Başkan Recep Tayyip Erdoğan MİT'in 97. kuruluş yıl dönümüne özel düzenlenen etkinlikte açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle...

Antalya'da turuncu kod alarmı: Eğitime 1 gün ara verildi! Antalya'da turuncu kod alarmı: Eğitime 1 gün ara verildi!

Milli İstihbarat Teşkilatı değerli mensupları, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. 4 yıl önce kale yerleşkesi açılışında bir araya gelmiştik. Tekrar hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

2002'den beri Türkiye'nin hizmetindeyiz. Sizlerle hep yakın mesai içinde olduk. Kritik günler yaşadık, nice badireleri aştık, zorlukların üstesinden geldik. Bu süreçlerde MİT mensuplarının sadece gayretlerine, vatanperverliklerine değil, vazife şuurlarına ve analiz kabiliyetlerine de şahitlik ettim.

"Gizli kahramanların nasıl özveri ile çalıştıklarını iyi biliyorum"

Devleti için hiç düşünmeden canını verecek kardeşlerimizle omuz omuza çalıştık. Gizli kahramanların nasıl özveri ile çalıştıklarını iyi biliyorum. Kimi zaman ailesinden, kimi zaman sağlığından feragat ederek çalışan MİT mensuplarını tebrik ediyorum. Rabbim hiçbirinizin ayağına taş değdirmesin.

"Masada ve sahada güçlü Türkiye iddiamız gerçeğe dönüşüyor"

Türkiye küresel satranç tahtasında oyun kurucu güç olarak yerini pekiştiriyor. Masada ve sahada güçlü Türkiye iddiamız tüm unsurlarıyla birlikte gerçeğe dönüşmektedir. Bunu sadece biz demiyoruz. Dünyanın farklı kıtalarındaki birçok muhatabımız da bu gerçeği dile getiriyor. Gerek ülkemizin attığı adımları takip edenler, gerek 2002 Türkiye'si ile bugünü karşılaştıranlar, aradaki farkı görüyor.

"Artık 'başkaları ne der' kaygısıyla hareket etmiyoruz"

Eskiden olduğu gibi başkası ne der diye hareket etmiyoruz. Politikalarımızı Türkiye eksenli belirliyoruz. Kimin ne dediğine bakmadan bunu yapma peşindeyiz. Ülkemizin çıkarlarını gerek diplomasi gerek askeri olarak cesaretle savunuyoruz. Harekatlarımız bunun örneğidir. Azerbaycanlı kardeşlerimizle Karabağ'ın özgürlüğüne kavuşturulması bunlardan biridir. Ege'den Akdeniz'e, Doğu Akdeniz'e kadar mavi vatanı korumak için ortaya koyduğumuz irade bunlardan biridir. Ülkemizin elde ettiği kazanımlar tesadüf olmadı. Başta MİT olmak üzere ordumuzun ve hariciyemizin alın ve yürek teri vardır. Tüm kurumlarımızı tebrik ediyorum.

"Örgütün lider kadrosunu inlerinden çıkamaz hale getirdik"

Teröre karşı mücadelede net şekilde görüyoruz. İnsansız hava araçlarını etkin kullanan kurumların başında MİT var. İmkanları ile teröristlere nefes aldırmıyor. Örgütün lider kadrosunu inlerinden çıkamaz hale getirdik. Artık MİT bunları ayak takımları ile uğraşmıyor, lider kadrosunu yok etme gayretinde. Hemen her gün sınırlarımızdan yüzlerce km ötesinde etkisiz hale getirilen bir caninin haberini alıyoruz. DEAŞ'la da aynı şekilde mücadele ediyoruz.

"Türkiye, ihaneti ve terörü kimsenin yanına kar bırakmaz"

Türkiye Cumhuriyeti belki yarına bırakır ama ihaneti ve terörü kimsenin yanına kar bırakmaz. DEAŞ'ından FETÖ'süne kadar hiçbir illegal yapıya hayat hakkı tanımayacağız. İstedikleri yere kaçsınlar. Devletimizin nefesi sürekli enselerinde olacak. FETÖ'cü hainlerin peşini bırakmamakta kararlıyız.

MİT ve Emniyet'in Mossad operasyonu

Ülkemizdeki casusluk şebekesini ortaya çıkaran teşkilatımız, bizi tehdit edenlere cevabımızı çok net şekilde vermiştir. Bu İsrail’i şaşırtmıştır. Daha dur bakalım. Bu, işin ilk adımı. Türkiye'yi tanıyacaksınız. Hala tanıyamadınız ama tanımaya mahkumsunuz. MİT’in bölgemizdeki gerilimlerin düşürülmesinde yürüttüğü istihbarat diplomasisini de taktirle karşılıyoruz.

Dış istihbarat alanında teşkilatımız, diğer ülkelerin terörle mücadelesine katkı sağlamaktan, arabuluculuktan esir takasına kadar pek çok başarılı çalışmaya imza atıyor. Siber saldırıların engellenmesi konusunda MİT’in başarılarını gururla takip ediyoruz.

Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte, yabancı mesajlaşma uygulamalarının kullanımı da arttı. Söz konusu uygulamalardan resmi kurumlarımıza ait birçok bilgi, belge maalesef paylaşılıyor. Bu durumun ciddi bir zaafiyet oluşturduğu açıktır. Avrupa ülkelerinin son dönemde bu uygulamaların kullanımı konusunda çeşitli kısıtlamaları hayata geçirdiklerini görmekteyiz. Bu konuda devletimizin artık harekete geçmesi gerektiği inancındayım.