İsrail'in İran'a yönelik füze saldırısı tehditleri, bölgedeki gerginliği artırırken, Körfez ülkeleri harekete geçti. İran, Körfez ülkelerinin hava sahalarının İsrail'e kapatılması gerektiğini vurgularken, bu durum bölgedeki diplomatik ilişkileri de etkiliyor. İran'ın petrol tesislerine yönelik saldırı beklentisi büyüdü. Olası saldırılar sonucunda petrol fiyatlarının aniden yükselebileceği düşünülüyor.
KÖRFEZ ÜLKELERİ LOBİ FAALİYETLERİNE BAŞLADI
Reuters’ın haberine göre, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi Körfez ülkeleri, Washington'da lobi yaparak İsrail'in İran'ın petrol tesislerine saldırmasını engellemeye çalışıyor. Körfez ülkeleri, İran'ın bölgedeki müttefikleri tarafından kendi petrol tesislerinin hedef alınma riskinin bulunduğundan endişe ediyor.
Bu kapsamda, Körfez ülkeleri, herhangi bir saldırıda İsrail’in kendi hava sahalarını kullanmasına izin vermeyeceklerini belirterek bu durumu ABD'ye bildirdiler.
PETROL TESİSLERİNİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMAYIZ
İsrail, İran’ın geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği füze saldırısına yanıt verme niyetinde olduğunu açıklarken, Tahran, herhangi bir misillemenin büyük yıkımlara yol açacağını savunuyor. Üst düzey bir İranlı yetkili, Suudi Arabistan’a, olası bir İsrail saldırısında Körfez Krallığı'nın petrol tesislerinin güvenliğini sağlayamayacakları konusunda uyarılarda bulunduklarını belirtti.
Suudi analist Ali Şihabi, Körfez ülkelerinin hava sahalarını İsrail’e açmasının savaş sebebi olabileceğini ifade etti. 2019 yılında Aramco petrol tesisine yapılan saldırının dünya petrol arzının yüzde 5’inden fazlasını durdurmasından sonra, Suudi Arabistan, İran’ın petrol tesislerine yönelik yeni saldırılarından endişe duyuyor. İran, bu saldırının arkasında olduğunu reddediyor.
ABD’NİN BÖLGEDEKİ ASKERİ VARLIĞI
Son yıllarda Riyad, Tahran ile daha yakın ilişkiler kurmaya çalışsa da taraflar arasındaki güven sorunu öncelikli gündem maddesi olmaya devam ediyor. Bahreyn, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, ABD askeri üslerine ev sahipliği yaparak, bölgedeki güvenlik dengelerini korumaya çalışıyor.
Bu gelişmeler, Körfez ülkelerinin jeopolitik konumunu ve petrol fiyatları üzerindeki olası etkilerini de gündeme getiriyor. Bölgedeki gerilimlerin sürmesi halinde, petrol arzında yaşanabilecek aksamalar piyasalarda dalgalanmalara neden olabilir.
OLASI ETKİLER
1. Fiyat Artışları: İran, OPEC’in en büyük üyelerinden biri olarak dünya petrol piyasasında önemli bir aktördür. İran’ın petrol tesislerine bir saldırı, üretim kaybına yol açarak küresel petrol arzını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, petrol fiyatlarının artmasına neden olabilir.
2. Piyasalarda Volatilite: Saldırı, piyasalarda belirsizlik ve kaygı oluşturur, bu da spekülatif işlemlerin artmasına ve fiyat dalgalanmalarının büyümesine yol açar. Yatırımcılar, riskten korunma amacıyla petrol fiyatlarını artıran işlemler yapabilir.
3. İran'ın Karşılık Verme Olasılığı: İran, saldırıya misilleme yapma niyetindeyse, bu da Orta Doğu'da daha geniş bir çatışmaya yol açabilir. Bölgedeki gerginlik, petrol arzını daha da tehdit edebilir ve fiyatların yükselmesine neden olabilir.
4. Alternatif Tedarik Ülkelerine Yönelim: Olası bir kriz durumunda, ülkeler İran’dan gelen petrol arzını telafi etmek için alternatif kaynaklara yönelmek zorunda kalabilir. Bu da dünya çapında petrol piyasalarında daha fazla rekabete neden olabilir.
İRAN'IN PETROL ÜRETİMİ
• Üretim Miktarı: İran, günlük yaklaşık 3.7 milyon varil petrol üretmektedir. Ancak, bu üretimin büyük bir kısmı uluslararası yaptırımlar nedeniyle sınırlıdır. Öte yandan, İran, OPEC içinde önemli bir üretici olmasına rağmen, 2023 itibarıyla üretimi, 2018'deki seviyelerin çok altında kalmıştır.
• Pazar Payı: İran, dünya petrol pazarında %4-5 oranında bir paya sahiptir. Bu durum, İran'ın petrol arzında meydana gelebilecek aksamaların küresel pazarlarda önemli etkilere yol açabileceğini göstermektedir.