyız. DEB Partisi olarak Batı Trakya Türklerinin verilmeyen, gasbedilen haklarını ve inkar edilen kimliğini savunmaya devam edeceğiz. Bizi hiçbir şekilde yıldıramazlar."
Asafoğlu, henüz ellerine ulaşan herhangi bir tebligat olmadığını belirterek, dosyaların içeriğini öğrenme talebiyle yargıya başvurduklarını ifade etti.
DEB, 2014 ve 2019'daki AP seçimlerinde de Batı Trakya'daki 3 ilin 2'sinde birinci çıkmasına rağmen ülke genelinde uygulanan yüzde 3 seçim barajını aşamadığından AP'ye milletvekili gönderememişti.
Batı Trakya Türklerinin hakları için verdiği mücadeleyle tanınan Dr. Sadık Ahmet, Yunanistan'da 1989'da düzenlenen genel seçimlerde yüksek oy olarak bağımsız milletvekili seçilmişti.
Yunanistan yönetimi, 24 Ekim 1990'da Ahmet'in seçilmesini engellemek için hem siyasi partilere hem de bağımsız adaylara yüzde 3'lük seçim barajı getirmişti.
Partilerin ve bağımsız adayların, meclise girebilmesi için ülke genelinde uygulanan yüzde 3 seçim barajını aşması gerekiyor.
Batı Trakya Türkleri, siyasi temsili engellediği gerekçesiyle yüzde 3 seçim barajının kaldırılmasını istiyor.