Sağlıklı bebekleri anlaşma yaptıkları özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine sevk ederek bebeklere yaptıkları yanlış müdahalelerle öldüren çete​ üyelerinin ifadeleri ortaya çıktı. Bebekleri bile bile öldürdüklerini kabul etmeyen çete üyeleri Malpraktis' planına sığındı. 'Malpraktis' yani 'bilgisizlik, tecrübesizlik ya da hekimin hatası nedeniyle hastanın zarar görmesi kaynaklı' olduğunu öne sürdü.

Malpraktis davalarında taksirle ölüme sebebiyet vermekten ceza davası açılabildiği gibi genellikle tazminat davaları açılıyor ve öncelikli olarak Sağlık​ Bakanlığı'nın 'soruşturma izni' vermesi gerekiyor.


UZMANLAR BEBEK​ ÖLÜMLERİNİN 'MALPRAKTİS' OLMADIĞINI SÖYLÜYOR 

Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre; buna karşın savcılık iddianamesinde, "Her ne kadar savunma avukatları, eylemlerin malpraktis davalarının konusu olduğu, taksirle öldürme suçunun oluşacağı, Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınması gerektiği yönünde iddialarda bulunmuşlarsa da eylemlerinin ihmalli davranışla kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" denildi.

Yine bebek ölümlerinde Sağlık Bakanlığı'nın uzman mütalaa raporuna da iddianamede yer verildi. Ölen her bebek için tek tek, '....bebeğin tedavisinde modern tıbbın gereklerini yerine getirilip getirilmediği, komplikasyon ya da malpraktisin söz konusu olup olmadığı, hastanın ölümü ile uygulanan tedavi ve ventilatör devresinin bebeğe gecikmeli olarak takılması arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağı ve bu bakımdan sağlık personeline atfedilecek bir kusur bulunup bulunmadığı soruldu.


Her ölen bebek için bu sorunun cevabı verilerek bebek ölümlerinin 'malpraktis' olmadığı yönündeki Sağlık Bakanlığı uzmanlarının kanaatleri iddianamede açıklandı. Bakanlığın tıbbi görüş raporunda doktor hatasının olup olmadığı ayrıntılarıyla ele alındı. Rapora göre yenidoğan yoğun bakım bebeklerinin yüzde 90'ı üçüncü düzey bakım gerektirirken yüzde 10'u dördüncü düzey bakım gerektiriyordu.

Tebliğe göre birinci, ikinci, üçüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde neonatoloji uzmanı doktor bulunmaması halinde yenidoğan yoğun bakım konusunda deneyimli bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olması gerekiyordu. Dördüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde ise neonatoloji uzmanı bulundurma zorunluluğu vardı.

Yenidoğan çetesi soruşturmasında kan donduran detay! 'Çocuğumun cenazesini bisküvi kutusunda verdiler'


"DOKTORLAR SORUMLULUK ALMADI"

Ancak bebek ölümlerinin hepsinde üçüncü seviyedeki çocuk doktorları sorumluluk almadı. Doktor yerine tüm tanı ve tedaviler hemşireler tarafından yapılınca bebek ölümleri yaşandı.

Sağlık Bakanlığı uzmanlarının mütalaa raporunda, "Teorikte çocuk hekiminin, pratikte hemşirenin izlemine bırakılan, yüzde 90'ı yenidoğan bebeğin hayat hakları ellerinden alınmıştır.

Yenidoğan çetesi soruşturmasında kan donduran detay! 'Çocuğumun cenazesini bisküvi kutusunda verdiler' - 1. Resim


"BEBEK ÖLÜMLERİNİN TEKRAR VE TEKRAR YAŞANACAĞI KANAATİNDEYİZ"

Aynı 4. düzeyde olduğu gibi 3. düzey yenidoğan yoğun bakımlarından yenidoğan yoğun bakım doktorunun görevlendirilmesi şeklinde tebliğde değişiklik yapılmadan bu olayların tekrar ve tekrar yaşanacağı kanaatindeyiz" vurgusu yapıldı.

Yenidoğan çetesi soruşturmasında kan donduran detay! 'Çocuğumun cenazesini bisküvi kutusunda verdiler' - 2. Resim


NEONATOLOJİ NEDİR?

Neonatoloji, yenidoğan bebeklerle ilgili uzmanlık dalı olarak adlandırılıyor. Bu bölümde uzmanlaşan kişilere de neonatolog deniyor.

Şüphelilerin ve avukatlarının 'malpraktis' iddiasıyla ilgili doktorların vs. yargılanmalarına izin verildiği takdirde TCK'nın 85'inci maddesine göre bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan sert çıkış Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan sert çıkış

25 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR

Ancak savcılığın bu iddianamesinde TCK'nın 83'üncü maddesine göre ihmali davranışla kasten öldürme suçundan 10 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.